Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Teamül ‘Ben Yaptım Oldu’ Değildir

22 Ağustos 2014 Cuma

Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı YSK tarafından resmen bildirilmesine karşın, anayasanın 101. maddesinin emrettiği şekilde, partisi AKP ile ilişkisini kesmemekte direnmekte, milletvekilliği düşmüş olduğu halde Başbakanlık koltuğunda oturmayı da sürdürmektedir.
Tayyip Bey, yasa ve anayasa tanımaz tavrıyla bildiğini okurken sandıktan çıkar çıkmaz “dakika bir gol bir” misali, ilk dakikadan başlayarak yasaları ve anayasayı çiğniyor.
Bu arada, Tayyip Bey kendi keyfi davranışına “yeni teamüller oluşturmak” diye kendince bir kılıf da hazırlıyor.
Teamül, hukukun ve demokrasilerde kurum ve kuralların kaynaklarından biridir. Dünyanın en eski demokrasisi İngiltere’de yazılı tek anayasa metni yoktur. Kurumlar ve kurallar teamüllerle oluşmuştur.
Kurumların ve kuralların yazılı olmayan zaman içinde gelişen uygulamaların birikimiyle ortaya çıktığı Anglosakson ülkelerinde, demokrasi ve hukuk sistemi, Kara Avrupası kadar eksiksiz işlemektedir.
Tabii söylemeye gerek yok ki, bu “teamül” Tayyip Bey’in anladığı teamül değildir.
Çünkü Tayyip Bey’in teamülden anladığı “ben yaptım oldu” sistemidir.
Oysa teamül “ben yaptım oldu” sistemi değildir.

***

Tayyip Bey, hem Cumhurbaşkanı, hem AKP Genel Başkanı hem de Başbakan sıfatlarının hepsini uhdesinde barındırarak, anayasanın 101. maddesini ihlal etmiştir.
Anyasayı ihlal ile teamül oluşturulmaz, daha doğrusu oluşturulsa oluşturulsa, anayasayı ihlal etme fiillerinin birbirine eklenmesiyle “anayasayı çiğneme teamülü” oluşturulur ki, anayasayı çiğnemek teamül haline gelirse bu da hukukun değil, hukuksuzluğun, hukuk devletinin karşıtı olan diktanın kaynağını oluşturur.
Tayyip Bey bu gerçekleri göremeyecek zekâ düzeyinde biri değil, bu gerçekleri görmüyor değil, görmek istemiyor.
Teamüller, bir sorunun hukuk sistemi çerçevesinde çözümü yolunda atılan uygulamaların örnek haline gelmesiyle oluşur. Boşluk, usulüne uygun çıkarılmış bir yasa hükmüyle değil de uygulamanın getirdiği kurallar ile doldurularak teamül oluşturulur.
Teamül yoluyla bir kural oluşturmak için o alanda yasal bir düzenlemenin olmaması gerekir. Yoksa açıkça yasal veya anayasal bir düzenleme var ise teamül yoluna gidilmesi düşünülemez. Tabii, yasaya ve anayasaya aykırı açıkça aykırı teamül de oluşturulamaz.

***

Dinin kurallarının oluşmasında da Kuranıkerim’in sözleri ki Tanrı’nın kelamıdır ve peygamberin belirli konularda söylediği hadisler kaynaktır.
Tabii burada hadislerin hangilerinin gerçek olduğu konusunda da ciddi kuşkular vardır.
Ama şurası kesindir ki, Kuranıkerim’e ters düşen hadis olamaz, burada da aynı kanunlar hiyerarşisine benzer durum söz konusudur.
Nasıl Kuran’a ters düşen hadis olamaz ise anayasaya ters düşen teamül de olamaz.
Olmasına olur da, abdestsiz namaz gibi olur yani.
Teamüllerin, zaman içinde anayasa kuralları haline gelebilmeleri onların yazılı yasalara aykırı olmalarını caiz kılmaz. Yazılı bir kural varsa onun hiyerarşideki yeri üstündür.
Diktatörlerin de teamülleri olamaz mı?
Hukuk kaynağı olarak olamaz ama hukuksuzluk kaynağı olarak olur.
Yani diktatörün teamülü “ben yaptım oldu” kuralından yola çıkar. Ona da dayatma denir.
Diktatörün teamülü, hikmeti gibi kendinden menkuldür.
Kısacası, teamül “ben yaptım oldu” değildir.
Onun için Tayyip Bey’in yeni teamüller oluşturmaya kalkmasının hiçbir hukuki değeri olmayacaktır.
Yaparsa da, yarın Tayyip gider hukuk gelir ve “ben yaptım oldu”ların hepsi silinir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları