Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Grup Yorum dava açmalı

26 Haziran 2015 Cuma

Seçimler geçip, gitti, mitingler bitti, ama büyük kentlerde yine meydanlar insan almıyor. Geçenlerde Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’nda 70 bin kişi toplanmıştı, ardından İzmir’de Gündoğan’da bir araya gelenler 400 bine ulaştı.
Siyasi parti liderlerini kıskandıran bu kalabalık meydanlar otuzuncu yılını kutlayan Grup Yorum’un eseri.
Bu böyle devam edecek ve konserler zincirinin üçüncü halkası Ankara Sıhhiye Meydanı’nda olacaktı.
Olacaktı ama, Ankara Valiliği izin vermedi.
Valiliğin nedeni ise “konserin bazı kesimlerin tepkisini çekmesi olasılığı”.
Aslında Valiliği’nin varlık nedeni böyle bir olasılığın gerçeğe dönüşmesinin önüne geçmek. Başka bir deyişle bazı kesimlerin tepkilerinin özgürlüğü kısıtlamasını engellemek.
Valilik devletin o ildeki temsilcisidir ve devletin işlevinin orada yürütülmesini sağlar.
Devletin görevi, vatandaşın ifade özgürlüğünü kullanmasının önündeki engelleri kaldırmak, yani olayımızda Sıhhiye Meydanı’nda konserin yapılmasını sağlamaktır.
Ne zaman bir özgürlüğün kullanılması söz konusu olursa, onun alanını temizlemek, devletin, asli görevidir. Valilik onu yapacağı yerde, “Kusura bakmayın devlet asli görevini yerine getiremiyor, sizden de, özgürlüklerinizin çiğnenmesine boyun eğmenizi istiyor” diyor.

***

Bu devletin iflasının, aczinin devlet tarafından ilanıdır.
Eğer konserin toplumun bazı kesimlerinin tepkisini çekmesi ihtimali var ise, o takdirde Grup Yorum’un Ankara Valiliği’ne başvurarak, “Böyle böyle bir duyum aldık, lütfen konserimizin olaysız geçmesi için gerekli önlemleri yürürlüğe koyun!” demesi, Valiliğin de bu istemin gereğini yerine getirmesi gerekir.
Oysa son zamanlarda sıkça başvurulan tersi bir uygulama var.
Devlet aygıtının baskı düzeneklerine başvurmaktan hiç çekinmeyen işbaşındaki siyasal iktidar, kimi zaman hoşuna gitmeyen düşünce ve eylemlere karşı dolaylı mekanizmaları, bunun sivil bir yansıması olan mahalle baskısını veya herhangi bir güya sivil tepki mekanizmasını aracıları vasıtasıyla harekete geçiriyor, sonra da kendi önlemekle görevli olduğu baskıya seyirci kalarak, bir anlamda devlet gücünü ondan yana seferber ediyor.
Oysa devletin gücü yasal hakların, temel hak ve özgürlüklerin bu tür baskılardan uzak, özgürce kullanılmalarını sağlamaktır.
Ama özellikle AKP çevrelerinin görüşlerine çok itibar ettikleri Hayrettin Karaman’ın ön ayak olduğu bu buluş ile temel hak ve özgürlükler, tümüyle ayaklar altına alınmaktadır.

***

Bu gibi durumlarda vatandaş devleti asli görevi konusunda uyararak görevini yapmaya çağırmalıdır. Devlet yine de görevini savsakladığı takdirde, bu hizmet kusuru karşısında, vatandaş, yargı yoluna başvurarak, onu hizmetin geriğini yerine getirmeye davet etmelidir.
Olayımızda Grup Yorum, Ankara Valiliği’nin bu tutumu karşısında yargı yoluna gitmelidir.
“Yargının bugünkü hali gözler önündeyken, böyle bir başvuru ne yarar sağlayabilir ki?” çıkışı ilk bakışta haklı gibi görünse bile, başvuruda direnip Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gitmek gerekir.
Despot iktidarlar karşısında demokrasi savaşımı böyle güç ve sabır isteyen bir süreçtir.
Ayrıca unutmamak gerekir ki, kamuoyunda despotizm karşısındaki tepkiler artmaktadır. Nitekim bu son seçimlerle bir ölçüde parlamento aritmetiğine de yansımış bulunmaktadır.
Evet, Grup Yorum Ankara Valiliği’ne karşı yargı yoluna başvurmalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları