Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türban Asıl Şimdi

05 Kasım 2013 Salı

Dört AKP’li kadın milletvekilinin TBMM’ye

türbanlı gelmeleri girişiminin ardındaki

tahrike düşülmemesinin olumlu bir tavır

olduğu 1 Kasım günü bu sütunda da

belirtilmişti.

Orada ileri sürülen görüşün anafikri,

aslında bal gibi dinsel bir simgenin

kamu alanına sokulması olan türban

konusundaki tartışmaların kamuoyunda

oluşan yanlış algı yüzünden, laiklik karşıtları

tarafından alabildiğine kullanıldığı ve laiklik

yandaşlarının bu oyuna düşmemeleri

gerektiğiydi.

CHP bu yanlış algı gerçeğini görmüş,

AKP’nin kışkırtma girişimleri karşısında

soğukkanlılığını korumuştur.

CHP’nin bu tavrı onaylanacak bir

davranıştır.

Ama hepsi bu.

Yoksa CHP Genel Başkanı’nın parti

meclisi toplantısında ileri sürüldüğü gibi,

CHP ne parlamentoda tarih yazmıştır ne

de bu tutumuyla, türbanın Türkiye’nin

gündeminden silenmesini sağlamıştır.

Aslında asıl sorun şimdi başlamaktadır.

“İsteyenin başını örtmesi özgürlüğünü

sağladık” diyenlerin bu sözlerinin

inandırıcı olması için, isteyenlerin

başlarını örtememeleri konusunda tam bir

özgürlük içinde olmaları, herhangi yasal

ve toplumsal baskıya maruz kalmamaları

gereklidir.

***

Başka bir deyişle örtünme

özgürlüğünden söz etmek, ancak

örtünmeme özgürlüğünün de herhangi

bir engelle karşılaşmadan kullanılabilmesi

halinde mümkündür.

Bugün, küçük yerlerdeki erkek devlet

memurlarının eşlerinin başlarının örtülü

olmaması halinde tayin ve terfilerinde

nelerle karşılaşmakta olduğunu gösteren

yakınmalar artmaktadır.

Ayrıca Sinan Tartanoğlu’nun 2 Kasım

tarihli Cumhuriyet’te yayımlanan haberinde

belirttiğine göre Halkevleri Eğitim Hakkı

Meclisi’nin raporunda belirtildiğine göre,

kimi okullarda veliler doğrudan veya

öğrenciler aracılığıyla kadın öğretmenler

üzerinde örtünmeleri yolunda baskı

oluşturmaktadırlar.

Meclis’e başörtülü olarak gelen kadınların

“bu bizim dini inançlarımızın gereği”

yönündeki kendi açıklamalarından olduğu

kadar, Tayyip Erdoğan’ın “Başörtüsü

dinin emridir, bunu bilmemek cahilliktir”

yollu açıklaması da örtünmeyen kadınlar

üzerinde baskı oluşturacak davranışlardır.

İlk önceleri bu baskılar, yasa dayatması

veya devlet baskısı ile değil de dolaylı

yollardan uygulanacak, hatta bunlar

önceleri inkâr edilecektir.

Bugün, işbaşında olan iktidarın, laik bir

devletin mutlaka engellemesi gereken bu

tür baskıları engellemeye cesaret edeceğini

düşünen kimse var mı acaba?

***

Devletin erkini ellerinde tutanlar, bu tür

baskıları caydırmak yerine, tam tersine

çeşitli yollarla teşvik edecek, hatta el

altından kışkırtacaklardır.

“Bunları da nereden çıkarıyorsun!”

demeyin.

Şimdiye kadar yaşadıklarımız, bundan

sonra yaşayacaklarımızın göstergeleridir.

Laik devlet tüm inançlara yalnızca aynı

uzaklıkta durmakla kalmaz, aynı zamanda

bunların herhangi birinin bir diğeri veya

diğerleri üzerinde baskı uygulamasını da

engeller.

Kendini ulusal ve uluslararası alanda

Sünni inancının resmi temsilcisi ve silahlı

hamisi gören AKP ne bütün inançlara

aynı mesafede durmakta, ne de inançların

birinin diğerleri üzerinde baskı yapmasını

caydıracak bir tutumu benimsemektedir.

Bütün bunlar, aynı zamanda örtünmeme

özgürlüğü olan, daha doğrusu olması

gereken türban sorununun gündemden

silindiğini değil, tam tersine gelip gündemin

göbeğine oturduğunu gösteriyor.

Demokrasiden yana olduğunu ileri

süren tüm partilerin, bu durum karşısında

konunun gündemden çıktığı kanısıyla

rehavete kapılmaları değil, tam tersine

fevkalade uyanık olmaları gerekmektedir.

Aksi takdirde kadınlar için örtünüp

örtünmeme konusunda örtünmeme

seçeneği kalmayacaktır.

Bu durumda kadın için kalacak tek

özgürlük örtünmenin şekli olacaktır. Dileyen

sıkmabaş stili örtünecek, dileyen de gittikçe

azalmakta olan Anadolu’nun geleneksel

örtünme modelini izleyebilecektir.

“Dinci ılımlı İslamcı rejim, kimseye hiçbir

özgürlük alanı bırakmayacak” diyenler de

böylelikle ağızlarının paylarını alacaklardır.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları