Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Demokrasi' Derken...
PARİS - Dün bu sütunda biri kız, biri erkek iki Şilili ve yine biri kız, biri erkek iki Türk öğrenciden söz ettim. Bunların ortak noktaları parasız eğitim istemeleriydi.
\nŞilililerle Türkler arasındaki fark ise birincilerin isteklerinin dinlenmesi, ikincilerinse 18 aydır tutuklu olarak hapiste bulunmalarıydı.
\nCamilla Vallejo Downing ile Giorgio Jackson’un bir gazete sayfası yer verilen öykülerini Le Monde gazetesinde okuyunca, düştü aklıma Berna Yılmaz ile Ferhat Tüzer’in öyküleri.
\nSonra da ağırlığı Camilla Vallejo’ya verilmiş yazıdan bir başka gazetede çalışan Fransız dostuma söz edip sordum:
\n- Bu iki Şililiyi gören Le Monde, Türkiye’de aynı istekle tam ters bir kaderi yaşayan öğrencileri nasıl görmezden gelir? Sizlerin demokrasiyi savunma göreviniz yok mu?
\nDostum konuyla ilgileneceğini söyledi, ama yine de yanıtı doyurucu bulmadım.
\n14.09.2011’de Le Monde’da, Türkiye ile ilgili geniş bir yazı çıktı, ama ne yargıya yapılan müdahaleler, ne hapisteki gazeteciler (Türkiye bu konuda dünya rekortmeni) ne de bedava eğitim istedikleri için 1.5 yıldır tutuklu olan öğrencilerden bahis vardı.
\nYalnızca “Arap baharı!”ndan sonra bölge ülkelerine örnek gösterildiği söylenen Erdoğan’ın koskoca bir fotoğrafı ve Akdeniz’de artan etkisinden söz ediliyordu.
\n***
\nBuradan baktığınız zaman, Fransızların kesinlikle AB’de yer almasını istemedikleri Türkiye’de, demokrasi konusunda önemli herhangi bir aksaklık olmadığını sanırsınız.
\nOysa Batı basınını yakından tanımayanlar, onların demokrasi konusunda ödünsüz olduklarını sanırlar.
\nİktidarlarla çıkar hesapları içinde olanlar hariç tutulursa, kendi ülkeleri söz konusu olduğunda, gerçekten de öyledirler.
\nAma kendi çıkarları yüzünden, yanlarında yörelerinde tuttukları, ama içlerine katiyen sokmadıkları ülkeler söz konusu olunca, birçok şeyi görmezden gelmeye hazırdırlar, yeter ki ilgili devletlerle çıkar ilişkileri tıkırında yürüsün.
\nBu yaklaşımlarının ideolojik kılıfını da hazırlamışlardır: “Onlar için bu kadarı yeter.”
\nFransızlar bunu bir zamanlar “Bon pour l’Orient” yani “Yalnızca Doğu’da geçerli” deyişiyle ifade ediyorlardı.
\nIlımlı İslam diye dile getirdikleri rejime yaklaşımları da budur.
\nAslında kibar deyişiyle “ılımlı İslam”ın asıl okunuşu “uyumlu İslam”dır. Burada önemli olan sözcük, onların çıkarlarıyla uyumlu olmaktır. Onun gerisi önemsizdir.
\nBu yutturmacanın kendine göre ideologları da vardır. Örneğin “Rifaa’nın Kızları”nın yazarı “sol kökenli!” Guy Sormann Fransa’nın bu işe soyunmuş olan “düşünürü(!)”dür.
\nSakın bunlardan birinin konuşurken “demokrasiden bana ne!” diyeceğini sanmayın!
\nYine demokrasi dillerinden düşmeyecektir.
\n***
\nYalnız bunları dinlerken de gözünüzü açık tutup kanmamaya bakın!
\nYine özgürlükten söz edeceklerdir.
\nAma içerideki gazeteciler hakkında ulusalcılık falan gibi (dikkat edin şovenizm demiyorum) en ufak bir kuşku bile varsa, onların özgürlükleri dikkate alınmaz.
\nUlusalcılık, Türkiye için de “Kemalizm” en büyük demokrasi suçudur.
\nDinsel bağnazlık gericilik değildir, ama ulusalcılık gericiliğin şahıdır.
\nEğer özelleştirme ve yabancılaştırma özgürlüğü varsa, bankalar, sigorta şirketleri, stratejik kurumlar hiçbir denetime tabi olmadan kolayca yabancıların eline geçiyorsa (kendi ülkelerinde, bu iş o kadar kolay değildir) demokrasi vardır.
\nSiz özgürlük derken basın ve düşünce özgürlüğünü amaçlarsınız, o ise özgürlük derken özelleştirme ve yabancılaştırma özgürlüğünü kasteder.
\n- O kadarı Türklere yeter kardeşim, bizim gibi olacak değiller ya! Çıkarımız tıkırında mı sen ona bak, deyip geçiverirler.
\nSizin kendi aydın ve gazeteciniz de bu kadarına razıysa ve bunu savunuyorsa, bir de Batılı gazetecinin çifte standardını sineye çekiyor, onun her sözünde hikmet arıyorsa, buna müstahaksınız demektir.
\nHiçbir toplum, hiçbir topluma onun kendine verdiği değerden fazlasını vermez.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Havalimanında kaçakçılık operasyonu
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!