Yanlışlıklar Komedyası

15 Eylül 2012 Cumartesi
\n

\n

Şimdi insanlar şu soruyu soruyor: Nasıl bizim özgürleştirdiğimiz ülkede, bizim kurtardığımız şehirde bu olay yaşanmış olabilir?

\n

Malın gözü ve çok usta iki provokatörün başı çektiği kışkırtmalar sonunda, Libyanın Bingazi kentinde ABD Büyükelçisi Christopher Stevensin öldürülmesi üzerine yukarıdaki soruyu soran ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton idi.

\n

Hillary Clintonın bu yanlış sorusu üzerine insan elinde olmadan şunu soruyor:

\n

- Sayın bakan gerçekten Libyada insanları özgürleştirdiklerine inanıyor mu?

\n

Soru daha başka şekilde, yani şöyle de dile getirilebilir:

\n

- ABD yöneticileri bütün dünyaya yaymaya çalıştıkları ülkelere demokrasi götürdükleri yalanına kendileri de gerçekten inanıyorlar mı?

\n

Artık, ABDnin zekâ ve kültür düzeyi çok yüksek olmayan ortalama vatandaşı bile dünyaya özgürlük götürdükleri yalanına gittikçe daha güç ve daha az inanır olduğuna göre, ülkeyi ve dolayısıyla dünyayı yöneten bir insanın inanıyor olması mümkün mü?

\n

Bayan Clintonın sözlerinin içeriğinin içten olmadığını görmeyecek kadar saf olmasak da şu soru yine gündeme geliyor:

\n

- Demokrasi konusundaki sözleri inandırıcı değil, bari şaşkınlığı gerçek mi?

\n

Öyle ya! Acaba kendilerine yandaş iktidarlar oluşturdukları ülkelerde böylesine şiddetli bir Amerikan düşmanlığı ile karşılaşmaları şaşırtıcı mı gerçekten?

\n

***

\n

Burada da hiçbir şey tam olarak belirgin değil. Olay sürpriz olarak karşılanamaz, çünkü yakın geçmişte o kadar çok yerde benzerine o kadar sık rastlandı ki, artık şaşırtıcı bir yanı kalmadı.

\n

Kaddafiyi yıkan ABD, işbirliği yaptığı yerel güçlerin fanatikler olduğunu bilmiyor muydu ki?

\n

Olayın baş kahramanlarından birinin bütün bunları bilmemesi mümkün müdür?

\n

Her neyse, Libyada, Mısırda başlayıp, diğer Arap ülkelerine de sıçrayan gösterilerin ardındaki güçler, Arap Baharının niteliği konusunda hâlâ bazı tereddütleri olanlar varsa artık onların da gözlerini açar mı acaba?

\n

Şeriatçıların, selefilerin, Müslüman Kardeşlerin bu olaylardaki rollerini görmek, şimdiye kadar Arap Baharının gerçek yüzünü anlamaktan uzak duranları anlayışa sevk edebilir mi?

\n

Benim asıl merakıla mucip olan ise Müslüman ülkelerde Amerikan temsilciliklerine yönelik protesto gösterilerini yapanların arkasında da, olayı fitilleyenler gibi kışkırtıcılar bulunup bulunmadığıdır.

\n

Öyle ya, Hz. Muhammet hakkında, tiksinti uyandıracak adilikte sözde filmler yapanların amaçlarının Müslüman ülkelerdeki kitleleri infiale sevk etmek olduğu herkes tarafından biliniyor.

\n

***

\n

Benzeri kışkırtmalara daha önce de başvuruldu ve istenen sonuç elde edildi, zincirlerinden boşanmış kitleler etrafı yakıp yıkmaya ve öldürmeye koyuldular.

\n

Böylece de matlub hâsıl oldu ve dünyaya Müslümanların tehlikeli fanatikler olduğu gösterildi.

\n

Dikkat buyurunuz, burada karmaşık bir oyun var. Kışkırtmayı yapanlar Müslüman karşıtları, ama Müslüman kitlelerin denetlenmesi olanaksız fanatikler olduğunu kanıtlamaya yönelik eylemin failleri ise Müslümanlar.

\n

Tabii ki sokaktaki kışkırtılmış biçarenin aklı başında bir Müslüman olarak algılanamayacağı ve bunların tüm Müslümanları temsil etmediği söylenebilir.

\n

Ama ne önemi var!

\n

Bu eylemler ile İslamofobi besleniyor, güçlendiriliyor ya...

\n

Bu eylemlerle ile İslam âlemi ile dünyanın geri kalanı arasındaki köprüler atılıyor ya...

\n

İnsanın bu kadar aşikâr bir kışkırtma tuzağına bu kadar sık düşülmesini havsalası almıyor ve elinde olmadan soruyor:

\n

- Yoksa o Müslüman ülkelerde sokağa fırlayanları fiştekleyen olayın asli faillerinden başkaları da mı var?

\n

Kaliforniyada, Washingtonda, Bingazide, Kahirede, giderek daha da artan yerlerde, bir yanlışlıklar komedyası sergileniyor.

\n

Buna akılcı bir izah bulmaya çalışmak beyhude.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları