Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Apo Kimi Seçer?

05 Haziran 2014 Perşembe

Hâlâ “barış süreci”nin ne getireceğini sormak saflığına düşmeyelim. “Barış süreci!” işliyor; ne getireceğini, ne götüreceğini bugünden açıklıkla ortaya koyuyor. PKK bölgede yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor. TSK aldığı emir gereği hareketsiz izlemekle yetiniyor. PKK’nin karakola 1 kilometre mesafede yol kesmesinin resimleri çarşaf çarşaf yayınlanıyor gazetelerde. Çatışmasızlık dönemi olarak ilan edilen 2014 te PKK, TSK’ye karşı 28 taciz ateşi açmış, 8 silahlı saldırıda bulunmuş, 2 şehit verdirmiş, 30 kişi yaralanmış, kaçırılanlar, dağa kaldırılanlar gırla.
PKK’nin dağ kadrosu için son dönemde devşirdiği, dağa kaldırdığı genç militan sayısının 2500 olduğu belirtiliyor.
Çocuklarını geri isteyen aileler, henüz devletleşme tamamlanmadığından onun aktarma kayışlarından biri olacak olan belediyenin hışmına uğruyor.
Barış, demokrasi isteyenler, kendilerini Türk olarak niteleyenlerin bölgesinde Türk suyuyla, Türk TOMA’sıyla sulanıyorlar; çocuklarını canlı isteyenler, barışı özleyenler, eğer kendilerini Kürt olarak tanımlayanlardansalar Kürt suyuyla, Kürt Belediyesi’nin arazözleriyle sulanıyorlar. Her özgürlük isteyen, kendi nasibini kendi yönetiminden alıyor. Böylelikle demokratik özerkliğin gelecekte neler getirebileceği konusunda bir fikir edinmek mümkün oluyor.

***

Gelecekte ne olacak sorusunu sorma saflığına düşmemek gerek. Dikkatle bakarsanız, hiçbir şeyin olmadığının sanıldığı bir ortamda büyük değişimin, iktidar transferinin oluşmakta olduğunu görürsünüz. Bölgede iktidar el değiştiriyor, yerel güçler bir devletin altyapısına sahip olmanın hummalı faaliyeti içerisinde. Paralel yargı organları bile bir yandan oluşturulmakta. Her şey, önce yavaştan, sonra hızla yerine monte edilmekte.
Artık af edilip edilmeyeceği değil de ne zaman edileceği merak edilen Abdullah Öcalan (Apo) ile Tayyip Bey, Kürt sorununun çözümünde “Şeyh Sait” formülünde buluştular bile.
Kürtler ile Türklerin din kardeşliğine dayalı formülün, tek millet, tek devlet, tek bayrak gibi “saçmalıkları!” içermediği bizzat Apo tarafından açıklandı.
İki uluslu çözümün, siz ne derseniz deyin, nihai hedefi bellidir. Tartışılan aşamalardır.
Madem ki, iki ulus vardır, çözüm de iki devlettir. Bu devletlerin hangi aşamalardan geçeceğidir tartışma konusu olan.
Barış süreci, iki uluslu çözüm temeli üzerinde şekillenecektir. Her ulusun kendi bayrağı, kendi dili, kendi yargısı, kendi polisi, kendi zulmü, kendi özerk baskı yöntemleri olmak üzere şekillenecektir; nihai çözüm budur.

***

Bu sonuca yönelik aşamalar üzerindeki tartışmalar Cumhurbaşkanlığı seçimi ertesinde daha da yoğun görüşmelere dönüşecektir.
Evet ya! İki uluslu çözümün aşamaları müzakere edilirken arada Türkler, bir de cumhurbaşkanı seçeceklerdir.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldukça kritik bir aşamadadır. Yalova seçimlerinin de ortaya koyduğu üzere, CHP ve MHP’den oluşan muhalefet bir ortak adayı destekleyecek, AKP ise “Başbakan Baba” Tayyip Erdoğan’ı “Başkan Baba” yapmak için elinden geleni ardına koymayacaktır.
İşin ilginci, CHP ve MHP’nin toplam oylarıyla, AKP’nin aldığı oylar yüzde 43 küsur civarında eşitlenmiş durumdadır.
Öyle görünüyor ki, iki tarafın halihazırdaki destekleri kendi başına denklemi çözmeye yetmeyecek, bu durumda başka bir faktör belirli olacaktır.
Bu da blok halinde Kürt oylarıdır.
Herkesin bildiği gibi, Kürt oylarının belirlenmesinde baş etken Apo’dur.
Bu durumda, Apo’nun onayını alan o oyları da elde edecektir.
Taksim’de ceberut olan Tayyip’in Diyarbakır’da neden cart curt olduğu sorusunun cevabı da burada yatmaktadır.
Bu durumda Apo’nun tavrının belirleyici olacağını başka bir deyişle, Cumhurbaşkanı’nı Apo’nun tayin edeceğini söylemek yanlış kaçmaz.
Bakalım Apo, Çankaya’ya kimi seçecek?
Kimi seçer dersiniz?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları