Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kim İnanır Sana, Kim?

19 Eylül 2014 Cuma

Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı maka­mına oturduktan sonra ufkunu genişletti.
Artık yandaş olmayan Türk medyasına ver­yansın etmekle kalmıyor, Amerikan basınını da hedef tahtasına koyuyor.
Son zamanlarda ABD medyasında, bu ülkenin resmi ya da yarı resmi çevrelerinde Tayyip - radikal İslam ilişkilerini konusunda suçlayıcı bir hava egemen.
îürkiye'nin Müslüman Kardeşlerve El Nusra'ya aşikâr sempatisi, IŞİD konusundaki çekimser tavrı, Suriye iç savaşı sırasındaki tu­tumu, Tayyip konusunda ciddi kaygıların dile getirilmesinin de ötesine geçip, suçlamalarda bulunulmasınayol açıyor.
Tayyip bunları yalanlıyor, orada durmuyor, "edepsizlik, alçaklık" suçlamalarıyla karşılık veriyor.
Ne var ki, Tayyip'i kızdıran iddialar bir bir gerçek çıkıyor. Tayyip Bey inandırıcı olamıyor.
Son olarak, Hacıbayram'dan IŞİD'e gönüllü devşirildiği, Rakka'ya oradan teröristler gönderildiği yolundaki New York Times iddi­asını doğrulayan Sertaç Eş'in haberi dünkü Cumhuriyet'te çıktı. Habere göre militan C.A., 10 kişilik bir grup ile birlikte IŞİD saflarında çatıştığını itiraf ederken şunları da eklemiş:
- IŞİD'e katılanların hepsi akraba, Suriye'de komutan düzeyinde O. isimli bir Türk var.

***

Sertaç Eş'in, eylemlere katılanların kaç para aldıklarına kadar birçok ayrıntıya yer veren haberi tüyler ürpertici açıklamaları içeriyor ve mahallelinin, "biz Türkler" burada azınlıkta kaldık diye yakındıklarını da yansıtıyor.
Gerçeklerin ortaya dökülmesiyle, edepsiz­lik ve alçaklıkla suçladığı New York Times ile giriştiği polemikte de, doğru söylemediği belli olan Tayyip Erdoğan'ın ilerideki günlerde daha da sıkışması olasılığı artıyor.
Tayyip Bey, önce bölgeye Sünni İslamcı politikayla yaklaştı. Bu durumu, birzamanlar ABD'nin tutumuyla çelişmediği için büyük sorun yaratmadı. Ama sonra söz konusu po­litikasını, mezhep çatışmalarına taraf olmak, silah göndererek müdahale etmek çizgisine taşıdı.
Her alanda, her konuda Müslüman Kardeşler'in vahim yanlışlarını desteklemek, bu uğurda Mısır ile ilişkilerini bozmayı göze almak durumuna düştü.
Suriye'de İslamcı teröristlere silah yardımı yaparken, yoldan geçen silah dolu kamyonları denetlemek isteyen kendi yetkililerini engel­ledi, yetinmedi cezalandırdı. Sonra da "Ben terörü desteklemiyorum" dedi.
Kim inanır?
Tabii kimse inanmadı?
Terörist örgütlere kucak açtı, lojistik destek
verdi, burada örgütlerine militan devşirme­lerine gözyumdu, El Nusra'yı bağrına bastı. Sonra "benyapmıyorum" dedi.
Kim inanır?
Tabii kimse inanmadı.

***

IŞİD militanları yaralanınca Türkiye'de tedavi gördüler, Türkiye sınırlarını kevgire çevirdiler, İstanbul'da, cihatyemini ettikleri
etkinlikler yaptılar.
Taksim Gezi'de kuş bile uçmasına izin ver­meyenler, buna seyirci kaldılar, sadece "Bize yapılmış bir izin başvurusu yoktur" demekle yetindiler.
IŞİD, Irak petrolünü satarak gelir sağladı, buna methaidar oldular, gözyumdular, ABD
"bunları taşıyan kamyonları tespit ediyoruz, gerekirse vururuz" dedi. Yetmedi. Bu petro­lü akıtmak için küçük boru hatları kurdular, bizimkiler görmezden geldiler.
IŞİD'e karşı kurulan koalisyonda aktif rol almaktan çekindi Tayyip, o bir yana IŞİD teröristlerini terörist olarak nitelemekten bile çekinip, "yabancı savaşçılar" demekle yetindi.
Onunla da yetinmedi, Mısır'dan atılıp Katar'a giden, oradan kapı dışarı edilen, bün­yesinden El Nusra ile IŞİD'İ türeten Müslüman Kardeşler'in önde gelenlerine kucak açtı.
Sonra da beni töhmet altında bırakanlar edepsizdir, alçaktır, dedi.
Kim inanır?
Nitekim kimse de inanmadı.
Şimdi soruyorum, bu inanmama durumu­nun sorumlusu kim? İnanmayanlar mı, eylemi söylemi çelişen Tayyip mi?
- Evet söyle ya Tayyip! Bu kadar tutarsızlık­la kim inanır sana, kim?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları