İbiş ile Memiş mahkemeleşmiş...

12 Kasım 2023 Pazar

Kemal Bey hayırlısıyla mutfağına çekildi. Darısı Tayyip Bey’in başına.

Ya sabır ya selamet, ya akıl ya keramet. Oturdum klavyenin başına.

Son dakika haberlere göz atmak hem farz hem sünnet: Demirel’in “Camiye siyaset girerse ibadet kalmaz, mahkemeye ibadet girerse adalet kalmaz!” sözü sosyal dolaşımda.

Çok dikenli bir laf. Geçelim.

“Salomon züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış”. Reyiz Türkiye’sinde gazetecinin züğürtlemesi mümkün değil.

Bu bir pazar yazısı. Hafta içini, geceyi gündüzü de kapsamalı. Kelebeğin ömrü yirmi dört saat diye, gebeliğini es geçmek icap etmez.

Konuyu neresinden tutmalı bilmek zor. Reyiz bile önce bilir gibi yaptı. Sonra işin hakemliğe yöneldi. Şimdi top çevirir gibi yapıyor. Ama niyeti ziyadesiyle malum. Yıllardır, “Değişsin” diye diye değiştirip tanınmaz kıldığı anayasa yine değişsin diyor.

Neresi nasıl değişsin bilen yok. Belli ki kervanı hep olduğu gibi yolda düzecek. Sonrası Allah kerim.

*

En güvenlisi arşive dalmak. Madem tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.

Talih de bize alttaki başlığı ve satırları yazdırmış, tam 6 yıl 9 ay önce:

“ANANI DA AL GİT ANAYASASI: Hukukun, demokrasinin, devletin ve milletin anasını toptan ağlatmanın tek ve en kestirme yolu anayasanın anasını ağlatmaktan geçiyor.” (Cumhuriyet 29.01.2017)

*

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Gezi davası tutuklusu Can Atalay’ın milletvekili adaylığını onaylıyor. O da seçiliyor. Bu defa TBMM taş koyuyor. Anayasa Mahkemesi (AYM) aylar sonra Atalay’ın mağduriyetini ve tahliyesini onaylıyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise bir taşla üç kuş vurmaya, Gezi davasının intikama dönen sürecine, anayasa değişikliğine ve AYM’nin defterinin dürülmesine katkı izlenimi veren kararını açıklıyor.

Her devrin ismi ile müsemma “devlet” adamımız Devlet Bey’in “Anayasa Mahkemesi kapatılsın!” buyurması demek bundandı. Çok şükür Reyiz o kadar değil.

Belki ortağını dinleseydi, Yargıtay taktisyeni olduğu söylenen başdanışmanı Uçum Bey ile eski AKP Genel Başkan Yardımcısı ve AYM yanlısı Hayati Bey arasında kalmayacaktı.

Bendenizin de diline günlerdir ortaokuldan kalma, “İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmişler mi mahkemeleşmemişler mi?” tekerlemesi teker olup takılmayacaktı.

İbiş kim, Memiş hangisi?

Kültürümüzde deli de çoktur kuyu da. Kuyuya atılan taşı çıkaracak kırk akıllı bulmak kolay da olsa taşı çıkarmak kolay değil.

Sahi taşı kim attı?

Yüksek mahkeme çok bizde. Zurnaya zırt dedirten en tepedeki de YSK’dır! Kuyuya taşı atıp kenara çekilmiştir.

*

Anayasa Mahkemesi’ne neden bu kadar çok alerji duyuluyor?

Madde: 148/6 olabilir mi?

“Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanını, TBMM başkanı, başbakan, bakanları... görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar”.

*

Rahmetli Başbakan Necmettin Erbakan, kayıp trilyon davasından yargılandı ve hüküm giydi.

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ise yaptığı darbeden uzun yıllar sonra yaşı 90’ı geçmişken yargılandı ve hüküm giydi.

Devlet demek, anayasa demektir. 

1980’lere dek anayasa hukuku, “Teşkilat-ı Esasiye hukuku” adıyla okutulurdu. 

1961 Anayasası’nın başlangıç bölümünü birçoğumuz ezberlemiştik:

“(Bu anayasa) asıl teminatın vatandaşların gönüllerinde ve iradelerinde yer aldığı inancı ile hürriyete, adalete ve fazilete âşık evlatlarının uyanık bekçiliğine emanet eder.”

O dönemde gösterilerdeki ataklığı ile tüm fakültenin tanıdığı Deniz Gezmiş ve arkadaşları acaba “anayasanın uyanık bekçiliği görevi” sözlerinden etkilenmiş olabilirler mi? 

Öyleyse “anayasayı zorla değiştirmek”le suçlanıp ölümle cezalandırılmaları daha da hazin.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları