10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’nde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Şayet Gazi’nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye elverseydi hiç şüphesiz 2. Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi’nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık” ifadelerini kullanmıştır. Bu sözlerin alt metnini en iyi şekilde analiz etmek gerekmektedir. Çünkü tarih unutmaz, geçmiş günümüzün aynasıdır. Erdoğan’ın bu sözlerini dinleyenler; geçmişte “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok”, “Her 10 Kasım’da yaygara kopartıyorlar” sözlerini de dinlemişlerdir.

Aynı Erdoğan; bugüne kadar defalarca İnönü üzerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyeti vurmaya çalışmıştır. Bu konuşmada da açık şekilde görüldüğü üzere, söylenenin aksine alt metinde verilmeye çalışılan mesajlarla her zaman olduğu gibi algı yaratmak amaçlanmıştır. Bugün; Atatürk’e sempatiyle yaklaşıldığı, Cumhuriyet değerlerine saygılı olunduğu izlenimi vermeye çalışılmasının altyapısında “1 numarayı vuramıyorsan, 2 numarayı hedef al” politikası yatmaktadır. Şimdiye kadar birçok konuşmasında İsmet İnönü’yü “aşağılama” yoluna giden Erdoğan’ın “CHP’nin ‘Milli şef’ diyerek yere göğe sığdıramadığı İsmet İnönü” sözleri belleklerimizdedir. 

Yine Erdoğan; adı Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilen Yassıada’da partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında 27 Mayıs’ı değerlendirmiş; İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye “darbeci” imasında bulunmuş, CHP’yi de darbecilikle suçlamıştır. Erdoğan’ın ilgili konuşmasında geçen “Ülkemizde ne zaman demokrasi güçlenmişse darbeci siyasi zihniyetler kendi hırsları uğruna ülkeyi ateşe vermekten de çekinmemişlerdir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki kalkınma hamleleri tek parti döneminde mevcut fabrikaların kapatıldığı bir hüsrana dönüşmüştür. Bizzat İnönü 1946 seçimleri öncesinde ‘Ben ihtilalci ve Kuvayı Milliyeci İsmet’im. Muvaffak olamazsak eski usulde devam ederiz’ diyerek darbe sopasını peşinen göstermiştir” cümleleriyle; İnönü’nün TBMM Genel Kurulu’nda yaptığını iddia ettiği konuşma hiçbir kaynakta, tutanakta, kayıtta bulunamamıştır.

ASIL HEDEF ATATÜRK

Erdoğan’ın İnönü eleştirilerinin asıl hedefi Atatürk’tür. Koşullar uygun olmadığından İnönü’yü kamuflaj olarak kullanarak Atatürk’e ve Cumhuriyete ulaşmaya çalışılmaktadır. Buradaki asıl nokta; Atatürk’e, Cumhuriyet kazanımlarına, çağdaş yaşama, demokrasiye, özgürlüklere, kadın erkek eşitliğine duyulan hazımsızlık dile getirilemediğinden,1 numaraya dokunulamadığın-dan, 2 numara üzerinden perde arkasından nefret ve aşağılama söylemleriyle gerçek duygu ve düşüncelerin yansıtılmasıdır. 

Ulu önderimiz Atatürk’ün aramızdan ayrılışından sonra cumhurbaşkanı olan İnönü, bu dönemde Türkiye’yi II. Dünya Savaşı belasının dışında tutabilmek için yoğun diplomatik uğraşlarda bulunmuş, savaş sonrası çok partili sisteme girilince bir gezi sırasında önüne çıkan bir çocuğa “Sizi şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım” demiştir. İsmet İnönü’nün II.Dünya Savaşı sürerken uyguladığı “tarafsızlık politikası” bir ulusun kaderini değiştiren, tüm dünyanın örnek gösterdiği bir diplomasi zaferiyle tarihe altın harflerle kazınmıştır. 

Tüm bu çabalara ve kötüleme politikalarına rağmen; büyük vatan sevdasıyla birçok zafer kazanmış, Lozan kahramanı, Cumhuriyet Devrimlerinin mutlak uygulayıcısı, demokrasi atılımlarının yaşama geçirilmesine öncülük eden, büyük devlet adamı İsmet İnönü asla unutulmayacaktır. Halkımızın gözünde içi boş “Atatürk güzellemeleri” ile yeni bir gündem yaratma söylemleri tutarsızlığın ötesine geçemeyecek(-tir.)

Bizler; Atatürk’ün varlığından, ilke ve devrimlerinden, düşünce sisteminden, Cumhuriyetin kazanımlarından güç alarak onun manevi mirasının bizlere yüklediği sorumlulukla Cumhuriyetimize sahip çıkacak; hak, hukuk ve adaletten ödün vermeyen, demokratik ve barış dolu çok daha güzel bir Türkiye için var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm yaşamını ülkesine adayan, engin ufkuyla bizleri aydınlatan, evrensel fikirleriyle dünyaya yön veren Ata’mızın açtığı yolda, gösterdiği hedefe büyük bir inanç ve azimle yürürken onun yaktığı aydınlık meşaleyi gelecek nesillere aktarmak için elimizden gelen gayreti gösterecek; dün olduğu gibi bugünde, yarında ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’yü amasız, fakatsız rehber edinmeye, onları her geçen gün artan özlem ve şükranla anmaya devam edeceğiz.