Sahtecilik Günleri Başlarken

20 Mart 2012 Salı
\n\n\n

Üniversite sınavı yaklaşıyor.\tHer yıl olduğu gibi, özellikle de lise son öğrencilerimiz..

\n

Yine sahte sağlık raporu peşine düştüler...

\n

Sahte rapor demek..

\n

Patates mühürlü rapor demek değildir.

\n

Sahte rapor..

\n

Veren doktorun..

\n

Alan öğrencinin..

\n

O raporu talep eden / kabul eden okulun..

\n

Bile bile ve örgütlü bir biçimde

\n

Sahtecilik yapması demektir...

\n

Aslında özel yetkili savcılarınilgi alanına girer.

\n

Ne yazık ki bu örgütlü sahtecilikdevlet eliyle kurumsallaşmış..

\n

Ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı şemsiyesi altında

\n

Yürütülmektedir!

\n

Çocuklar elbette geleceğimizin güvencesidir.

\n

Ama o çocukların, kendi geleceklerini sahte sağlık raporu ile kurmaya zorlanması neyin nesidir?

\n

Çocuklarımıza, eğriyi doğruyu, dürüstlüğü, erdemi daha tam öğretemeden..

\n

Onları hasta olmadan hasta raporu almaya zorlamak..

\n

Dindar nesil diyerek, sahteci nesilleryetiştirmek değil midir?Hasta olmadan hasta raporu almak / vermek..

\n

TCKye göre sahte evraksuçunu oluşturur!

\n

Sağlıklı öğrenciye hasta raporu alarak çarpık sağlık sistemini düzeltmek..

\n

Hastalıklı bir yoldur.

\n

Bu yol, doktorluk mesleğini de hasta etmekte!

\n

Hiçbir meslek grubu, böylesine yoğun ve bu türden bir sahtecilik talebine alenen muhatap olmuyor.

\n

Hiç kimsenin aklına bir karakola gidip de, polise Zordayım. Sigortadan para alacağım. Arabam hasarlı diye bir rapor verir misin?demek gelmiyor..

\n

Ama vatandaş aile hekimine koşup, Aman doktor, oğlum zorda.. Sınava hazırlanıyor, ne olur bir rapor!diyebiliyor.

\n

Bunun örgütlü bir suç olduğunun kimse farkında değil.

\n

Sınavlar öncesi yaşanan bu ikiyüzlülüğün çözümü, Bakan Ömer Dinçerin elindedir.

\n

Lise son öğrencilerine Rapor gerekmeden, en az 45 gün devamsızlık hakkıtanımak!

\n

Çünkü hasta olmadan rapor almak bir hak değildir.

\n

Aksine başta doktorluğu, hastalığı, öğrenciliği ve topyekûn toplumsal ahlakı çığırından çıkartmaktır!

\n\n\n

Bahar’a ve ‘Yeni’lere Yenilmeden...

\n\n\n

Aşkın en büyülüsü bireyseldir.\t\tVe sadece ateşinin düştüğü kalpleri ilgilendirir.

\n

Toplumu ilgilendirmez.

\n

Ancak..

\n

Abartılmış İktidar Aşkı

\n

ve Para Aşkı..

\n

ile özellikle ve öncelikle..

\n

Amerika Birleşik Devletleri ilgilenir.

\n

Heleâşıklarönemli askeri, siyasi ve iktisadi bölgelerin âşıkları iseler..

\n

Daha da çok ilgilenir.

\n

***

\n

Amerika dünyadaki tüm büyük iktidar ve para âşıklarını denetim altında tutmak ister.

\n

Kafasına göre takılmak isteyenlerle..

\n

Aşklarını izinsiz abartanları ise cezalandırır.

\n

Bunu

\n

Demokrasi-Barış-Özgürlük getirme süsü vererek

\n

Doğrudan..

\n

Ya da bahar geliyor diyerek yapar.

\n

Saddam birincisine..

\n

Kaddafi, Mübarek ikincisine örnektir.

\n

Sıraya Beşşar Esadı koymuş görüyor.

\n

Arap baharlarının bir tür operasyon olduğu da iyice ortaya çıkıyor.

\n

Dün, dünya medyası Beşşar Esadın 20lik sevgilileriyle aşk yazışmaları ile meşguldü.

\n

İki gün önce de eşi Esmanın binlerce Avroluk kırmızı ökçeli ayakkabılarıyla.

\n

Sıra Esadın bir internet sitesinde bir kasetinin yayımlanmasına geldi.

\n

***

\n

Demokrasi özgürlük barış kitleler için sihirli kavramlardır..

\n

Yenisözcüğü ise yeniden sihirli hale geldi.

\n

Yeni Libya,

\n

Yeni Mısır, Yeni Suriye..

\n

Yeni Ortadoğu...

\n

Tanrı ülkemizi de Yeni Türkiyeolmaktan..

\n

Ve baharlardan esirgesin.

\n

Özellikle de..

\n

Nevruzun Baharanlamına gelmesinden yararlanmak isteyenlerden

\n\n\n

Kırmızı Pabuç Güvencesi

\n\n\n

Batı medyası ve yerli muhalifler, Suriye Başbayanı (First Lady) Esma Esadın kırmızı tabanlı yüksek ökçeli ateş pahası ayakkabılarını rejimin zaafı gibi gösteriyor.

\n

Çok şükür bizim böyle bir zaafımız yok.

\n

Yani aşağı yukarı yok.

\n

Bu konuda güvenceyi, o cenahı çok iyi izleyen Ahmet Hakan köşesinde vermişti:

\n

Emine Hanım boş vakitlerini vitrin bakarak geçiren bir alışveriş hastası değildir. Bu yüzden ne Louboutin’ bilir, ne de yüzde yüz yerli Nursaceden çakar... Hayrünnisa Hanım ise markaların hepsini pek iyi bildiğinden, kırmızı tabanlı ayakkabıları’ ile önce Louboutin’ imajı verir, ardından da Ne Louboutini! Nursace canım! Yüzde yüz yerli’ sonucunun çıkmasına neden olarak puan kazanır!”  

\n\n\n

OKURUN AMBLEM FERYADI

\n\n\n

Paranın amblemi projesi 100 milyon (yani trilyon) TLnin çöpe atılması değil, birilerinin kasasına doldurulmasıdır.

\n

Amblem para için gerekli olsaydı $ işaretini Amerikalılar dolarların üstüne basarlardı.

\n

O garip çengelli TL işaretini basmak için onca para yetmezmiş gibi bir de piyasadaki tüm banknotları toplayıp yakmak ve yenilerini basmak cehennemlik günah, Silivrilik suçtur!

\n

M. Şevki Eryılmaz - ESKİŞEHİR

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rastlantı 27 Ekim 2024
Tek şer 2 hayır 20 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları