Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Vatana ihanet’ bu olmasın?

16 Temmuz 2015 Perşembe

Üçüncü köprü, üçüncü havaalanını durdurmaya kalkarlarsa karşılarında beni bulurlar.
Koalisyon görüşmelerinin başladığı sırada bu sözleri söyleyen, Tayyip Erdoğan.
“Durup dururken bu konuşma nereden icap etti?” diyenler için tercümesini verelim:
- Anayasal sınırlarıma çekileceğim diye hayal görmeyin! Ben buradayım bilin!
Bu durumda kimse AKP ile koalisyona girer mi, sorusunu bir yana bırakıp gelelim, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı konularına.
Bu alanda karar verme yetkisi siyasi iktidarın, yani hükümetindir.
Üçüncü köprüye de, üçüncü havaalanına da nasıl hükümet karar vermiş ise, yine hükümet vazgeçebilir.
Bu konuda cumhurbaşkanının herhangi bir müdahale yetkisi yoktur.
Cumhurbaşkanının yetkileri, anayasanın 101. maddesinde belirtilmiştir. Daha önce, TBMM tarafından nitelikli çoğunlukla seçilen cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesiyle ilgili değişiklik, yetkileri konusundaki herhangi bir değişikliğe yol açmış değildir.

***

Anayasanın 101. maddesine göre, cumhurbaşkanının, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı gibi konularda herhangi bir yetkisi yoktur. Hükümet bunların yapımını durdurabilir.
Hele hele, üçüncü köprünün yapımına karşı bir yargı kararı da olduğu düşünülürse, yapılmamasında değil, yapılmasında anayasal bir sakınca olduğu görülür.
Ama şimdi “Zaten Tayyip Bey yargı kararlarını tanımıyor, özellikle kendi sarayıyla ilgili yargı kararı karşısında, kimse yıkamaz; yapacağım, içine de girip oturacağım yönünde irade beyan ettiğinden beri, Türkiye anayasada öngörülen hukuk devleti olmaktan çıkıp metazori rejimi olmuştur” diyebilirsiniz. Doğrudur.

***

Zaten çoğu gözlemciye göre, Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanlığı makamına gidip oturmasının nedeni de hukuk denetiminin dışına çıkmak arzusudur. Çünkü bilindiği gibi, anayasanın 105. maddesine göre, cumhurbaşkanı sorumsuzdur ve resmen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargıya başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı yalnızca “vatana ihanet”ten dolayı, TBMM üye tam sayısının üçte birinin imzası ve üçte iksinin kararıyla suçlandırılabilir.
İyi de, vatana ihanet çok muğlak bir kavram. Ne olduğu nasıl saptanacak?
Burada, anayasayı zor kullanarak değiştirme fiili geliyor akla.
Anayasanın 4. maddesi “Hiçbir kimse veya organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz” diyor.
Tayyip Bey, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullandığı takdirde, Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesinde belirtilen anayasayı ihlal suçunu işlemiş olmayacak mıdır?
Böyle bir davranış aynı zamanda TCK’nin 312. maddesinde belirtilen “Hükümete karşı suç” fililini de oluşturmaz mı?
Sakın anayasada sözü edilen vatana ihanet bu olmasın?
Şimdi “Şu söylediklerin olacak şey mi?” diyenleri duyar gibi oluyorum.
Ama belli mi olur?
Buna rağmen belki yine de, herhangi bir koalisyon protokolüne, Tayyip Bey’in muhtemel tacizlerine karşı bir hüküm koymak yararlı olabilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları