Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Börte'nin Kar Sefası

12 Şubat 2012 Pazar
\n\n\n

Sevgili,

\n

Romancı, araştırmacı - yazar, elektrik mühendisi dostum Mustafa Yıldırım ile ortak noktalarımızdan biri de benim Hayduta, onun Börteye (kedilerimiz) düşkünlüğümüz.

\n

Geçen gün, kendisinden bu konuda bir ileti aldım, seninle paylaşmak istedim. Söz Börtesinin kar sefasını anlatan Mustafa Yıldırımın:

\n

Geçen pazar, şu bitmeyen kitap üstünde çalışırken gırr, carrr, hırccc!sesleri ve ince bir çığlık...

\n

Sanki ormanda vahşi hayvanlardan biri bağırıyordu.

\n

Oturduğum yerden fırladım. 

\n

Komşu yavru kedi merakından bizim eve girmiş.

\n

Börte de onu kıstırmıştı...

\n

Yavrunun annesi Hanımefendi kapıda soluk soluğa ve ağlamaklı

\n

Kontes... Kontes sizde mi?

\n

Börteyi yakalayıp yana çektim.

\n

Yavru, Börtenin tuvaletinde, eşyaların arasına girmiş, korkudan titriyor.

\n

Yakalamak istiyorum, minik pençesiyle ellerimi çiziyor.

\n

Sonunda ensesinden tutup kapıdakiannesineverdim.

\n

Böylece Börteye merdiven boşluğuna çıkma yasağı koydum.

\n

Günde 15-20 kez çıkıp yavrunun evinin kapısına gidiyordu.

\n

Hatta onların kapısı açıksa içeri girip dolaşıyordu.

\n

Demek ki Börtenin evi, gerçekten sonuna dek savunulacak bir ev.

\n

Geri kalan yerler, merdiven boşluğu, komşu ev onun ikinci dereceden evi, orman da av alanıdır.

\n

Avına dokunulmazsa oralarda sorun yok.

\n

Ancak ev yalnızca Börtenindir.

\n

***

\n

Börte yasaktan sonra kapıyı açtıramayınca, beni ikna etmek için elinden geleni yaptı:

\n

Girişteki komidinin üstünde benim olduğunu düşündüğü eşyaları (cüzdanımı, keratayı, kalemi, bozuk para kutusunu, otomobilin anahtarını) sırasıyla yere atıyor; bana seslenip kapıyı açmamı istiyor.

\n

Açmayınca sıradakini yere atıyor...

\n

Bir kez daha derin düşüncelere daldım. 

\n

Orman kedisinin kızı Börte, ormanına dönmek, avlanmak istiyor...

\n

Onunla evde olmak, ona voleybolcuların yaptıkları gibi pinpon topuna 10-15 kez  smaçattırmak, hatta balkon demirinde yürüyerek yaşattığı a-ritmiyi yaşamak bile güzel...

\n

Ya Börtenin doğal yaşamı?..

\n

Neyse yine insanoğlu acımasızlığım öne geçti de onu evde tutsak etmek için yalan gerekçelerimle kendimi kandırdım.

\n

Pazartesi günü onu aşağıya götürdüm.

\n

Öğlenden akşama dek bahçede karda koşturdu; ağaçlara tırmandı; başka kedileri kovaladı...

\n

O geceyi hep uyuyarak, sanırım güzel orman düşleri görerek geçirdi.

\n

İki gün sonra komşu çocuk (yani 2 aylık yavru) annesiyle kapıya geldi. Börte merdiven boşluğuna çıktı

\n

Yavruya bir şeyler söyleyip döndü.

\n

O mu tutsak yoksa onunla birlikte biz bu yalan dünyaya mı tutsağız?..

\n

Rolande Annenin Mallorcada, falezlerin kıyısında bir evi vardı. Birçok tablosunu orada bitirirdi. 

\n

Orada birkaç kedisi vardı. Onlarla tatillerde birlikte olur, bana fotoğraflarını gösterirdi.

\n

Yıllar geçti, penceremden Börtenin vahşi babası girdi. 

\n

Hemen Anneyi aradım, onun portakal-siyah beyaz uzun tüylerinden, mavi-yeşil gözlerinden ve bir Bengal kaplanına benzeyen gövdesinden, avcılığında söz ettim.

\n

Anne dedi ki:İşte şimdi oldu! Aşk yaralarını kapatacak gerçek bir arkadaş buldun!

\n

Ben dedim ki: Üstelik çocukluğumda Yörük kadınının bana armağan ettiği dağ kedisine benziyor!

\n

***

\n

Bu öykü uzundur...

\n

Yıllar önce yazmaya başlamıştım...

\n

Siyasal yazılar, kitaplar biterse kaldığım yerden yazmayı sürdüreceğim...

\n

Börte ile ilişkisi mi?..

\n

Penceremden giren Börtenin vahşi babası birdenbire gelmez oldu.

\n

Aylarca aradım.

\n

Benzerini satın almak için kötü adamların dükkânlarını (pet-shopdiyorlar) dolaşıp durdum.

\n

Yağmurlu ekim akşamlarından biriydi.

\n

Arka bahçedeki küçük ağaçta bir yavru ağlıyordu... İndirdim kaçtı.

\n

Renkleri bana babayı andırmıştı o karalıkta.

\n

Sonra onu bıraktığım için kendime kızdım.

\n

um:ag güvenlikçisi Selçuka onu anlattım. Bulunursa bana bildirmesini söyledim.

\n

Aradan bir hafta geçmişti.

\n

Yine yağmurlu bir gündü. Selçuk aradıHocam, ne renktidiye sordu.

\n

Söyledim...

\n

Yüreğim atıyordu...

\n

Selçuk,Şimdi kucağımdadedi.

\n

Koştum, aldım yavruyu... Selçuk Kapıdan girdi, öksürüyordu; kucağıma çıktı, uyumaya başladıdedi.

\n

Sonrası doktor, ilaç, Börte iyileşti. O zaman 3 aylıktı...

\n

Babası mı?

\n

O da 14 ay sonra yine birdenbire pencereden girdi...

\n

Sonrası ayrı bir öykü...

\n

Şu kahrolası karanlıklarda insanları uyandırmak, bilgilendirmek için yazdıklarım (Özellikle Ortağın Çocukları) önce beni ürpertiyor, yazarken yoruluyorum, hiç de mutlu olmuyorum...

\n

Ulus Dağına Düşen Ateşi ve 58 Günü yazarken şevkliydim, mutluydum.

\n

Börteyi de şimdi yazarken keyiflendim...

\n

Eh, Ortağın Çocuklarıelde kaldı... Börte de...

\n

Bir kötü, bir iyi... Yaşam böyle...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları