'Sonun Başlangıcı'

01 Kasım 2012 Perşembe

- Peki, biz sesimizi nasıl duyuracağız?

\n

Bu çığlık, Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksunun. Aksu, şirin Giresunda 29 Ekim gecesi, 10 bin kişinin katıldığı fener alayını kimseye duyuramadıklarından şikâyetçi.

\n

Kerim Aksu üzülmesin! Onun durumunda olan insan sayısı az değil. Cumhuriyet ülkenin dört bir yanında öylesine candan kutlandı, öylesine bir vatandaş katılımı oldu ki hangi birini duyurmalı? Haliyle büyük bir bölümü ayrıntılarıyla verilemedi.

\n

Bu görkemli halk kutlamasının mimarı ise hiç istemediği halde Tayyip Erdoğan oldu.

\n

Peki, Başbakan neden yaptı bunu?

\n

Yanıtlardan biri basireti bağlandıolabilir.

\n

Başkaları da şunu söylüyorlar:

\n

- Tayyip Bey bilerek yaptı; gerginlik hep işine yarıyor, bu yolla saflarını sıklaştırıyor.

\n

Doğrudur. Tayyip Bey gerginlik politikasından şimdiye dek hep yarar sağlamıştır.

\n

On yıla yaklaşan iktidarı döneminde, hep bir karşı cephe yaratmış, gerçek konuları gizlemiş, kendi çevresinde safları sıklaştırmıştır.

\n

Tayyip Beyin politikalarının ayakta kalabilmeleri için her zaman karşıda bir düşmana ihtiyaç vardır.

\n

Tıpkı 12 Eylülde olduğu gibi.

\n

***

\n

12 Eylülde düşmana vurulan damga belliydi:

\n

- Anarşist!

\n

Masum gösteri yapan, yazısından dolayı yatan, adalet arayan, demokrasi isteyen hep aynı şekilde suçlanıyordu:

\n

- Anarşist!

\n

Günümüzde ise yöntem aynı kalmış ama damga değişmiştir. Artık yeni damga şu:

\n

- Terörist!

\n

Bedava eğitim mi, adalet mi, ücrette yükselme mi istiyorsunuz, hak mı arıyorsunuz, YÖKe mi karşı çıkıyorsunuz, sahtekârlıkla mı mücadele ediyorsunuz, yazıyla iktidarı mı eleştiriyorsunuz, bütün bu hallerde yiyeceğiniz damga bellidir.

\n

-Terörist.

\n

Nitekim, 1. Meclis binası önünde, Cumhuriyet Bayramını kutlamak isteyenler için de aynı yönteme başvuruldu:

\n

- Bunlar terör örgütü Ergenekon yandaşlarıdırlar.

\n

12 Eylülün her yerde düşman arayan, sürekli düşman yaratan politikaları doğaldı; faşistlerin ve darbecilerin politikaları hep hayali düşmana dayandırılır.

\n

Bu durumda nefret söylemide söz konusu politikanın ayrılmaz bir parçası olur.

\n

Tayyip Bey bugüne kadar her alanda bu politikayı güttü.

\n

***

\n

Ama 29 Ekim bardağı taşıran damla oldu.

\n

Cumhuriyet Bayramının halk tarafından kutlanmasının, Başbakanın emriyle yasaklanmak istenmesi ters tepti.

\n

Halk tazyikli suya da biber gazına da direndi; barikatları yıkarak 1. Meclisten Anıtkabire yürüdü.

\n

Tayyip Erdoğanın hesapları ters tepmiştir ama o bunu anlamayacak, her yeni güçlükte, yeni düşmanlar, yeni teröristler yaratmaya çalışacaktır.

\n

Nitekim politikasının ters teptiğinin belli olduğu andan şu ana kadar geçen kısa süre içinde de aynı yöntemden vazgeçmemiştir; görünen o ki vazgeçemeyecektir de...

\n

Oysa bugüne kadar hedef saptırmak, gerçek sorunları gizlemek, kendi çevresinde safları sıklaştırmak açısından konjonktürün de katkısıyla başarılı olmuş olan bu politikanın artık sınırına gelinmiş bulunmaktadır.

\n

Türkiyenin, dolayısıyla Başbakanın önünde devasa sorunlar vardır ve bunların düşman politikasıyla çözülmesi mümkün değildir. Ne var ki Erdoğan da bundan gayrısını becerememektedir.

\n

Geçen gün yazısında sonun başlangıcını haber veren Bekir Coşkun yine haklı çıkıyor.

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları