Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tüzük Kurultayı

26 Şubat 2012 Pazar
\n

Sevgili,

\n

CHPnin ikili kurultayı hakkında söyleyecek şey çok, ama pek yeni unsur yok.

\n

Aslında, CHPnin bir kurultaya şiddetle ihtiyacı vardı, ama böylesine değil.

\n

Tüzük kurultayı bugünkü haliyle bir hesaplaşmanın ötesine geçmiyor.

\n

Oysa CHP büyük bir demokratik yapılanma, katılımcı yarışmacı kadrolaşma ve kimlik sorunu ile karşı karşıya.

\n

Ne var ki bu kurultayın bu sorunların çözümünü amaçladığını söyleyemeyiz.

\n

CHPnin nabzını çok iyi tutan Fikret Bila, 22 Şubat tarihli yazısına şöyle başlıyordu:

\n

CHPde ne zaman tüzük lafı ortaya atılsa anlayın ki genel başkanlık mücadelesi başlıyor...

\n

F. Bila daha sonra, CHPde konunun tüzük olmadığının, mevcut tüzüğün öyküsünden belli olduğunu söylüyor, şimdiki tüzüğü antidemokratik bulup, yeni tüzük peşinde olanların bugün değiştirmek istedikleri tüzüğü hazırlayanlar olduğunu söylerken, aynı şekilde tüzüğün antidemokratik olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu ekibinin de onun verdiği yetkileri kullandığını belirtiyordu.

\n

***

\n

Kısacası hesaplaşma öncesi iki taraf da kamuoyuna pek inandırıcı gelmiyor.

\n

Kurultayda gerçek amacın genel başkanlık yarışı olduğunu bir kez kabul ettin mi, doğal sonuç olarak, bu toplanmanın hiçbir yararı olmadığı sonucuna da varırsın.

\n

2010 baharında yapılan kurultayın coşkusunun Kılıçdaroğlunun tüm Türkiyede yarattığı umuttan kaynaklandığını görmüş bir kişi olarak, toplumun kurultaya bir ilgi göstermemesinin de, CHPnin aradan geçen iki yıldan az süre içinde bu umutlara yanıt verememiş olmasından kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebilirim.

\n

Bakma sen, toplantıda delegelerin sergileyecekleri coşkuya!

\n

O coşku kurultay salonuyla sınırlı kalmaya mahkûm bu durumda.

\n

Neden?

\n

Çünkü kurultay gerçek sorunla değil, genel başkanlık çekişmesiyle ilgili.

\n

Oysa CHPnin sorunu bu değil ki?

\n

CHPnin büyük bir sorunu vardı; tabandan demokratik örgütlenme ile yarışmacı genç ve kadınların da bulunduğu kadrolardan oluşan bir yapılanmanın yaşama geçirilmesi.

\n

Baykala yöneltilen en büyük eleştiri buydu.

\n

Bir kere bu eleştiriyi haklı bulursan, gitti Baykal geldi Kılıçdaroğlu formülü ile hiçbir şeyin değişmeyeceğini de kaçınılmaz olarak kabullenmek zorunda kalırsın.

\n

***

\n

Nitekim olaylar bu görüşün doğruluğunu kanıtladı. Kılıçdaroğlunun seçimiyle CHPnin yoklamalarda artıyor görünen popülaritesi hızla eski yerine indi. Çünkü Kılıçdaroğlunun kişiliğinin yarattığı umut, yeni ve demokratik, katılımcı, yarışmacı, kadın ve genç kadroları zengin bir yapılanmayla desteklenememişti.

\n

Oysa bu, Kemal Kılıçdaroğlunun da genel başkanlığa gelirken vaat ettiği şeydi.

\n

Ne var ki, Kılıçdaroğlu bu vaadini zamanında yerine getiremedi, gecikti.

\n

Kılıçdaroğlu yalnız onu yapamamakla kalmadı. Büyük bir kafa karışıklığının ve belirsizliğin ürünü olarak görünen Yeni CHPsloganı ve de uygulamasıyla partide yeni bir kimlik sorunu da yarattı.

\n

Tekrarlayalım, bugün CHPnin önünde iki büyük sorun var:

\n

1- Demokratik örgütlenme ile genç ve dinamik kadrolarla yapılanmasını güçlendirme.

\n

2- Partinin TCyi ve kendini nasıl tanımlayacağını bilememesinden doğan kimlik sorunu.

\n

Birbirlerinden ayrı ve yine de bağlantılı bu iki sorunun da birlikte çözümü gerekiyor.

\n

Birinin eksik kalması partinin işlevini yerine getirmesini engelleyecektir.

\n

Hatta partinin kimlik sorununun çözülmemesi halinde onun hâlâ bir işlevi kalıp kalmadığı sorusunu da kimileri için gündeme getirecektir.

\n

Kurultayın ya da kurultayların sonucu ne olursa olsun, en önemli husus CHPlilerin karşı karşıya oldukları iki temel sorunun bilincine varmalarıdır.

\n

Demokrasimizin selameti açısından, inşallah da varırlar!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları