Lefter'li Günler

22 Ocak 2012 Pazar
\n\n\n

Sevgili,

\n

İlk kez bir futbol maçını Fenerbahçe Stadında izlediğimi anımsıyorum. O zamanlar Fenerbahçe stadı tümüyle tahta tribünlerle çevriliydi, büyük bölümü toprak olan saha, Şeref Stadı denmesine karşın, stadyumla alakası olmayan yanmış Çırağan Sarayının bahçesindeki güya futbol alanından bin kat daha iyiydi.

\n

Ne var ki, Şeref Stadı!” kentin Avrupa yakasında olduğu için, maçlar orada yapılırdı.

\n

Zaten, o zaman Süper Lig falan yoktu. İstanbul takımları birbirleriyle oynarlardı.

\n

Daha sonra, Dolmabahçedeki sarayın has ahırları arazisi üzerine İnönü Stadı yapıldı. O da, 27 Kasım 1947de hizmete girdikten sonra artık bütün maçlar orada yapılır oldu.

\n

Lefteri ilk kez İnönü stadında gördüm. Daha sonraları dünyanın en ilginç on stadı arasına girecek olan İnönü Stadı çağına göre bayağı şıktı ama çok büyük bölümü toprak olan saha yağmur yağdığında tam bir çamur deryasına dönerdi. Bugün tahayyül edilmesi imkânsız o sahalar hakkında aşağıdaki resim bir fikir verebilir.

\n

O dönemin de birçok yıldızı vardı ama tartışmasız en büyükleri Lefterdi. Bize sık sık tatsız sürprizler yapmasına karşın koyu Galatasaraylı olmama da rağmen Lefteri severdim.

\n

Galatasaraya attığı şamarlar da az değildi hani. Ama ikisini hiç unutamam. 1940lı yılların sonlarına doğru olmalıydı, Galatasaray İlkokulunda yatılı öğrenciydim. Bir büyüğüm, kulüpten bilet almış beni pazar günkü Gatalatasaray-Fenerbahçe maçına götürmüştü.

\n

Keyfime diyecek yoktu, Galatasaray Fener maçı izliyordum, hem de kapalı tribünden.

\n

Üstelik birinci yarıda Rehanın attığı gülle 1- 0 öne geçmiştik. Son dakikalarda Fener bastırıyordu ama bizimkiler de iyi direniyordu. Son saniyelerde soldan ortalanan bir topa kale önünde kimse vuramadı, ama herkesin ıskaladığı topu Lefter bir dokunuşla Turgayın koruduğu kaleye sokuverdi.

\n

Sonrasını hatırlamıyorum, beni kendime getirmek için çok uğraşmışlar ve zavallı Ferruh Ağabey, korkudan ecel terleri dökmüş...

\n

Aradan yıllar geçmiş, ben Liseye yükselmiş, Beyoğlunun göbeğindeki binada yine yatılı okumaktaydım. Yıl 1957. O sezon Galatasaray müstesna gölcüsü Metin Oktay ve İsfendiyar, Suat, Metin Kadri, Hilmili forvetiyle çok güçlü. Son haftaya da lider girmiş, Fenerbahçe ile son bir maçı var, berabere bile kalsa şampiyon olacak.

\n

Galatasarayın antrenörü Baba Gündüz. Maçtan önce Donanma Kamil Babaya gidiyor Lefteri tutmak istediğini söylüyor, Gündüz Kılıç da bir gaflet anında oyunu öyle kuruyor.

\n

***

\n

O tarihi günde sahada görülen manzara şuydu:

\n

Galatasaray Metinin 6 pastan atamadığı bir golle galibiyet şansını kaçırıyor ve o andan itibaren Lefter sahada devleşiyor. Kamil bütün oyun boyunca Lefteri kovalıyor, değil marke etmek, biçmek için bile yakalayamıyor. Oyun Lefterin iki, Niyazinin bir golüyle Fenerin 3-0 galibiyetiyle bitiyor ve Fener şampiyon oluyor.

\n

Maçtan sonra saatlerce konuşamadığımızı anımsarım.

\n

Bir Lefter anısı daha:

\n

Ali Sami Yende basın tribününde, spor yazarı olarak bir Galatasaray maçı izliyorum. Hagi döktürüyor.

\n

Bir ara yanımdaki Lefter, Hagiyi gösterip sordu:

\n

- Bu kaç yaşında allahaşkına?

\n

Cevap veriyorum:

\n

- 35.

\n

Lefter hemen patlatıyor:

\n

- Tam fıstık gibi futbol oynayacak yaş.

\n

- Eh, bütün Türkiyede bunu bu kadar rahatlıkla söyleyebilecek tek kişi de Lefterdir, diyorum.

\n

Malum Lefter 39 yaşına kadar Fenerde ve milli takımda futbol oynadı.

\n

Görüyorsun Sevgili, Lefter gitse bile Lefter muhabbeti bitmiyor, bütün hayranlarının Lefter muhabbetleri daim olsun derim.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları