Gerçeği Bilelim de...

12 Ekim 2012 Cuma
\n

\n

Televizyon artık futbolu evlerimize soktu. Bütün dünya maçlarını yakından izliyoruz. Türk futbolseverlerinin nefeslerini tutarak izledikleri maçlardan biri de El Clasico denen Real Madrid - Barcelona maçları.\n

\n

Nitekim pazar günü, Fener - Beşiktaş maçının hemen ardından verilen son El Clasicoyu çok kişi izledi, ertesi günü gazetelerde geniş biçimde yer aldı.\n

\n

Yıllardır fırsat buldukça bu maçları, Real Madridi bir zamanlar, Franconun desteklediğini hatırlamış olduğumdan, Barcelonayı tutarak izlerim. \n

\n

Ama El Clasicoyu izlememdeki asıl amaç, bu iki takımın da üst düzey futbolları.\n

\n

Pazar günü seyrettiğimiz El Clasiconun sonunculardan biri olup olmadığı sorusu takıldı aklıma, aynı gün yayımlanan Deniz Kavukçuoğlunun yazısını okuyunca.\n

\n

Biliyorsunuz, bu iki takım da La Liga denen İspanyanın liginde yer alıyor.\n

\n

Bilindiği gibi La Liga denen, dünyanın en ilginç liglerinden olan İspanyol ligine, bu ülkeyi oluşturan 17 özerk bölgenin önde gelen takımları katılıyor. \n

\n

Ama yakında, Barcelonanın bu lige artık katılmama veya katılamaması söz konusu.\n

\n

Çünkü Barcelonanın da içinde bulunduğu, Katalonya özerk bölgesinin İspanyadan bağımsızlığı söz konusu.\n

\n

Katalonya bağımsız olunca, Barcelonanın da La Ligada yer alamaması muhtemel.\n

\n

***\n

\n

Gerçi 17 özerk bölgeden (communutades autonomas) oluşan İspanyada Avrupanın en otonomu olarak nitelenen Katalonyanın çok gelişmiş bir özerklik statüsü var. 2006 referandumu ile diğer 16 bölgedekinden daha ileri otonomi elde etmiş bulunan ve İspanya içinde bir ulusolarak ilan edilen Katalonya, Avrupa Birliği ile doğrudan ilişkilerde bulunabilmekte, her türlü özerkliğe sahip bir ulus statüsüne kavuşmuş bulunmaktadır.\n

\n

Tabii burada, İspanyolcadan çok Fransızcaya benzeyen Katalanca dilinde eğitimin gerçekleştiğini, hatta Katalanca öğrenmenin zorunlu olduğunu da belirtmek gerekir.\n

\n

Bütün bu koşullar 2006 yılında Katalanların İspanya içinde kalmalarını sağladı.\n

\n

İspanya içindeydiler, ama ayrı bir ulustular.\n

\n

Ve ayrı bir ulus olarak, demokratik özerklikkonusunda elde ettikleri ayrıcalıklar, yine de Katalanlar arasında, bağımsızlık isteklerinin öne sürülmesini engellemedi.\n

\n

Son olarak İspanyayı da pençesine alan ekonomik kriz, bu istekleri tetikledi. Konu parlamentoda tartışıldı, nihayet Katalanların kendi kaderlerini tayin haklarıyla ilgili referandumun 25 Kasım seçimlerinden sonra, gündeme getirilmesi kararlaştırıldı.\n

\n

Görüyorsunuz, Katalonya, etnik talepler konusunda örnek oluşturması açısından da Türkiyeyi yakından ilgilendiriyor.\n

\n

***\n

\n

Katalonyanın en büyük takımı ve direnişinin sembolü olan Barcelona ve Real Madrid arasındaki rekabet nasıl El Clasico ise Katalonya’nın merkeze karşı etnik talepleri konusundaki gelişmeler de kendi açısından bu alanda bir klasiktir.\n

\n

Bilinen odur ki etnik talepler bir kez yeşerdi mi, ekonomik durumun düzeltilmesi, demokratik hakların verilmesi, ilk başta nihai bir talepmiş gibi görünen anadilde eğitim, demokratik özerklik gibi ayrıcalıklar (dilerseniz haklar deyin) bağımsızlık isteklerini durdurmuyor illa ki. \n

\n

Bütün bunların tanınması da bağımsızlık taleplerini engelleyemeyebiliyor.\n

\n

Bu açıdan İspanya Katalonya örneği çok öğretici ve düşündürücüdür.\n

\n

Bu yazı, tabii ki, Kürt kardeşlerimizin demokratik özerklik ve anadilde eğitim talepleriyle ilgili bir gerçeği görmemizi sağlamak amacıyla kaleme alındı.\n

\n

O da şu:\n

\n

Kimilerince iddia edildiği gibi bu taleplerin tümünün kabulünün bağımsızlık taleplerini söndüreceğini düşünmek her zaman gerçekçi değildir.\n

\n

Birçok olayın gösterdiği bu gerçeğin hatırlatılması, tabii ki Kürtlerin varlıklarının inkârı ve asimilasyon politikasının sürmesini tavsiye anlamı da taşımıyor.\n

\n

Yine gereken yapılmalı, ama bu arada gerçeğin ne olduğu da iyi bilinmeli!..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları