Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Güzel Yargı Vicdan Sızlatıyor

26 Aralık 2014 Cuma

2014’ün bitmesine şunun şurasında birkaç gün kaldı.
Sorarsanız “Bu yılı simgeleyen olay hangisi?” diye, size “16 yaşındaki öğrenci M.E.A.’nın Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla, okulu Meram Endüstri Meslek Lisesi’nden alınarak savcılığa götürülmesi, sonra da sevk edildiği Konya 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmasıdır” derim.
Evet, 2014 Türkiye’sini özetlemek gerekirse, 16 yaşındaki lise öğrencilerinin Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla tutuklandığı ülke demek yeterlidir.
Eskiden bu gibi haberler özel yetkili ağır ceza mahkemelerinden geliyordu. O dönem bitti. Cemaat tarafından dizayn edilmiş özel yetkili ağır ceza mahkemeleri gitti. Yerine,Tayyip Erdoğan tarafından yeni dizayn edilmiş sulh ceza mahkemeleri geldi. Bunlar güzel mahkemeler.
Yani özel yargı dönemi kapandı, güzel yargı dönemi açıldı.
Güzel yargı dönemi ne menem bir dönem anlamak için 16 yaşındaki tutuklu M.E.A.’nın durumuna bakalım.
Meram Endüstri Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencisi M.E.A. sosyal medya sitesinde “Halkçı Liseliler” adıyla örgütlenmiş bir gruba mensup. Bu grup, geçen gün Gedavet Parkı’nda Kubilay’ı anmak üzere izin alıp toplantı yapmış ve M.E.A. da kaleme aldığı bildiriyi okumuştur.
Olay buradan çıkmış ve bildirideki kimi ibarelerin hakaret içerdiği savıyla, ertesi gün M.E.A. okulundan alınarak adliyeye götürülmüş ve tutuklanmıştır.

***

Böylelikle, her şeyden önce Konya Meram Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri ömür boyu unutulmayacak bir ders almışlardır:
Bu ülkede ileri geri konuşup haddini aşarsan, polis tarafından alınıp götürülür, yargı tarafından içeri tıkılırsın.
Şimdilik bunun alt yaşı 16’dır, ileride ilkokula anasınıflarına kadar inmesi de mümkündür.
Yine başta gençler olmak üzere, tüm toplumu sindirmeye yönelik ikinci ders de şudur:
Ağzınızı açarsanız, sizi tutuklama yoluyla cezalandırırız.
Üçüncü mesaj ise şöyledir:
Sakın, tutuklama yoluyla infaz, özel yargı ile gitti sanmayın! Güzel yargı ile sürüyor.
Konya 1. Sulh Ceza Yargıcı Nayim Durak’ın tutuklama kararı, gerçekten infaz niteliğini taşıyan savunulmasına imkân olmayan bir işlemdir.
TCK.’nin 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun karşılığı 1
-4 yıl hapistir. Suçun alenen işlendiğini kabul etsek ceza altıda bir oranında arttırılacaktır.
Buna karşılık TCK’nin 31. maddesi gereğince fail suçun işlendiği tarihte 16 yaşında olduğundan cezası üçte bir oranında indirilecek, ayrıca iyi hal indiriminden altıda bir oranında bir indirim daha alacaktır.
Türk uygulamasında, ceza davalarında taban cezaya hükmolunması esas olduğuna göre, CMK’nin 231/5 hükmünce, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluyla M.E.A. suçun subut bulması halinde bile hiçbir şekilde hapis yatmayacaktır.

***

Suçun sabit görülmesi halinde bile hapis yatmayacak olan birinin kuvvetli suç şüphesi bulunması gerekçesiyle tutuklanması hukuk mantığının kabul edeceği bir husus değildir.
Kaldı ki, olayımızda tutuklama ile ilgili olarak CMK. 100. maddesindeki diğer unsurlar da yoktur.
Kısacası Nayim Durak’ın verdiği tutuklama kararı, keyfi bir infaz kararıdır ve bu kararla yargılama sonunda suçlu görülse bile, büyük ihtimalle hapis yatmayacak olan 16 yaşında bir çocuk hapse gönderilmektedir.
Eskiden yargı yoluyla Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle “kumpaslar kurulmaktaydı”. Bu da özel yargıyla yapılmaktaydı.
Şimdiyse, mahkûm olsa bile hapse girmeyecek çocuklar, tutuklama yoluyla içeri tıkılmaktadır. Bu da güzel yargı yoluyla yapılmaktadır.
Görüyorsunuz, Fethullah’ın özel yargısı ile Tayyip’in güzel yargısı arsında bir fark yok. Eskiden özel yargı vicdan sızlatıyordu, şimdi de güzel yargı vicdan sızlatıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları