Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Osmanlı’ya bak, gör halini - 1

10 Temmuz 2015 Cuma

Yatırıma dönüşmeyip tüketime giden yolsuzlukla lüplenen krediler yüzünden, iflas haline düşünce Yunanistan, insanın aklına ister istemez geçmişte aynı akıbete duçar olan Osmanlı’yı getiriyor. Olaya, “Kırmızı Kedi” tarafından yeniden basılan Doğan Avcıoğlu’nun “Türkiye’nin Düzeni”ni temel alarak bir daha bakalım:
1838 İngiliz Türk Ticaret Anlaşması’yla, Osmanlı açık pazarına akan Batı emtiasını, Batı sermayesi izledi. Avrupa sermayedarları Osmanlı’ya borç vermek için yarışa girdiler, istikrazlar dönemi başladı.
İlk istikraz akdi 1850’de yapıldı. Ama Mustafa Reşit Paşa sadrazamlıktan uzaklaştırılınca, bu mukavele feshedilmiş fakat 1854’te istikraz çığırı açılmıştır.
İlk istikraz Dent Palmer and Company aracılığıyla yapıldı, 3 milyon İngiliz Lirası tutarındaki istikraz tahvillerinin faizi yüzde 6, ihraç fiyatı ise yüzde 80 idi. Yani 100 lira borçlanılıyor, gerçekte 80 lira alınıyor, bankalara bir sürü komisyon ödendiğinden Mısır vergisi gibi sağlam br karşılık da gösterildiği halde 3 milyon lira borçlanan devletin eline 1.5 milyon geçiyordu.
Bu böyle gitti. İstikrazı istikraz izledi, ilk istikrazın faizini ödemek için yenisi yapıldı.

***

Avrupalı sermayedarlar, tehdit ve rüşvetle Türk devlet adamlarını borçlanmaya zorluyorlardı. Blaisdell’in yazdığına göre, Osmanlı Hazinesi’nin yeni istikrazlara muhtaç olduğu iddiasını kabul etmeyen sadrazamı MR. Palmer düşürmüştür.
1875’e kadar sürdürülen ilk borçlanma çılgınlığı sermayedar ve aracılar için çok kârlı olmuştur. Osmanlıı cephesinden ise 100 borçlanılmakta ama ele 50 geçmekteydi.
Peki alınan paralar nereye gidiyordu?
Prof. Refii Şükrü Suvla alınan kredilerin 5/6’sının tüketime gittiğini, ancak 1/5’inin Anadolu - Bağdat, Soma - Bandırma demiryolları ve Konya Ovası sulaması ile rıhtım ve tersaneler gibi, üretim faaliyetlerine yatırıldığını söylemektedir.

***

Bu tatlı istikraz oyunu devlet bütçesini tam bir çıkmaza sürüklemişti. Şöyle ki, 1874 -1875 bütçesinde devlet gelirleri 25 milyon Osmanlı lirası gösterilmişti. Gerçek gelir 17 milyon liraydı ve bunun da 13 milyon lirası dış borçlara gidiyordu.
Bunun üzerine Rus taraflısı bilinen Mahmut Nedim Paşa belli bir süre borç faizlerinin yüzde 50’sinin ödeneceğini açıklayınca Avrupa’da kıyamet koptu. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü garanti ettiğini umursamayan Avrupa İmparatorluğa, Rusya eliyle bir ders verdi. Ruslar ancak Yeşilköy önlerinde durduruldu.
Kıbrıs Adası İngilizlere Rüşvet verilerek, 1878 Berlin Kongresi’nde Rusların empoze ettiği koşullar biraz hafifletilebildi. 1878 Berlin Konferansında Osmanlı delegesi, Kara Todori Paşa’nın bütün itirazlarına rağmen, Avrupa “Devlet-i Aliye”nin Maliyesini yönetecek milletler arası bir komisyon kurulmasına karar verdi. Bu komisyon devlet bütçesini yapacak, uygulanmasını da denetleyecekti.
Nihayet, 20 Aralık 1881’de ( 28 Muharrem 1299) Düyun-u Umumiye kuruldu.
Düyun-u Umumiye’yi de yarın görelim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları