Şıkıdık mıkıdık döngü

23 Temmuz 2023 Pazar

Ağaç gölgesi falan pek kâr etmiyor. Sıcak cıvık mı cıvık. Bir grup seçkin geçkin, sıradan ön sıradan Mülkiyeliyiz. Seyyar kablolu seyyar üç vantilatör ortasında gençlerin ağzıyla, geyik takılıyoruz.

Üstat Ertuğrul Kumcuoğlu ise dinbaz bir gazetenin haber kupürü ile WhatsApp’tan takılıyor:

“Dolardaki artış, öpüşmeler sevişmelerdeki artış yüzünden!”

Altına kendi muhalefet şerhini yazmış:

“Doların fiyatı, gençlere artsın, bizlere niye artıyor?”

*

Haftalardır Tayyip Bey ile yatıyor, Bay Kemal ile kalkıyoruz.

Hesap uzmanlığından emekli arkadaş dertli dertli söyleniyor:

“Ne haftası ya? Yıl, yıl! 21 yıldır Tayyip Bey, 13 yıldır Bay Kemal! Onlarla yatıp onlarla kalkıyoruz. Bıktırıcı bir kısır döngü! Bu ne ya?”

Geyik muhabbetinde ses yükseltme ve genelleme tehlikeli.

Anında müdahale yani sulandırma şart:

“Kısır döngü”ye, Kırgızlar “katır donki” diyorlar! Katır, inat ve kısır olduğu için. En can yakıcı “katır donkinedir, bilin bakalım ne?

Kimsenin soru-yanıt oynayacak hali yok. Ama biri atılıyor:

Kırgızlar kısır döngüye “katır donki” diyorlar dedin. Katır “donkey” yani eşek değil ki.

Yanındaki kankası başsavcı ses tonu ile duruma el koyuyor:

Kısır döngü, “Faiz sebep enflasyon netice!” Saçmalığıdır!

İnceden dalga geçenler oluyor.

Aramızdaki en kitabi, en hitabi arkadaşımız el kaldırıyor:

“Bu ne kısır döngü ne katır donki! Faiz sebep, enflasyon netice teorisi kabul olmasa halkımız da Tayyip Bey’i yeniden baş tacı etmezdi. Götürüp de parasını dolara yatırmazdı! Faizden kaçtığı için enflasyon oldu. Oylarını AKP’ye yatırdı bu yüzden!”

***

Yine de halkın yarıya yakını 25.5 milyonu oylarını götürüp Bay Kemal’e verdi.

“6’lı masa” fikrinin babası olduğu için belki de.

Masa, sofra demek. Sofra deyince de bolluk bereket ve Halil İbrahim sofrası demek.

Kemal Bey, damardan girdi ve halkın gönlüne yerleşti. O günlerde “Altılı masanın altı” başlıklı bir yazı yazmıştık.

Masa erbabına akıl vermek haddimiz değildi elbette.

Ama hiç değlise Cumhuriyet okuruna yakın geçmişi anımsatmak boynumuzun borcu.

Reyiz günde beş vakit konuşuyor.

Her gün üç beş açılış yapıyor.

Kent kasaba demeden dolanıp duruyor.

Masa erbabı ise “altın günü” düzenleyen hanımlar gibi ayda bir yemek yiyip yiyip dağılıyorlar.

Ardından da “Altılar yine yemek yediler” diye haberler.

Bu haberler, sofrasına iki kap yemek koymakta zorlanan halkın artık sinirine dokunuyor.

Bu durumu birilerinin anlatması gerekiyor.

Belli ki anlattı.

Belli ki geç de olsa anlattı ki Kemal Bey tedbirini aldı.

Masanın altında HDP var PKK var, diye atılan iftirayı boş çıkarmamak için olmalı, Zafer Partisi Genel Başkanı Umut Özdağ ile gizli bir “protokol yapıyor”.

Kendisine üç tane bakanlık ve MİT Başkanlığı’nı verme sözü veriyor.

Halkımıza da “SÖZ verme SÖZÜ” vermişti.

Hatta bu “SÖZ”ün afişleri aradan iki ay geçtiği; Ankara Nene Hatun yokuşu başında birkaç gün öncesine dek camekânlar içinde durup duruyor.

Afişlerin orada durması “DEĞİŞİM”in tecellisini mi bekliyor.?

*

Siyasette hiçbir şeyi artık abartmaya gerek yok.

Masadakiler de kimlere ne sözü verdiler.

Küslüğe dargınlığa da gerek yok.

Birkaç gün önce, Reyiz ne buyurmuştu:

“Siyaset bu. Küslük dargınlık olmaz!.”

Olmamalı da.

Kemal Bey’in en yakın arkadaşları da gizli toplantılar yapıp kararlar alıyor.

Onlara da mı küsmek darılmak gerekecek?

Öyle olursa siyaset olmaz.

Siyaset at terbiyesi demek.

İnsan terbiyesi demek değli ki!

**

Güneş batmaya hava serinlemeye başlıyor.

Kırkından sonra bağlama çalmaya başlayan bir arkadaş gidip arabasının bagajından eksik etmediği sazını alıp getiriyor.

“Bir ara verelim de bir iki tane vuralım” diyerek başlıyor taşlamasına:

“Nerden gelirsin Angara kalesinden

Ne gezersin siyaset belasından

Nerde yattın, beyin konağında

Ne varıdı kupkuru yerde

Kilim milim... Seccade meccade...

(hey kekliğim hey)

Kekliği düz ovada avlarım

Kanadını kanadına bağlarım

Şıkıdık mıkıdık oynarım.

Buyurun arkadaşlar davetim var benim

Herkes kesesinden yesin içsin Halil İbraaam sofram var benim

Aslı yok yaylasında da bin beş yüz koyunum var benim

(hey kekliğim hey)

Kekliği düz ovada avlarım

Kanadını kanadına bağlarım

Şıkıdık mıkıdık oynarım.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk ve ana sözü 12 Mayıs 2024
5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları