Sevgili,
Can dostum Tevfik Uran, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olduktan sonra Vatikan Büyükelçiliği görevindeyken 63 yaşında kalp kriziyle aramızdan ayrılan babası Necdet Uran’ın erken ölümünü anlatırken şöyle demişti:
-En çok da, tam bir yakın arkadaş ilişkisi kurmuşken ölmesine yanarım.
Baba-oğul ilişkisi, sanıldığından ve görüldüğünden de karmaşıktır ve çok az baba oğul, Necdet ve Tevfik Uran gibi arkadaşlık ilişkisi kurmayı becermiştir.
Ne zaman babalar ve oğullardan söz edilse aklıma hemen Dumas’lar gelir.
Bu ünlü yazar baba oğul, hep Alexandre Dumas baba ve oğul diye ansiklopedilerde bile birlikte anılırlar.
Ama aralarındaki ilişki bilsen ne fırtınalıdır.
Her şeyden önce, oğul Dumas babanın evlilik dışı ilişkisinden doğmuştur. (Ama baba oğlunu tanımıştır).
Sonra çapkın, yemek ve içki düşkünü, dışa dönük, şen şakrak büyük Dumas, birbirini izleyen aşk maceralarıyla ne örnek bir insan ne de örnek bir babadır.
Üstelik, “Tarih benim romanlarımı astığım çividir” diyebilecek kadar fütursuz olan, Baba Dumas, oğluna, Haitili büyükanneden tevarüs ettiği, okulda alay konusu edilen, zenciye yakın siyah teni de miras bırakmıştır.

***

Yani oğul Dumas için baba Dumas’nın mirası nereden baksan taşınması güç bir yüktür ve çocuk bundan çok çekmiştir.
Dışa dönük iyi yaşamayı seven BabaDumas’nın Üç Silahşörler, Monte Cristo gibi kanlı canlı kahramanlarına karşı, oğul Dumas’nın kahramanları aşırı duygusal müteverrim (verem illetine duçar olmuş) tiplerdir.
Zaten ünlü ve baskın kişliği olan babaların miraslarını taşımak her zaman güç olmuştur.
Siyasatte baba oğul ilişkileri başka bir boyut kazanır. Artık oğullar veliaht konumuna gelmişlerdir ve ne yazık ki veliahtlar her zaman babaların mirasını taşımayı beceremezler.
Son örnek de, 7 Haziran sonrasında kurulan fiili AKP hükümetinde, başbakan yardımcısı olup, 1 Kasım seçimleri için ise, partisinden istifa ederek, AKP’den adaylığa geçen Tuğrul Türkeş.
Türkeş’in küçük oğlu Kutalmış Türkeş de daha önce, babasının partisinden değil de, onu yutmaya çalışan AKP’den aday olmuş, ama yeni seçimler arifesinde istifa etmişti.

***

Alparslan Türkeş’in büyük oğlu ve veliahtı kabul edilen Tuğrul Bey’in 7 Haziran ertesi manevraları herkesin malumu.
Tuğrul Bey, sonunda AKP’den milletvekili adayı oldu.
Herkes biliyor ki, bu adaylık Türkeş soyadı karşılığında, birkaç milliyetçi oy tırtıklama hesabıyla olmuştur.
Alparslan Türkeş’i 12 Eylül hapislik günlerinde daha yakın tanımış olan değerli gazeteci yazar Altan Öymen’in onun son zamanlarında şiddete karşı, daha çoğulcu, daha uzlaşmacı bir çizgiye girdiğini belirtir.
Bu gözleme saygı göstererek, Türkeş adının geçmişte hangi sıfatlarla anıldığı konusunda ayrıntıya girmeyeyim.
Ama ne denirse densin, kimse Türkeş soyadının ardına dönek sıfatını koymaya kalkmamıştır şimdiye kadar.
Oğul Türkeş’lerin babalarının mirasını bu açıdan nasıl taşıdıklarını ise artık senin takdirine bırakırım Sevgili.
Evet baba oğul ilişkileri karmaşık bir ilişki.