'Onur'

25 Aralık 2011 Pazar
\n\n\n

Sevgili,

\n

Yeniden döneceğimiz aktüel siyasi konuları, bugünlük bir yana bırakıp, tiryakisi olduğum yazar Yiğit Okurun son kitabı TIR Kamyonlarından söz edelim.

\n

Benim yaşımdakilere bir dönemi ve kavramlarını anlatan kısa öyküOnurile söz Yiğit Okurun:

\n

***

\n

Ellili yılların ortaları olmalıydı. Yaşça benden büyük bir dostumun işyerine uğramıştım. Perşembepazarında demir ticareti yapıyordu. İstanbulun seçkinlerindendi. Nedenini bilemiyorum ama, Stockholm Üniversitesinde Siyasal Bilimler öğrenimi yapmıştı. Karısı da İsveçliydi. Denklikleri verip Hariciyeye girmemiş, babadan kalma demir ticaretini yürütmeyi uygun bulmuştu. Cumhuriyetin ilk kuşak işadamlarındandı. Yazın Büyükadada oturur, her akşam karısıyla Kulüpe gider, kışları Cercle dOrienta uğramadan Gümüşsuyundaki evine gitmezdi.

\n

Biz görüşedururken, tık tık kapı.

\n

- Buyurun

\n

Girenin kostümü lacivert çizgili ceket, yelek... Seyrek saçları arkaya taralı, zayıf bir adam. Yaka cebinde beyaz mendil, elinde bir deste kâğıt. Dostumun masasına doğru saygıyla eğildi.

\n

- Beyefendi, buyurun efendim. Yazdım getirdim.

\n

- Nedir bunlar efendim?

\n

- Efendim bir iş sözleşmesi hazırlamamı emretmiştiniz.

\n

- Ne kadar uzun yazmışsınız.

\n

- Ayrıntılar işbirliğinin sağlığını oluşturur.

\n

İşadamı dostum yaklaşık kırk sayfalık sözleşmenin son yaprağını imzaladı.

\n

- Beyefendi öbür sayfalara da paraf lütfederseniz.

\n

- Her sayfaya mı?

\n

- Evet efendim.

\n

Yaklaşık kırk yaprağın altına giderek karalamaya dönüşen birer paraf attı.

\n

- Buyur efendim, dedi zayıf adama uzattı.

\n

- Teşekkür ederim efendim. Bu da sizin nüshanız. İmzaladım, her yaprağı parafladım.

\n

- Azizim benim nüsham da sizde kalsın, kasaya koyarsınız, gerekirse rica ederim.

\n

İşadamı dostum bana döndü:

\n

- Efendim tanıştırayım, beyefendi Mülkiye çıkışlıdır. Yıllardır maliyenin çeşitli kademelerinde üstün nitelik ve deneyimiyle devlete hizmet etmiştir.

\n

- Estağfurullah.

\n

- Yok öyle demeyin, size olan takdir duygularımı biliyorsunuz.

\n

- İltifatınız efendim.

\n

Demir tüccarı dostum beni biraz daha bilgilendirmek için:

\n

- Beyefendi Hazine genel müdür yardımcılığına kadar yükseldi. Benim ricamı kırmadı, bürokrasiyi bırakıp, bizim şirkete katıldı. Beyefendiye rica ettim, mali mevzuat ve finans konularına el koydu. O şekil verip, yönetecek ve yürütecek. Kendisine şimdiden minnettarım.

\n

- Estağfurullah efendim, estağfurullah.

\n

...Maliye Bakanlığı gelirler genel müdürlüğü eski yardımcısı başıyla nazik bir selam verip, iş sözleşmesinin her iki nüshasını alıp çıktı.

\n

Bürokratların özel sektöre transferlerinin ilk dönemleriydi.

\n

Ben biraz şaşırdım.

\n

- Beyefendi, kırk yaprak iş sözleşmesi imzaladınız, bir satırını bile okumadınız. Kendi nüshanızı da geri verdiniz.

\n

- Ne yapsaydım? Kırk sayfa okuyamazdım ya!

\n

- Ama okumadan imzaladığınız sözleşmenin içinde, izin süreleri, ücretli izinler, ücretsiz izinler, maaşın miktarı, zamlar; hadi bunlar bir yana, tek taraflı beyanla işten çıkarma halinde tazminat, korkunç bir rakam tutabilir. Ona bile bakmadınız, bir gün işten çıkarmaya kalkarsanız size çok pahalıya patlayabilir.

\n

- Bir gün bir sebepten işten çıkarmaya karar verirsem, ne ihtara ne önele gerek kalır. Ne tazminat ne kıdem, bunlar da söz konusu olmaz.

\n

- Ama yasa açık.

\n

- Yasanın uygulanmasını gerektirir bir durum olmaz ki.

\n

- Nasıl yani?

\n

- Bakın değerli kardeşim, devletin çeşitli kademelerini geçmiş bu nitelikteki bürokratlar çok onurlu insanlardır. Ben bir gün onu işten çıkarmak istersem, ellisine gelmiş bu adama Oğlum bana bir şekerli kahve yap, köpüğü bol olsun!dersem, o anda istifa eder.

\n

Öykü bu, nedense okuduğumda yüreğim sızladı.

\n

Ben o zamanları ve o adamları gördüm Sevgili.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları