Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İmaj Erozyonu

01 Mayıs 2014 Perşembe

Tayyip Erdoğan kendisini uyaran Alman Cumhurbaşkanı Gauck’a fena halde kızmış, tepkisini de kendi kültürüne uygun bir şekilde ortaya koymuş:
- Sen o aklını kendine sakla!
Ne ince, ne diplomatik, ne zarif bir yanıt değil mi?
Alman Cumhurbaşkanı ise ülkesine dönüşte, söyledikleriyle ilgili net konuşmuş:
- Ben bunların hiçbirini uydurmadım. Az bile söyledim!
Tayyip Bey herkese kızgın.
İşçilere kızgın, sendikalara kızgın, gençlere kızgın, avukatlara kızgın, bir zamanlar o yollarda beraber yürüdüğü Fethullah Gülen’e kızgın, yargının biat etmeyen mensuplarına kızgın, Anayasa Mahkemesi Başkanı’na kızgın, ABD’ye kızgın, Almanya’ya kızgın, Fransa’ya kızgın, Esad’a haydi haydi kızgın, Gezi’dekilere kızgın, 1 Mayıs’takilere kızgın, kendisine biat etmeyen herkese kızgın.
Tayyip Bey kim gerçeği söylerse ona kızgın.
Ezcümle Tayyip Bey aynalara kızgın.
Tayyip Bey’in sayesinde Türkiye tarihinin en büyük imaj erozyonunun içinde.
Kuvvetler ayrılığının, yargı bağımsızlığının, temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı, parasız eğitim isteyenlerin hapislerde çürütüldüğü, gazetecilerin içeri tıkıldığı, muhaliflerine darbecilikten dava açıldığı, hukukun tümüyle rafa kalktığı, yürütmenin yargıyı denetlediği, denetleyemediği hallerde de yargı kararlarını tanımazdan geldiği bir ülke görünümündedir.

***

Ne diyor Alman Cumhurbaşkanı Gauck uyarılarında?
- Ey egemen, halkına insan gibi davran! Ona demokrasiyi layık gör(!) diyor.
Tayyip Bey’in, olmaz diyen yanıtı ise utanç vericidir. Çünkü Alman Cumhurbaşkanı’nın Türklere layık gördüğü, demokrasiyi Türk Başbakanı Türklere çok görmektedir.
Tayyip Bey’e kendisini “Ülkenin insanlarının özgürlüklerine saygı göster!” uyarısını yapanlara, “Bu benim iç işim, sen ne karışıyorsun?!” diyemez.
Demokrasi, kurumları, ilkeleri, temel hak ve özgürlükler, artık iç iş olmaktan çıkmıştır.
Türkiye içine sürüklendiği bu imaj erozyonundan kurtulmalıdır.
Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’dan kurtulmadıkça bu imaj erozyonundan da kurtulmasına imkân yoktur.
Hemen belirtmek gerekir ki, içinde bulunduğumuz imaj erozyonunun en büyük amilidir Tayyip Erdoğan ama tek amili değildir.
Tayyip Erdoğan sonrası dönemi, demokrasinin yeniden inşası dönemi olacaktır ve olmalıdır.

***

Türkiye bu imaj erozyonundan kurtulmadan insanlık âleminde, doğru dürüst yer de tutamaz, uluslararası alandaki taleplerine olumlu yanıt da alamaz.
Örneğin, Türkiye Pınar Selek için kırmızı bülten çıkarıp iadesini talep etmektedir.
Bu talebin Fransa tarafından olumlu yanıtlanmayacağı açıktır.
Çünkü bütün dünya biliyor ve görüyor ki, Pınar Selek masumdur.
Ve ne utanç vericidir ki, bu seçkin bilim insanının adli bir cinayete kurban gitmesini engelleyip özgürlüğünü koruyan Türkiye değil, Fransa’dır.
Erdoğan yönetimi, Fethullah Gülen’in de iadesi için ABD’ye resmi başvuru yapmak hazırlığındadır, ayrıca da Fethullah Gülen için darbecilikten dava açılması hazırlıkları tamamlanmak üzeredir.
Hiç kuşku yok ki, Türkiye’de Fethullah Gülen’i yargılayacak mahkemelerin Tayyip Erdoğan’ın iradesinden ne kadar bağımsız olduğu sorusunun yanıtı oluşmadan, iade talebinin olumlu karşılanması mümkün değildir.
Türkiye tarihinin en beter imaj erozyonu içinde, Türkiye’yi kaosa sürükleyen bu imaj erozyonunun ekonomiyi de etkileyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın!
İmaj erozyonunun adı Tayyip Erdoğan’dır.
Ve günü gelecek Erdoğan bu imaj erozyonunu umursamadığına pişman olacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları