Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ucuz Şehit Deposu Anadolu

04 Aralık 2014 Perşembe

Her şeyin meta haline gelip alınır satılır olduğu ortamda paradan başka kutsal kalmaz. Para öyle garip bir nesnedir ki, bir kez kutsallaştı mı, kendinden başka kutsala hayat hakkı tanımaz.
Paradan başka kutsalın olmadığı bir ortamda mukaddesatçı muhafazakârlık aslında sahtekârlıktan öte anlam taşımaz.
Çikolata, ayakkabı, gömlek kutularında dolarlar rüşvet olarak gönderilir ve bu durumda, milli iradenin tecelli yeri olduğu söylenen makamın komisyonlarında 500 bin doların hangi boyutta kutuya sığabileceği tartışılırken mukaddesatçı muhafazakârlar, hiçbir şeyi muhafaza edemez, atalarından kalmış uhrevi siluetin bile içine ederler. Sonra da “mukaddesatçı muhafazakârız” diye gezerler.
Bildikleri, sevdikleri, koruduklar yeşil, doların yeşilidir. Kutsal ibare doların üstünde yer alandır.
Her şeyin metalaştığı, düzenin paradan başka kutsal tanımadığı ortamda, bedava eğitim istemek, özgürlük isteminde bulunmak, devleti yıkmak istemekle eşdeğerdedir.
Çünkü bedava eğitim demek, fırsat eşitliği demektir. Mutluluğa ulaşmakta fırsat eşitliği ulu düzene isyan etmektir.
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı muhafazakâr düzende, eğitim, geniş kitleler için hamakata varmada eşitlik sağlamaya yönelir.

***

Paranın en üstteki kutsal olduğu düzende paran kadar konuşur, paran kadar saygı görür, paran kadar mutlu olur, paran kadar eğitimli, paran kadar sağlıklı olur, paran kadar yaşarsın.
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı muhafazakâr düzende, parayı bastırdın mı akan sular durur.
Paranın tek kutsal olduğu, her şeyin metalaştığı düzende, “silah taşımaya vicdanım el vermiyor” dersin, yakalar, tutuklar, yargılarlar, hapse girersin.
Paranın tek kutsal olduğu her şeyin metalaştığı düzende, “vatani hizmet yapmaya cüzdanım elvermiyor” dersin, hayhay derler, bir de bankadan kredi olanağı sağlarlar.
Doğaldır, bu düzende egemen olan vicdan değil paradır. Vicdan siner köşeye, para geçer dümene, vicdan sesini kısar, para, sahibine her türlü yolu açar.
Her şeyin metalaştığı paranın tek kutsal olduğu düzende, yöneticiler paralı askerlik düşünmüyoruz dediklerinde bil ki yalandır.
Paranın en kutsal olduğu mukaddesatçı düzende, yalan söylemek serbest, “yalan söylüyorsun!” demek yasaktır.
Sevgili okurlarım, bu ortamda bir kez daha paralı askerlik yolunun açılmış olması sizi şaşırttı mı? 

***

Bu düzenin doğal sonucudur, paralı askerlik. Parası olan bastırır parayı işine bakar, parası olmayan, eline tutuşturulan silahla sipere yatar.
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı düzen için sivil hayatta Anadolu nasıl ucuz emek deposu, ucuz oy deposuysa, askeri hayatta da Anadolu bol yoksulu ile ucuz şehit deposudur.
Anadolu’nun dört bir yanına giden şehit cenazeleri bilin ki, yoksul cenazeleridir. 18 bin lirayı bulup bastıranlar, ne asker olurlar, ne gazi ne de şehit.
Ve paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı muhafazakâr düzende şehit olmak için illa askere gitmek şart değil, inşaata amele, madene işçi girersin; yine şehit olursun.
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı düzende, egemenler vatanı, Anadolu’yu çok severler, çünkü vatan Anadolu, ucuz oy, ucuz emek, ucuz şehit deposudur onlar için.
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı düzen yoksullarına çağrı yapar:
-En kutsal şehitlik mertebesine erişin! Cephede ya da madende, nerede isterseniz...
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı düzende yoksul kitleler sokaklarda şehit cenazeleri peşinden, acı ve çaresizlik içinde haykırırlar:
-Şehitler ölmez, vatan bölünmez!
Paranın tek kutsal olduğu mukaddesatçı düzenlerde şehitler ölür, vatan bölünür.
Ölen öldüğü, bölünen bölündüğüyle kalır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları