Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sağduyunun Sesi
PARİS - Capucines Bulvarı’ndan geçerken, birden gençlik yıllarıma gidiverdim. Paris’in ünlü müzikholü “Olympia”nın afşine bakarken 1960’lı yıllarda yaşıyor gibi oldum. 2011’in sonbaharında, tıpkı 45 yıl önce olduğu gibi, yine Charles Aznavour konseri ilan ediliyordu.
\nSanki bu kadar zaman geçmemiş, sanki bizler hiç yaşlanmamıştık da duran zamanı yaşar gibiydik.
\nGeçen hafta konser prömiyerini izleyenlerse sanatçıya gerçekten hayran kaldılar.
\n87 yaşındaki ihtiyar kurt iki saat süresince, sahne üzerindeki zindeliği ve hâkimiyetiyle salonu dolduranlara parmak ısırttı.
\nTabii salonu dolduranların bir zamanların gençleri olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım. Onlar da Aznavour’un geçmişini bildiklerinden sahnedeki performansına hayran kalmakla birlikte, çok şaşırmamışlardı.
\nAsıl şaşkınlık daha başka bir nedenden, Aznavour’un France – 2 televizyonundaki “Vivement Dimanche” programındaki konuşmasından kaynaklandı.
\nErmeni diyasporasının şahinlerinin, bu söyleşiye gösterdikleri yenilip yutulmaz cinsten tepkilerinden anlaşılabileceği gibi, sanatçı sağduyunun sesini yükseltmeye çalışmıştı.
\n***
\nCharles Aznavour, diyaspora şahinlerinin bu kadar tepkisini çekmek için ne demişti ki?
\nİşte konuşmasından bazı parçalar:- Ben Ermeni kökenli bir Fransızım, annem ise Ermeni kökenli bir Türk’tü...
\n- Türkiye güzel bir ülke insanları kesinlikle düşünebileceğimiz gibi değil. Mutfağı harika, unutmadan söyleyeyim ve havası da çok iyi; dahası annemin ülkesi...
\nAma belki de Aznavour’un en fazla tepki çeken sözleri şunlar:
\n- Jenosit sözcüğü beni rahatsız ediyor, belki de sınırların açılması,Türklerin diyaloğu kabul etmeleri için başka bir sözcük bulunsa daha iyi olur.
\nBu kadarı diyasporanın şahinleri için fazlaydı, açtılar ağızlarını yumdular gözlerini...
\nBurada kendi internet sitelerinde neler söylediklerini, hâlâ TC sınırları içindeki topraklar üzerindeki taleplerinde nasıl direndiklerini ayrıntılarıyla anlatacak değilim. Çünkü gün yeniden ayrılıkları vurgulama değil, empatiyi geliştirme günüdür.
\nAznavour’un Türkiye’ye karşı kin ve nefretten uzak, sempati dolu sözleri, oranın annesinin ülkesi olduğunu söylemesi, diyaloğa açık biri olduğunun kanıtı.
\nKimi Ermenilerin Türkiye ve Türkler karşısındaki kinlerinin nedeninin, yalnız 1915 olayları olmayıp aynı zamanda, 1970’lerde başlayan kışkırtmaların da etkisi olduğunun en çarpıcı kanıtı da Charles Aznavour’un bizzat kendisidir.
\n1960’lı yıllarda Türkiye’ye sıkça gelen, ülkemizde konserler veren sanatçı daha sonra kışkırtmaların da etkisiyle, tavrını değiştirme zorunluluğunu duymuştu.
\nDeğerli sanatçı artık aklın yolunu gösterme rolünün kendisine düştüğünü görmüş.
\n***
\nBir noktayı özenle vurgulayalım: Aznavour 1915 olaylarının anılmasından vazgeçmiş değil. Yalnızca, belki de iki taraf arasında gerçek bir diyaloğun başlamasının önündeki en büyük engeli kaldıracak çok önemli bir öneride bulunuyor ve “soykırım” sözcüğünün yerine yeni bir deyim bulunmasını öneriyor.
\nÖneri yerindedir.
\nUnutmamak gerekir ki kimse, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Türklerle Ermeniler arasında hiçbir şey olmadığını söylemiyor.
\nAklı başında hiç kimse olayların aydınlığa kavuşturulmasına karşı çıkmıyor.
\nOlayların, önceden planlanmış bir soykırım olmadığını söylemek başka, konuşulup tartışılmasını reddetmek başka bir şeydir.
\nYüzyıllar boyunca yalnız barış içinde bir arada yaşamakla kalmamış, ama aynı zamanda birbirlerinin kültürlerine değerli katkılarda bulunmuş, daha da ötesi ortak bir kültür yaratmış insanların birbirlerine düşmelerinin, yaşanan büyük trajedinin nedenlerini araştırmanın zamanı gelmiştir.
\nBunun için her şeyden önce, soğukkanlılığı kaybetmeden, karşımızdakiyle empati kurmak elzemdir.
\nCharles Aznavour’un çıkışının çok yürekli olduğunu görmek ve yeni bir yaklaşım dönemini açacak makul bir girişimde bulunmanın zamanı gelmiştir sanırım.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Havalimanında kaçakçılık operasyonu
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!