Yaşamak... Bekleye emekleye

28 Ocak 2024 Pazar

İsrafı geniş, algısı dar bir iktidarımız var.

“Emekli” sözünün “emek vermiş olan” anlamına geldiğinden habersiz...

“Emekleyen, yerlerde sürünen” anlamına geldiğini falan sanıyor. 

Haksız da değil. Muhtemelen çalışma bakanı dahil sürü sepet bakan, vekili çift maaşla “muvazzaf emekli”... AKP liderinin kendisi bile kıyak emekli. 

Madem “emekliler yılı”ndayız. Emekli bir albayımızla uzaydayız. 

İktidara “işsiz”in, “işsizliğin”, “emekçi”nin, “emekli”nin ne anlama geldiğini emekli bir kıdemli okura tarif ettirmeliyiz. Elbette şiir ile ünlü Reyiz’in izniyle ve elbette şiir ile: 

Emekliler emekler.

Yürürken kalbi tekler. 

Ömrünü heba etmiş,

Boşa gitmiş emekler.


Unutulmuş bir yandan.

Bıkmış usanmış candan.

Vicdanı olmayandan,

Emekliler ne bekler!


Emekli nedametli.

Bin bir dertle dolu başı dertli. 

Onlardan daha kıymetli.

Sokaktaki köpekler.


Huzur refah özlüyor.

Ay başını gözlüyor. 

İçin için sızlıyor.

Acı dolu yürekler.


Ak Parti’nin akları, 

Bozuk düzen çarkları,

Nerede TÜFE hakları?

Nerede ödenekler?


Akar der bu ne demek?

Para etmiyor emek.

Bizlere yavan ekmek.

Size ballar börekler.


***

Para politikalarının mucidi ünlü ekonomist Milton Friedman (1912-2006), sanki bizimki için söylemiş: “Bir hükümet, bazen bir sorunu çözmeye kalkınca, o sorun daha da büyük bir sorun haline gelir!”

Konumuz “döviz garantili mevduat” fiyaskosu değil, “iyi hükümet etmek” kavramı.

“Demokrasi” gibi Türkçesi yok; İngilizce “good governance” deniyor. Türkçeye “iyi yönetişim” diye çevriliyor.

Kavramı ilk kullanan ve uluslararası belgelere sokan ise Dünya Bankası...

Belki de danışmanları “icat çıkarmayın” fırçası yememek sözünü etmediler. Ama Türkiye birçok uluslararası belgeye devlet olarak “iyi yönetişim” sergileyeceği konusunda onay verdi. Hem de TBMM’den uzman bir heyetin imzasıyla. Bendenizi es geçiniz, imzacı heyette Cemil Çiçek de var, rahmetli iktisat profesörü Nevzat Yalçıntaş da.

“İyi yönetişim” AKP’nin parti içi demokrasi havası vermek için kullandığı “temayül yoklaması” gibi bir deyim gibi duruyor.

Ama değil. Bu yüzden bu deyim yerine “iyi hükümet etmek” kullanılıyor.

***

“İyi hükümet etme”yi aslında yalnız halk değil, belki Reyiz’in kendisi de istiyor.

Bütün mesele “iyinin” ne olduğunda düğümleniyor. Zira her gönülde farklı bir “iyi” yatıyor.

“İyi hükümet etme”nin elbette, demokrasi ilkelerine hak-hukuk-adalete dayalı objektif tanımı var. 

İktidarı etkileyecek en yerinde tanım şu olabilir mi?

“Halkın, sürekli hayır duasını alarak hükümet etmek!” 

“Sürekli dua”yı hak etmek merakı aşırıya varabilir. Bu yüzden “etkinlik” dozu kaçabilir. Bu durumda, efsanevi ABD başkanlarından Harry S. Truman’ın teşhisi şudur: “Bir hükümet etkin olmanın sınırlarını zorlarsa o zaman diktatörlük baş gösterir!” (Quatations, Penguin Dictionary, London, 1986, s.115.)

Şaşıracaksınız ama bizzat Reyiz’in kendi elleriyle kurduğu partisi bile, “sınırlı iktidarlardan yana” olduğunu belgeye bağlamıştı. “Muhafazakâr Demokrasi” adlı AKP bildirgesinden:

“Siyasal otorite toplumdaki otorite türlerinden sadece birisidir. Ve etkinlik alanı toplumdaki otorite türlerinin etki alanının sınırına gelince durmalıdır!” (s.28)

***

Reyiz, o sınıra gelip dayandı durdu. Ama durmaya yatkın bir karakter değil. 

Durdurmayı hatta geri püskürtmeyi halkın sandıkta yapması şart. 

Dokuz hafta sonraki yerel seçim son şans. Sonrasında dört yıl daha böyle bir şans yok.

Belki de on binlerce emekliye hiç yok. 

TÜİK, ortalama yaşam beklentisinin İstanbul’da erkeklerde 76.2 kadınlarda ise 82 yıl olduğunu ilan ediyor.

İktidarın tüm umudu da bu zaten.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları