Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Osmanlı’ya bak, gör halini - 2
Osmanlı’nın merkezi Babıâli’yi ziyaret edenlerin dikkatini, kartal kondu bir bina çeker. Bugün İstanbul Lisesi olan bina, yapıldığı zaman, Düyunu Umumiye merkeziydi. Genel Borçlar Komisyonu binasının Sadaret Makamı dahil, herkesi bastıran görkemi, Osmanlı’nın son döneminde, esas iktidarın kimde olduğunu da gayet güzel gösterir.
Osmanlı’nın 1854 -1875 arasında, borçlanarak iflası üzerine, 20 Aralık 1881’de yayımlanan Muharrem Kararnamesi ile oluşturulan Düyunu Umumiye’ye nasıl varıldığını dün burada ele aldık, kaldığımız yerden devam edelim:
Osmanlı Devleti’nin şerefini kurtarmak için Düyunu Umumiye devletin bir dairesi sayılmıştır. Aslında tamamen bağımsızdır ve Batılı devletlerin ortak çıkarlarını temsil etmektedir. Meclis’in asli görevi borçlara karşılık gösterilen, tütün tekelleri, pul, müskirat, balık resimleri, bazı illerin ipek öşürleri ve daha başka vergileri toplamaktır. Başlangıçta 2 milyon 258 bin lira tutarındaki geliri kontrol etmekte olan kurum, 1911-12’de 8 milyon 258 bin lirayı kontrol etmektedir.
***
Bütün devlet gelirlerinin yüzde 31.5’i, örgütün kontrolü altındadır. 1912 yılında bu idarede 8 bin 931 memur çalışmaktadır. Osmanlı Maliye Bakanlığı’ndaki memur sayısı ise 5 bin 472’den ibarettir. Personelin tayin ve azli konusunda ise devletin hiçbir yetkisi yoktur. Ama bunlar Osmanlı devlet memuru sayılmakta, diğer Osmanlı memurları bunlara yardımla yükümlü olmakta ve Osmanlı emekli olan Düyunu Umumiye personeline emekli maaşı ödemek zorunda kalmaktadır,
Düyunu Umumiye yalnız devlet borçlarını toplayıp dağıtmakla yetinmemekte, aynı zamanda tuz gibi kaynakları kendi işletmektedir. Devlete 400 bin liraya mal olan, çoğu zaman Osmanlı’nın yapısal reform girişimlerine karşı çıkan bu örgüt, sıkışık zamanlarda devlete yardımda çok hasis davranmıştır.
Düyunu Umumiye zamanında Osmanlı Devleti’nin parasıyla İtalyanların Trablusgarp Savaşı’nı finanse etmiş, Trablusgarp’ın bedeli olarak, İtalyanların ödediği 50 milyon franklık tazminata da doğrudan el koymuş ve bunun büyük bir kısmını da yabancı bankalara yatırmıştır.
Osmanlı borçlarının ödenmesinin yeniden düzenlendiği Lozan Anlaşması’yla Düyunu Umumiye’den kurtulunmuş, son Osmanlı borcu da 1954 yılında ödenmiştir.
Yunanistan’ın başına çöken ve inanılmaz kemer sıkma tedbirleri dayatan Troyka’nın durumu, rahmetli Prof. Dr. Haydar Kazgan’ın “mürekkep faiz hesabını bilmediğinden çöktü” dediği Osmanlı’nın borç çıkmazını andırıyor. Doğan Avcıoğlu’nun ilk baskısı 1968 yılında yapılan ve tüm okurlarıma tavsiye ettiğim “Türkiye’nin Düzeni” adlı yapıtında da anlatılan Osmanlı’nın encamı, öğretici olduğu kadar, finans kapitalin yapısı konusunda uyarıcı niteliktedir. Yunan krizi ile birlikte bütün bunlar, kaynaklarını yolsuzluk aracılığıyla belirli güçlerin talanına sunan, gelir dağılımı bozuk ekonomik yapılar karşısında, ürettiğinden fazlasını tüketen düzenden aldığı cüzi pay ile susan geniş emekçi kitlelerinin acı kaderini de gözler önüne seriyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- AKP'den kayyum için ilk açıklama