Korkma!.. Reyiz sen de

25 Nisan 2021 Pazar

Haftalar, aylar sonra, önceki akşam Biden sonunda Reyiz’i aradı.

“Dost acı söyler. Arkadan hançerlemez!” gibi bir girizgâhtan sonra haberi verdi.

Ve onlarca yıldır oynanan kedi - fare oyunu sona erdi.

Reyiz Düzeni ile “Monşersiz Diplomasi”nin, sürüklediği badireden kurtulmanın tek yolu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yeniden işlevsel kılmaktır.

Türkiye Cumhuriyeti, dünyada devletinden önce parlamentosunu kurmuş ilk ve tek ülkedir.

Büyük Millet Meclisi de Kurtuluş Savaşı’nın karargâhıdır.

Saray’ın hırsı boyundan büyük memurları ile hukuken ve siyaseten sorumsuz bakanların desteğindeki Tek Adam düzeninin ülkeyi sürüklediği bu noktadan kurtulması ancak TBMM’nin yeniden işlevine kavuşması ile mümkün olacaktır.

Nokta.

*

Ay’a ilk çıkan Amerikalı ne demişti?

“İnsanlık için küçük, insan için büyük bir adım!”

Acaba, Ay’a çıkan ilk Türk ne diyecek?

Reyiz’in esin kaynağı belli ki, “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık!” diyen Yesari Asım Bey’dir.

Ama ilk AKstronot’umuz fark yaratmalıdır.

Uzayın karanlık ve sonsuz boşluğundaki yerkürede mahzun vatanımıza doğru bir gazel okumalıdır:

“Her yer karanlık, pür nur o mevki?

Mağrip mi, yoksa makber mi yarab!?

Kabri çiçekten, bir türbe olmuş,

Dönmüş o türbe bir haclegâhe (zifaf odasına) ,

Her yer karanlık pür nur o mevki”

*

Her muktedir, büyük olmak ve farklı olmak için yaratıldığına inanır.

Attığı her adımın nur saçmasını ister.

Uluların ölüsü kandilli, dirilerin ise simgesi ampullü olması bundandır.

Nur saçmanın en garantili yolu budur.

*

Dünyanın en büyük havaalanlarından birini yapması bundandır.

Tarihe geçmeyi garantilediği için coğrafyaya da damga vurma inadı bundandır..

2014’te Reyiz olduğundan beri, 23 Nisanlarda Anıtkabir’e gidip “sap gibi” dikilmiyor.

Ama, İstanbul’daki mahallesinin tepesine “Dünyanın en büyük Türk Bayrağını” “Türkiye’nin en uzun bayrak direğine” dikiverdi.

Uzunluğu akılda kalsın diye olmalı - 111 metre.

Büyüklüğü “1 dönümden büyük” olması için 937.5 metrekare imiş.

(1 dönüm 918.3 metrekaredir. Sadece tarla ve arsaların yüzölçümü için kullanılır.)

*

23 Nisan günü, “vatan” tanımını arsa ve arazi üzerinden yaparak, hem siyasi tarihe hem de tapu-kadastro tarihine geçti:

“Arsa var, arazi var. Araziyi, arsaya dönüştürmek için belli bedel ödemek gerekiyor. Aksi takdirde arazinin hiçbir anlamı yoktur!”

*

Resmi Gazete’de (7.12.2018) yayımlanan kararname de zaten, vatan değilse bile vatandaşlık eşittir; gayrimenkul inancının tescilidir:

“Türkiye’de en az 250.000 USD değerinde gayrimenkul alan ya da noterden 250.000 USD değerinde mülk satın alma taahhüdünde bulunan yabancılar doğrudan Türk vatandaşı olabileceklerdir.”

Vatandaşlık daireye ve arsaya bağlandığına göre, vatanın geleceğinin, dolara endeklenmesinde şaşılacak bir durum yoktur.

*

“Dünyanın en büyük Türk Bayrağı” zinhar “128 milyar dolar nerede sorusunun üstüne tüy dikmek için değildir.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda dünya rekoru kırıp, Koronavirüs’ün muhtemel rekorlarını perdelemek için de değildir.

Uzaydan da görülebilsin diyedir.

Akstronotların Ay’da dolaşırken göğüslerini kabartmak ve bir de Reyiz’in “vatan tarifi”ne uyum içindir.

“Şehitler Tepesi boş kalmayacak” demekle yetinmişti.

Şimdi de lafını tamamladı:

“Toprak zaten kan dökülmemişse o zaten vatan olmaz.!”

Mehmetçik dünkü harekâtı elbette arazileri arsa yapmak için gerçekleştirmedi.

Zira kanlı eşkıya yatağı dağlar ne bizimdir ne de arsa olmaya müsaittir.

*

“Dünyanın en büyük Türk Bayrağını” vatanın en uzun direğine dikmek bir başka Türk devleti kurulmadıkça ve Allah muhafaza bir başka Reyiz çıkmadıkça, ebediyyen kırılamayacak bir rekordır.

Helal olsun!

Ve onun deyimiyle “nazlı nazlı dalgalanmaya” kıyamete kadar devam etsin.

Bayrağı diktik ya. Varsın, üstüne tüy dikilecek zibil gibi sorular, sorunlar olsun!

“2 milyar $‘la kaçan Thorex’çi, ya paralar?”

“Ya pandemi? Ya aşılar.. Aşılar ?!”

“ABD ile ilişkiler nereye savrulacak?”

*

Bunlar Reyiz’in egosuna gölge düşürecek sorular - sorunlar değil.

Aksine daha da büyütecek sorular.

İstiklal Marşı boşuna mı “Korkma!” diye başlıyor!

Yeter ki, TBMM’den korkmasın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları