Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Vatandaşın Sandıkla İmtihanı

03 Nisan 2015 Cuma

Altan Öymen Türkiye’de çok partili hayatın başlangıcından bu yana gazetecilik, köşe yazarlığı, genel yayın müdürlüğü, milletvekilliği, kurucu meclis üyeliği, bakanlık, siyasal parti genel başkanlığı yapmış olan, donanımlı, bilgili, deneyimli, sağduyulu bir kişidir.
Böyle biri yazısında, “Bazılarının aklına savaş ihtimalini neden göstererek seçimi erteleme ihtimali geliyor” dediğinde tabii ki önemle üzerinde durmak gerekir.
Öyle de oldu. Başta Cumhuriyet olmak üzere kimi gazeteler bu yazıdan söz etti.
Gerçekten de, Genelkurmay Başkanı’nın da belirttiği gibi, bulunduğumuz coğrafyada konvansiyonel savaşın riski mevcut.
Bilindiği gibi, anayasanın 78. maddesi de, bu gibi durumlarda seçimlerin TBMM kararıyla bir yıl süreyle ertelenmesini öngörüyor.
Ayrıca, ülkemizi de kapsayan savaş olasılığının yanı sıra sandığı tehlikeye atacak başka büyük tehlikeler de var.

***

Sandığı zora sokacak olasılıkların içinde ilk akla gelen, çözüm sürecindeki tıkanmanın, çatışmama halini sona erdirmesi gibi görünüyorsa da o aslında çok zayıf olasılık.
Bu seçimin en önemli özelliği 13 yıldır ilk kez, bir sandık yarışının AKP’nin inişe geçtiği döneme rastlamış olmasıdır.
Şimdiye dek, sandığı demokrasinin yalnız zorunlu değil ama aynı zamanda yeterli koşulu görme saplantısında olan AKP, acaba kutsal sandık mitosuna yine eskisi kadar bağlı kalacak mıdır?
Tayyip Bey’e tutkuyla bağlandığı “başkancı” sistem olanağını vermeyecek görünen, hatta belki de parlamentoda salt çoğunluğu yitirmesine bile yol açma olasılığını bağrında barındıran 7 Haziran oylamasında AKP, sandığın selameti için zorunlu olan güveni sağlayacak mıdır? Yoksa daha kârlı göreceği kaotik ortamı tercih ederek sandığı ifsat etme yolunu mu tutacaktır?
Canım sandık”, sahibine her defa “senden güzel yok!” diyen sihirli ayna misali, hep arzulanan çoğunlukları sağladığı sürece kutsaldı.
Acaba bu kez Tayyip Bey, istediği sonucu vermeyecek olan sandığın kutsiyetine eskisi kadar iman edecek ve saygı gösterecek mi?
Hazreti tanıyanların bu konuda çok ciddi kaygılarının olmasını yadırgamamak gerek.

***

İktidarın “Buraya kadar arkadaş artık sana istediğin çoğunluğu veremiyorum, kusura kalma” diyen sandığı ifsat etmesinin birden çok yolu var.
Birincisi, seçmenin özellikle HDP’yi barajın üstüne çıkaracak olanlarını, terör ve kaos ile korkutarak yanına çekmesi veya sindirmesidir.
Bu olasılık gerçekleşip yaşama geçmektedir.
İstanbul’da iki günde patlak veren biri yargıya, öbürü güvenliğe dönük izlenimi uyandıran, ikisinde de tepkilerin hukukçularla, gazetecilere yöneltilmeye çalışıldığı, hemen yasaklamaların konulduğu eylemler, bu görüşü doğrulayan gelişmeler.
Sandığın ikinci ifsat yolu da, milli irade hırsızlığı demek olan sonuçlarla oynanmasıdır.
Yüksek yargı denetiminde cereyan eden, normal seçimlerde bile sandık hırsızlığının önüne geçmek, siyasi partilerin büyük uyanıklığını ve örgülenmesini gerektirir.
Oy hırsızlığıyla mücadele, yargının bağımsız olduğu ülkelerde bile güç bir iştir, yargı bağımsızlığının esamisinin bile okunmadığı Türkiye’de ise daha da güçtür.
Ama bütün siyasi partiler ve bütün vatandaşlar bu konuda uyanık olmak zorundadır. 7 Haziran’a giden günlerde ve oylama sırasında hangi kökenden, hangi dilden, hangi mezhepten, hangi siyasi eğilimden olursa olsun bütün vatandaşlar sandık imtihanından geçecektir.
Ve vatandaşı sandık imtihanını geçemeyen ülkeler için demokratik kurtuluş yoktur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları