Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hoş Gelmedin 2. Cumhuriyet

05 Eylül 2014 Cuma

Ahmet Davutoğlu kabinesinin TC’nin 62. hükümeti olarak nitelenmesi yanlış.
Çünkü 10 Ağustos referandumuyla resmen olmasa bile, fiilen başkanlık daha doğru deyişle, “Başkan Baba” rejimine geçmiş bulunuyoruz.
Şu anda gerçekte, yürütmenin başı Ahmet Davutoğlu değil, Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Nitekim Davutoğlu kabinesinin olduğu söylenen program Tayyip Bey’in direktifiyle hazırlanmış, ikazlarıyla son şeklini almıştır.
Şu anda durum budur. Program resmen olmasa bile fiilen Erdoğan’ındır.
Durumun anayasaya uyup uymaması önemli değildir.
Gerçek Türkiye, uysa da uymasa da yaptım Erdoğan Türkiyesi’dir. Resmi Türkiye’nin ifadesi olan anayasaya uygunluk önemli bir husus değildir.
Zaten bu zihniyete göre anayasa en fazla anası ağlatılan yasa anlamını taşımaktadır.
Evet Türkiye’de yeni bir döneme yeni bir rejime, “2. Cumhuriyet”e girilmiştir.
Bu rejimi başkanlık olarak nitelemek yanlıştır. Başka örnekleri Latin Amerika ülkelerinde görülen bu rejim hukuk literatüründe, başkancı veya yarı başkanlık denen, güçler ayrılığına ve erkler arasındaki dengelere, kurumların yurtaşların güvencelerine yer vermeyen, bir fait-accompli, (emri vaki), amiyane deyimiyle katakulli rejimidir.

***

İkinci Cumhuriyet söylemi, Sovyet bloğunun çöküşü ve küreselleşmenin gelişmesiyle birlikte ulus devletlerin gelişen kapitalizmin önünde engel olarak görülmeye başlandığı bir dönemde, filizlenmeye başladı Türkiye’de.
Ulus devletin kendisiyle birlikte, Türkiye’de yaşama geçirilmiş şekli olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşıtlığı içeren, ulus devletin ve Cumhuriyet Türkiyesi’nin kurumlarını bütün kötülüklerin nedeni olarak gören, laiklik uygulamasının da üniter ulus devlet gibi bütün kötülüklerin nedeni kabul eden, Cumhuriyet’in modernleşmeci yanını, eğitim reformunu, Türk Rönesansı’nı, hümanizmasını görmezden gelerek, Cumhuriyet tarihini salt bir zulüm ve baskı dönemi olarak, algılayan, eleştirdiği hususları aşma konusunda herhangi bir sınıfsal öneride bulunmayan, İkinci Cumhuriyetçiler’e ulus devletin kulluktan vatandaşlığa geçişin bireye giden yol olduğu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, Türk rönesansını da içerdiği, genelde ileri sürdükleri eleştirilerin büyük bölümünün, Cumhuriyet döneminin çoğunda iktidarı ellerinde tutan sağ partilerin uygulamalarının sonucu olduğu anlatılmaya çalışıldı ama nafile!
İkinci Cumhuriyetçiler, bu görüşlerinden yola çıkarak, her türlü Cumhuriyet karşıtı güç ile ittifak yaptılar.
Son ittifak, Tayyip sivil darbesinin nihai vuruşu olan 12 Eylül 2010 referandumu sırasında, “yetmez ama evet!” sloganı altında yaşama geçirildi.

***

İkinci Cumhuriyet’e giden yolun önündeki son engel de, Cumhuriyetin mezar kazıcılığı rolünü üstlenmiş Tayyip Erdoğan önderliğinde 10 Ağustos referandumuyla kaldırıldı.
Ve nihayet İkinci Cumhuriyet geldi.
Tayyibist İkinci Cumhuriyet nedir?
İkinci Cumhuriyet, yurttaşlıktan kulluğa dönüştür.
İkinci Cumhuriyet demokrasinin bütün kurum ve kurallarının hâkimi mutlak tarafından ya da onun adamlarınca çiğnenmesidir.
Masum gösterilerde kurşunlanıp, gazlanıp öldürülen gençlerdir Tayyibist İkinci Cumhuriyet, kuvvetler ayrılığının adil yargının hiçe sayılması, gazetecilerin içeri atılmalarıdır, bedava eğitim istediği için hapse atılan gençlerdir Tayyibist İkinci Cumhuriyet; zulümdür, polis baskısıdır, özgürlük karşıtlığıdır, mezhep ve ırk ayırımcılığıdır, yolsuzluk ve nefret rejimidir.
Halkın yarısının karşıtlığına rağmen geldi İkinci Cumhuriyet.
İkinci Cumhuriyet hoş gelmedi!
Biz bu ikinci Cumhuriyeti aşacağız.
Kimse yanlış anlamasın! Geriye dönerek geçmişe giderek değil, daha ileri daha bağımsız, daha çağdaş, daha demokrat, daha özgürlükçü, daha çoğulcu, emeği kutsal sayan üretici politikaları oluşturup, yaşama geçirerek aşacağız.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları