Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sansür Üzerine Gecikmiş Yazı
İnsanların dönüp dolaşıp hep aynı yere ve aynı güne döndükleri bir film vardı.
Sansürün kaldırılışının 105. yıldönümüyle ilgili açıklamalarda onu anımsadım.
Bir “devletli” TV ekranlarından buyuruyordu:
- İçeride olanlar arasında gazetecilik faaliyetinden yatan kimse yoktur.
İşte tam bu noktada, film devreye giriyor, makara otuz yıl geriye sarıyor ve 12 Eylül dönemine dönüyoruz.
Askeri vesayetin devam ettiği dönemde, İstanbul Barosu ve Türk Tabipleri Birliği eski başkanları, bir emekli büyükelçi, bir dekan, beş milletvekili, profesörler, sanatçılar, gazeteciler toplu halde içeri atılmışlardı.
Kendilerine yöneltilen suçlamalar arasında, Türkiye’nin büyük müttefiki ABD ile ilişkilerini bozmaya teşebbüs de vardı.
Gelin görün ki, ABD’den 50 Kongre üyesi bu insanların içeri alınmasını eleştiren bir bildiri yayımlamışlardı.
Bildiriye devlet yanıt vermişti:
- O adamlar, aydın, profesör, sanatçı, Baro Başkanı, Tabipler Birliği Başkanı oldukları için değil, anarşist olduklarından içeri alınmışlardır.
Görüyorsunuz, ha devri Kenan, ha devri Tayyip, yöntem hep aynı. İnsanları görüş açıkladıklarından dolayı alıyorlar içeri, sonra da açıklama yapıyorlar:
- Mesleki faaliyetlerinden dolayı alınmadılar.
Yersen!
Türkiye’de ileri demokrasi dolayısıyla özgür basın vardır.
Yersen!
Eğer içerideki gazetecileri, işlerinden edilmişleri, atılmışları görmezden gelirsen Türkiye’de özgür basın vardır. Ve eğer atılanları, tıkılanları soracak olursan yanıt hazırdır:
- Onlar gazetecilik faaliyeti dolayısıyla atılıp tıkılmadılar. Onlar terörist!
Şu anda, Türkiye’de gazeteciliğin durumu budur.
Ve inanın bana, şu andaki durum Abdülhamit sansüründen daha beterdir.
Yine şu anda durum, gazetelerin kimi haberleri sansürlediği için bazı sütunlarının beyaz yayımlandığı Demokrat Parti’nin son döneminden veya kimi haberlerin yasaklandığı 12 Eylül cuntası zamanından da daha beterdir.
O zamanlar hiç değilse bazı konuların yasak olduğu bilinirdi ve o konuda herhangi bir haber yayımlanmazdı. Geçmişte hiç değilse beyaz sütunlara bakarak, bazı konuların yasaklandığı anlaşılabilirdi.
Geçmişin en koyu baskı dönemlerinde halk hiç değilse haber alma özgürlüğünün kısıtlandığını görebilir, öğrenebilirdi.
Geçmişte insanlar engellenirlerdi ama hiç değilse bunun farkına varırlardı.
Bugün içinde bulunulan durum askeri dikta dönemlerinden de Abdülhamit devrinden de daha fecidir.
O dönemlerde insanlar engelleniyorlardı, şimdiki dönemde ise kandırılıyorlar.
İnsanlar haber aldıklarını, her şeyi bildiklerini, gördüklerini sanıyorlar, ama bal gibi kandırılıyorlar.
Bugün basın içinde çoğunluğu oluşturan yandaş medya kimi haberleri vermemekle kalsa iyi, kimilerini de değiştirerek, çarpıtarak, eğip büküp iktidarın istediği şekle sokarak veriyorlar.
Ustaca manevralarla toplum iyice bölünüp ayrıştırıldığı için, insanlar, belirli kanallara, belirli yayınlara bakmakta, diğerlerine asla göz atmamakta olduklarından, tek taraflı propaganda malzemesi gayet iyi çalışmaktadır.
Belirli gazeteleri okuyan, kanalları izleyip, yalnız onunla sınırlı kalan, başka kanallara zaping yaparak bir de onların neler dediğine bakmak zahmetine katlanmayan insanlar, yalnız olanları öğrenmemekle kalmıyor, ama aynı zamanda olmayanları da olmuş sanıyorlar.
Böylelikle kamuoyu, yalnızca haber alma hakkından mahrum bırakılmıyor, aynı zamanda bunun farkına varmaktan bile uzak kalıyor.
Yani basında sansürün egemen olduğu dönemden de, askeri vesayet devirlerindekinden de daha beter durumdayız.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- 'Hadi gelin kapatın!'
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Yeni dönem başlıyor: Taksi, otobüs, dolmuş...
- Bir sonraki ve en büyük ekonomik patlama...
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Tarihi geçmiş ürün satan zincir market şubesine mühür
- Ulaşım durma noktasına geldi!