Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Artık Böyle...

02 Kasım 2013 Cumartesi
Televizyondaki “Leyla ile Mecnun” dizisinin
yayından kaldırılmasının Gezi eylemlerine
destek verilmesi yüzünden olduğu yönündeki
görüşlerin yaygınlaşması üzerine Bülent
Arınç, bir açıklamayla söylentileri yalanlayıp demiş ki:
- Dizinin yayından kaldırılmasının Gezi
olaylarıyla ilgisi yoktur.
Sayın Bakan kusurumuza bakmasın, ama
bu açıklamaya inandığımı söyleyemem.
Yanlış anlaşılmasın! Ben illa dizinin
kaldırılmasının Gezi olaylarıyla ilgili olduğunu
söylemiyorum, ama Sayın Bakan’ın
açıklamaları ve benzerlerine inanmakta da güçlük çekiyorum.
Anımsayacaksanız, kamuda türban
serbestliğini de içeren “demokrasi paketi(!)”nin
açıklandığı gün AKP Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik, Gözde Kansu’nun, “Veliaht”
programındaki kıyafetini fazla açık bulmuş ve
bu görüşünü dile getirmesi üzerine de Gözde
Hanım’ın işine son verilmişti.
Ama olayın eleştirilere neden olması
karşısında, ilgili kanalın yetkilileri hemen
açıklama yapma yolunu tutmuşlardı:
- Gözde Kansu’nun programına son
verilmesinin kıyafetiyle ilgisi yoktur! İnanan beri gelsin!
Umarım, Sayın Bülent Arınç açıklamasına
inanmamamı, bu olayı hatırlayınca, mazur görür.
***
Şu anda masamın üstünde, değerli
kardeşim Mustafa Mutlu’nun “Dön Kardeşim”
adlı yapıtı duruyor. İktidar medya ilişkilerinin
perde arkasını kendi yaşadığı olaylarla da
bezeli olarak anlatan Mustafa Mutlu’nun
kitabının sonunda ek-2 bölümünde (sayfa
216 - 219 ), Gezi olayları ertesinde 19 yayın
kuruluşundan işlerine son verilen basın
emekçilerinin listesi verilmiş.
Burada kuruluşların ve işlerine son
verilenlerin hepsini teker teker yazmam
mümkün değil, çünkü liste tam 4 kitap sayfası
tutuyor. Yalnızca bunların toplamının 84 evet
yazıyla “seksen dört” kişi olduklarını belirteyim yeter.
Ama şimdi gidin sorun, işe son veren
kuruluşun patronlarına, yöneticilerine yanıt hazırdır:
- Yoo biz onların işine görüşlerinden dolayı
son vermedik. Gerekçe mesleki yetersizlik!
Yalnızca işlerinden ayrılmak durumunda
olan kişilerin adları bile bu açıklamaya
kahkahayla gülünmesi için yeterli nedendir.
Mustafa Mutlu, yeteneksizliğinden atıldı işinden.
Uğur Dündar, mesleki yetersizliğinden işini yitirdi.
Tuncay Mollaveisoğlu, yaptığı
programlar ilgi çekmediğinden, söyledikleri
anlaşılmadığından işten çkarıldı.
Zaten, yeteneksiz gazeteci Merdan
Yanardağ da fikirlerinden, kimilerinin iddia
ettiği gibi namuslu, yürekli gazeteciliğinden
değil, cuntacılıktan yatıyor içeride!
Bundan sonra hep böyle, hem yapacaklar,
hem de “Yooo ondan değil” diyecekler.
Bunu kotarıp önüne koyacaklar kardeşim. Yersen!
***
Tek parti dönemini geride bırakıp, tek adam
aşamasına girmiş Tayyibizm Türkiyesi’nde,
artık despotun dediği gibi düşünmez,
davranmazsan halin haraptır.
Gezi göstericilerinin yasal haklarını
savunursan işini yitirirsin, bedava eğitim
isteğiyle yasal gösteri hakkını kullanan
gençlerin terörist olmadıklarını, taleplerinin
desteklenmesi gerektiğini söylersen,
terör örgütüne üye olmamakla birlikte
terör örgütünün çıkarları doğrultusunda
davranmaktan yıllarca hapis yatabilirsin.
Ama “Salt bedava eğitim istedikleri için
neden bu gençleri hapiste çürütüyorsunuz”
diye sorduklarında şunlar olacak:
Bir kez soran eğer T.C. vatandaşıysa, ona yanıt hazırdır:
- Sen haddini aşma sus! Yoksa görürsün gününü!
O da ya haddini bilip susacaktır, ya da gününü görecektir!
Ama soran bir yabancı gözlemci, etkili bir
kişiyse, yanıt hazırdır. “Yooo biz onları bedava
eğitim istediklerinden tıkmadık, onlar aslında
terörist!” Bundan sonra artık hep böyle olacak.
Önce, işlerine gelmeyen, isteklerine
uymayan görüş ve davranışlardan dolayı
insanları, işlerinden, özgürlüklerinden
edecekler sonra da açıklama yapacaklar.
- Yooo ondan değil ki! Onlar aslında...
Artık önce yapacağını yapmak, sonra
doğruları yalanlamak dönemidir. Yalandan kim ölmüş ki?..


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları