Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Van'dan Çürüklük Üzerine Notlar!
\n
Çatlamış, yarılmış duvarlar, yıkıntılar, terk edilmiş apartmanlar, evler..
\nHele de geniş bir alana çıktığınızda önünüzü kesen “konteynır mahalleleri”...
\nVan’da dolaşırken, depremin ürpertisini yeniden yaşıyorsunuz.
\nBu arada TBMM’nin “hayırlı haberi” duyulmuş.
\n12 il ile birlikte Van’ın başına kondurulan “büyük şehir” sıfatının anlamını soruyorsunuz.
\nVan Ankara’ya da Meclis’e de çok uzak.
\nAma ahali yanıtı iki sözcükle veriyor:
\n“Seçim dümeni!”
\nSoğukların bastırmaya başladığı bugünlerde “büyükşehir”in faturasının da büyük olması en büyük endişe..
\nFatura deyince de ilk söyledikleri “doğalgaz!”
\nBu arada kendi aralarında bir tartışmaya kulak veriyorsunuz:
\n- TOKİ’nin teslim ettiği apartman dairelerinde soba deliği var mı?
\n- Fark etmez emmi! Olmasa da açacaktır millet!
\nSiyasetin alfabesi
\nVan’ı BDP almıştı.
\nArdından “Van minit!”
\nVe Belediye Başkanı Bekir Kaya KCK’den içeride!
\nSiyaset buralarda daha çok harflere endeksli:
\nPKK, BDP, KCK..
\nLafı yerele getirmek üzere geçen dönemlerin anlı şanlı Vanlısı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e getiriyorsunuz.
\nHemen önünüzü kesiyor:“Beyim, o Vanlı değil ki!”
\nÜniversite Aydınlanma demek
\nGeleceği kurmak, kucaklamak demek.
\nVan’da üniversite kurulması düşüncesini ilk seslendiren ta 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk idi.
\nEvet, Van yöresinde o günlerde kimsenin hayalini bile kurmadığı üniversite ne yazık ki...
\nAncak yarım asır sonra kurulabildi.
\nBu da 12 Eylül’e ve Kenan Evren’e nasip oldu.
\nOysa Atatürk, daha Cumhuriyetin ilk yıllarında Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey’i, Van’a bir üniversite kurmayı araştırmak üzere göndermişti.
\nAncak bu gerçekleşemedi.
\nAtatürk 1 Kasım 1937’de, Meclis’in açılışı nutkunda, “Doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde ilkokulu ve nihayet üniversitesi ile modern bir kültür şehri oluşturmak üzere şimdiden faaliyete geçilmelidir” demişti.
\nNe yazık ki..
\nFaaliyete biraz geç geçildi.
\nYarım asırdan sonra Van’da Yeni Yüzyıl adıyla üniversiteyi kuran Kenan Evren ve darbe yönetimi oldu.
\nÜniversite deprem sonrası yaraları sarmada öncü görevi üstlenmiş durumda.
\nÖzelikle 2. depremden sonra öğrencilerin terk etmesiyle de koskoca kent ıssızlaşmış..
\nDostluk sadece insanlar için değil.
\nKurumlar arası dostluk daha insani daha köklü.
\nKurumların, şirketlerin birbirine el uzatması ne yazık ki biraz “vergiden kaçınmak” biraz da piar için.
\nYüz ağartıcı istisnalar ne yazık ki çok değil.
\nOrta Doğu Teknik Üniversitesi ilk yardıma koşan kurumlardan.
\n(Biri de Kocaeli Üniversitesi olmuş. Damdan düşenin hali nedeniyle..)
\nODTÜ mezunlarının çoğu mühendis ve mimar .
\nEymir Kültür Vakfı, yaşları 170’i aşan üniversitelerimize örnek olacak bir özveriyle 192 öğrenci için bir yurt yapımını üstlenmiş.
\nNormalleşmenin koşulu
\nYeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da tıpkı Van Valisi Münir Karaloğlu gibi, Van’daki normalleşmenin ancak üniversite öğrencileri sayesinde gerçekleşeceğine inanıyor.
\nVan’da gün gibi aşikâr olan tek gerçek var:
\n22 bin öğrencinin öğrenime başlamasıyla Van’ın eski canlılığına hızla kavuşmakta olduğu.
\nBaşarılı kamu yöneticiliği ehliyet, liyakat ve deneyimden geçiyor.
\nSayın Vali de, Rektör Bey de genç sayılabilecek bir yaştalar.
\nÜst üste yaşanan deprem onlara çok önemli bir mesleki deneyim sağlamış.
\nÖrneğin, sağlamlığı testlerle denenmiş yurtlara ve fakültelere öğrenciler önceleri girmek istememiş.
\nOnları ikna etmenin tek yolu yurtta onlarla birlikte kalmak.
\nRektör Bey bunu yapmış.
\nÖğrenciler ancak böylece bahçedeki çadırları, konteynırları terk etmiş.
\nYeni hizmete giren binalarla yurtlardan 13 bin öğrenci yararlanıyor.
\nBir üniversitenin, hele de mezunları ile birlikte felakete uğramış bir başka üniversitenin yardımına koşmasına ilk kez tanık olunuyor.
\nDeprem, dostluğun insanlar arasında olduğu kadar kurumlar arasında olabileceğini de kanıtladı.
\nODTÜ Eymir Vakfı Başkanı Vasfiye İpekçi, “Deprem kaçınılmaz. Ama çürük bina yapımından ve denetimsizlikten kaçınabiliriz!” derken devlete ve yargıya bir “dost öğüdü” veriyordu.
\nVali Karalıoğlu, ODTÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Hami Alpas’a ve İpek’e şükran plaketini verirken “suçluların peşinin bırakılmayacağı” sözünü de veriyordu.
\nAma insan- deprem ilişkisinin özetini yardımsever ODTÜ’lülerden Y. Mühendis İsmail Işık, Süleyman Demirel’den bir anı ile, yurtların mimari yükünü üstelenen Profesör Semih Eryıldız’a şöye aktardı.
\n“Deprem sonrası bilim adamları gülerce TV’lerde çok ayrıntılı jeomorfolojik açıklamalar yapıp durdular. Gazeteciler o günlerde Demirel’e fikrini sordular.
\nDemirel’in yanıtı çok kısaydı:
\n‘Altımız çürük, gardaşım’!”
\nEn kötü öğretmen deneyimdir.
\nÖnce sınav yapar, sonra öğretir!
\nBenjamin Franklin
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
- ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyecek?
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'ı yenen isim belli oldu
- Özgür Özel Esenyurt'ta konuşacak
- Vaizden Atatürk ve Cumhuriyete hakaret
- Akşener’den kayınbiraderi hakkında suç duyurusu
- Ersan Şen ve DEVA Partili Ekmen arasında büyük tartışma
- 'Ben şimdi 'I love you' desem...'
- Amca Salim Güran cinayet gecesi dereye gitmiş!
- Belediyelerin gelirlerini nasıl etkileyecek?
- 'Kimsenin hakkı da haddi de değil'
- Kılıçdaroğlu'nun 'sine-i millet' çıkışına yanıt