Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Börte'nin Kar Sefası
Sevgili,
\nRomancı, araştırmacı - yazar, elektrik mühendisi dostum Mustafa Yıldırım ile ortak noktalarımızdan biri de benim Haydut’a, onun Börte’ye (kedilerimiz) düşkünlüğümüz.
\nGeçen gün, kendisinden bu konuda bir ileti aldım, seninle paylaşmak istedim. Söz Börte’sinin kar sefasını anlatan Mustafa Yıldırım’ın:
\n“Geçen pazar, şu bitmeyen kitap üstünde çalışırken ‘gırr, carrr, hırccc!’ sesleri ve ince bir çığlık...
\nSanki ormanda vahşi hayvanlardan biri bağırıyordu.
\nOturduğum yerden fırladım.
\nKomşu yavru kedi merakından bizim eve girmiş.
\nBörte de onu kıstırmıştı...
\nYavrunun annesi Hanımefendi kapıda soluk soluğa ve ağlamaklı:
\n‘Kontes... Kontes sizde mi?’
\nBörte’yi yakalayıp yana çektim.
\nYavru, Börte’nin tuvaletinde, eşyaların arasına girmiş, korkudan titriyor.
\nYakalamak istiyorum, minik pençesiyle ellerimi çiziyor.
\nSonunda ensesinden tutup kapıdaki ‘annesine’ verdim.
\nBöylece Börte’ye merdiven boşluğuna çıkma yasağı koydum.
\nGünde 15-20 kez çıkıp yavrunun evinin kapısına gidiyordu.
\nHatta onların kapısı açıksa içeri girip dolaşıyordu.
\nDemek ki Börte’nin evi, gerçekten sonuna dek savunulacak bir ev.
\nGeri kalan yerler, merdiven boşluğu, komşu ev onun ikinci dereceden evi, orman da av alanıdır.
\nAvına dokunulmazsa oralarda sorun yok.
\nAncak ev yalnızca Börte’nindir.
\n***
\nBörte yasaktan sonra kapıyı açtıramayınca, beni ikna etmek için elinden geleni yaptı:
\nGirişteki komidinin üstünde benim olduğunu düşündüğü eşyaları (cüzdanımı, keratayı, kalemi, bozuk para kutusunu, otomobilin anahtarını) sırasıyla yere atıyor; bana seslenip kapıyı açmamı istiyor.
\nAçmayınca sıradakini yere atıyor...
\nBir kez daha derin düşüncelere daldım.
\nOrman kedisinin kızı Börte, ormanına dönmek, avlanmak istiyor...
\nOnunla evde olmak, ona voleybolcuların yaptıkları gibi pinpon topuna 10-15 kez ‘smaç’ attırmak, hatta balkon demirinde yürüyerek yaşattığı a-ritmiyi yaşamak bile güzel...
\nYa Börte’nin doğal yaşamı?..
\nNeyse yine insanoğlu acımasızlığım öne geçti de onu evde tutsak etmek için yalan gerekçelerimle kendimi kandırdım.
\nPazartesi günü onu aşağıya götürdüm.
\nÖğlenden akşama dek bahçede karda koşturdu; ağaçlara tırmandı; başka kedileri kovaladı...
\nO geceyi hep uyuyarak, sanırım güzel orman düşleri görerek geçirdi.
\nİki gün sonra komşu çocuk (yani 2 aylık yavru) annesiyle kapıya geldi. Börte merdiven boşluğuna çıktı.
\nYavruya bir şeyler söyleyip döndü.
\nO mu tutsak yoksa onunla birlikte biz bu yalan dünyaya mı tutsağız?..
\nRolande Anne’nin Mallorca’da, falezlerin kıyısında bir evi vardı. Birçok tablosunu orada bitirirdi.
\nOrada birkaç kedisi vardı. Onlarla tatillerde birlikte olur, bana fotoğraflarını gösterirdi.
\nYıllar geçti, penceremden Börte’nin vahşi babası girdi.
\nHemen Anne’yi aradım, onun portakal-siyah beyaz uzun tüylerinden, mavi-yeşil gözlerinden ve bir Bengal kaplanına benzeyen gövdesinden, avcılığında söz ettim.
\nAnne dedi ki: ‘İşte şimdi oldu! Aşk yaralarını kapatacak gerçek bir arkadaş buldun!’
\nBen dedim ki: ‘Üstelik çocukluğumda Yörük kadınının bana armağan ettiği dağ kedisine benziyor!’
\n***
\nBu öykü uzundur...
\nYıllar önce yazmaya başlamıştım...
\nSiyasal yazılar, kitaplar biterse kaldığım yerden yazmayı sürdüreceğim...
\nBörte ile ilişkisi mi?..
\nPenceremden giren Börte’nin vahşi babası birdenbire gelmez oldu.
\nAylarca aradım.
\nBenzerini satın almak için kötü adamların dükkânlarını (‘pet-shop’ diyorlar) dolaşıp durdum.
\nYağmurlu ekim akşamlarından biriydi.
\nArka bahçedeki küçük ağaçta bir yavru ağlıyordu... İndirdim kaçtı.
\nRenkleri bana babayı andırmıştı o karalıkta.
\nSonra onu bıraktığım için kendime kızdım.
\num:ag güvenlikçisi Selçuk’a onu anlattım. Bulunursa bana bildirmesini söyledim.
\nAradan bir hafta geçmişti.
\nYine yağmurlu bir gündü. Selçuk aradı ‘Hocam, ne renkti’ diye sordu.
\nSöyledim...
\nYüreğim atıyordu...
\nSelçuk, ‘Şimdi kucağımda’ dedi.
\nKoştum, aldım yavruyu... Selçuk ‘Kapıdan girdi, öksürüyordu; kucağıma çıktı, uyumaya başladı’ dedi.
\nSonrası doktor, ilaç, Börte iyileşti. O zaman 3 aylıktı...
\nBabası mı?
\nO da 14 ay sonra yine birdenbire pencereden girdi...
\nSonrası ayrı bir öykü...
\nŞu kahrolası karanlıklarda insanları uyandırmak, bilgilendirmek için yazdıklarım (Özellikle ‘Ortağın Çocukları’) önce beni ürpertiyor, yazarken yoruluyorum, hiç de mutlu olmuyorum...
\nUlus Dağı’na Düşen Ateş’i ve 58 Gün’ü yazarken şevkliydim, mutluydum.
\nBörte’yi de şimdi yazarken keyiflendim...
\nEh, ‘Ortağın Çocukları’ elde kaldı... Börte de...
\nBir kötü, bir iyi... Yaşam böyle...”
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı