Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidar İçin Tarihle Yüzleşme Tarihi...
\n\n\n
Bugün 20 Aralık 2011.\t\t“Sıfır sorun politikası”nın kapsamlı ve görkemli biçimde TBMM’de Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ağzından millete ve dünyaya ilan edilmesinin yıldönümü.
\nYıldönümleri sadece kutlamak için değildir.
\nTakkeyi önüne koyup düşünmek içindir de...
\nAslında takkeyi önümüze koymaya da gerek kalmamıştır.
\nÇünkü takke düşmüştür.
\nSorun artık iktidarın kelinin ve sıfır sorun adlı keleğin, milletin öteki yarısı tarafından da görülmesine kalmıştır.
\n***
\nDış politika iç politikadan da daha büyük basiret ve öngörü sahibi olmayı gerektirir.
\nİç politikadaki yanlışlar seçimle düzeltilebilir.
\nDış politikadaki hataların faturası birkaç seçimle bile değiştirilemeyecek kadar ağır olabilir.
\nBu fatura ülkenin tüm kaynaklarına ve tüm gelecek kuşaklara çıkabilir.
\nBu nedenle değil birkaç yıl sonrasını, birkaç on yıl sonrasını kestirmeyi ve ilişkileri buna göre biçimlendirmeyi gerektirir.
\nKaldı ki bu, aynı zamanda sözüne özüne güvenilir, tutarlı bir devlet olmanın da gereğidir.
\nBugün dost ilan ettiğin, koluna girdiğin bir ülkeyi o ülkenin siyasetinde, siyasi kadrolarında en ufak bir değişiklik olmadığı halde, yarın hasım veya düşman ilan etmek dış politikanın kelleştiğinin, kelekleştiğinin en büyük kanıtıdır.
\n***
\nTam bir yıl önce TBMM kürsüsünde Sayın Davutoğlu.
\nDışişleri bütçesinin sunumu nedeniyle “2011 Yılına Girerken Dış Politikamız” başlığı ile milletvekillerine de dağıttığı kitapçıktaki nutkunu irat ediyor: Bu nutukta birkaç ay sonra patlayacak olan ‘Arap Baharı’na...
\nLibya’nın bombalanmasının “feri fail” durumuna düşeceğimize...
\nSuriye ile kanlı bıçaklı olacağımıza dair en küçük bir iz veya ihtiyat payı yok...
\nAksine bu nutukta, bu ülkelere ilişkin, sonradan insanın nutkunun tutulmasına neden olacak basiretsiz, isabetsiz güllük gülistanlık bir söylem var...
\n***
\nSayın Bakan, Suriye ile Halep’te ve Gaziantep’te her iki ülkenin bakanlarından oluşan ‘Ortak Bakanlar Kurulu’ toplantılarını ağzından bal damlayarak anlatıyor.
\nTürkiye ile Suriye arasında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in sadece bu iki ülkeye değil, bölgeye, hatta bütün dünyaya barış, huzur ve zenginlik getireceği sayıp döküyor.
\nŞu tırnaktaki, KKTC’yi bile kıskandıracak sıcaklıktaki ifadeye bakar mısınız: “(İki ülke cumhurbaşkanları Gül ve Esad’ın imzalanmış oldukları) ‘Ortak Siyasi Bildirge’ herhangi iki egemen ülkenin ulaşabileceği en üst işbirliği düzeyidir!”
\nYani sayın Bakan demek istiyor ki...
\nBundan sonrası Şam’da kayısı..
\nİki ülkenin tek bayrak altında birleşmesidir!..
\n***
\nBu sözlerin bugün 1. yıldönümü...
\nNe oldu, neler oldu da ailece ağırladığımız, sarmaş dolaş olduğumuz Beşir Esad ile ve Suriye halkıyla papaz olduk?
\nBu iktidar biraz liberal gönüllere taht kurmak için...
\nAma en çok da Atatürk ve dönemini yargılamaya ve hatta lanetlemeye kapı aralamak için...
\n“Tarihle yüzleşmek” diye bir kavramın peşine katıldı.
\n“Tarih ile yüzleşmek” için önce bu işe bir yıl önceki tarihle yüzleşmeye başlaması gerekiyor.
\n***
\nBu Suriye’ye oynanan oyunun bir perdesi...
\nBundan başka Libya var.
\nKaddafi’nin elinden bundan tam 55 hafta önce AB-Afrika zirvesi sırasında Başbakan Erdoğan’ın “Kaddafi İnsan Hakları Ödülü” alması var.
\nVe daha elim ve vahim olanı...
\nErdoğan’ın “Bu ödülü almaktan duyduğu büyük memnuniyeti ve bu vesileyle bölgesel ve küresel ölçekte işbirliğinin geliştirilmesi yönünde harcadığı çabalardan ötürü Libya lideri Muammer Kaddafi’ye şükran ve takdirlerini ifade etmesi” var!
\n***
\nTarihle yüzleşmek pek güzel...
\nAma bu iktidarın önce değil dokuz yıl önceki...
\nTam bir yıl önceki kendi tarihiyle yüzleşmesi gerekiyor...
\n***
\nBunun için bendenize göre....
\nÖyle uzun uzadıya özeleştiri....
\nTövbe istiğfar falan lazım gelmez.
\nBir “Ulusa Sesleniş” konuşmasını, yakasında “Kaddafi İnsan Hakları Ödülü” madalyasıyla yapması yeter...
\n\n\n\n
Kazanan kaybeden kitabı
\n\n\n“10. Yıl Marşı”, Atatürk iktidarının en güçlü olduğu dönemde 1933’te yazıldı...
\nMarştaki “Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan!” sözünden en çok ders çıkartan
\nne yazık ki AKP oldu...(Tangır tungur TOKİ’ler üzerinden, “duble yol”a yöneldi.)
\nBir marşın içine bile “somut icraat”ı yerleştirebilen Atatürk’ün iletişim tarzını, ne yazık ki sadece AKP benimsedi.
\nVe “Göktürk Uydumuz Uzayda” gibisinden havadan beyanat ve ilanatla üç dönemdir parsayı toplayan hep AKP oldu.
\nVe aynı AKP, dokuz yıldır, Atatürk’ün somut her tür icraatının izlerini silmekle meşgul.
\n***
\nAKP’nin CHP’ye açıkça ve net olarak yenildiği Antalya yerel seçimlerinin reklam ve “algı” kampanyasını yöneten A. İlyas Başsoy yaşadığı macerayı kitaplaştırmış.
\nKitabın ilk bölümünün adını o gece Başbakan koymuş:
\n“Çok ama çok anormal bir durum!”
\nBaşsoy, son seçimlerden sekiz ay önce de K. Kılıçdaroğlu’na “CHP yüzde 26, AKP yüzde 50 alacak!” demiş.
\n“Kitabın ikinci bölümünün adını da Kemal Bey koydu!” diyor:
\n“Bir seçim nasıl kaybedilir?”
\n***
\n“AKP Neden Kazanır- CHP Neden Kaybeder” adlı kitabı Pegasus yayımlamış.
\nAma en çok ilgiyi AKP çevreleri gösteriyormuş.
\nCHP, neden kaybettiğini aşağı yukarı bildiğine göre...
\nNeden, hep kazandıklarını, demek ki AKP’lilerin kendileri de merak etmeye başladı!..
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
- ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyecek?
En Çok Okunan Haberler
- Kayyumdan ilk fotoğraf
- AKP'li Şamil Tayyar'dan yandaş medyaya tepki
- Polis engelledi, Özel yurttaşlara çağrı yaptı
- Ahmet Özer'in gözaltına alındığı görüntüler ortaya çıktı
- Özgür Özel Esenyurt'ta konuşacak
- Akşener’den kayınbiraderi hakkında suç duyurusu
- Mansur Yavaş'tan ilk 'Ahmet Özer' tepkisi
- Yurttaşlar Özel'in Demirtaş ziyaretini nasıl karşıladı?
- 'Ben şimdi 'I love you' desem...'
- Vaizden Atatürk ve Cumhuriyete hakaret