Gerdan süpürme aşkı!?

28 Ağustos 2016 Pazar

“Gerdan” meraklısı milletiz vesselam!
Anadolu’da bıyık için “gerdan süpürgesi” denmesi boşuna değil.
Siyasette de hayale, vizyona sınır yok.
Yayla gibi, ak gerdan bulup da yüz sürebilen, süpüren ak mantık sahiplerinin köprüye gerdanlık misyonu yüklemeleri de doğal.
“Gerdanlık” diye tutturulması raslantı değil. (Önümüz Kurban Bayramı, İzmir ve Bursa dolaylarında yapılan, meraklılarının bayıldığı koyun gerdanından yapılan “gerdan tatlısı”nın da tam vakti! Malum Başbakan da ana muhalefet lideri de İzmir milletvekili... Hanımları yapsa da Yenikapı Ruhu gerdaniye ile de tazelense!)
İlk köprü 1973’te açıldı. Nüfusumuz 37 milyondu.
Halkın 3/4’ü köylerde yaşıyordu. Yani köylüydük.
Köprüyü gerdanlık olarak görmek de, göstermek de doğaldı.
Şimdi 80 milyona dayandı; çevrenizde hiç gerdanlık takan var mı?
Ya da kasaplardan başka, boynun alt kısmıyla göğüs çatalı arasına “gerdan” diyen kaldı mı?
İktidarımız, halkın fikrini zikrini iyi biliyor.
Demek kalmış. Ki, “gerdanlık” diye kestirip attılar kurdeleleri. (Bu arada ordusu savaşırken kendisi gerdanlık açan bir de Genelkurmay Başkanımız oldu. “Hiç Genelkurmay Başkanı köprü açar mı?” diyen diyene... Yanıtı, Av. Şahin Mengü Twitter’da vermiş: “Kendisini Cumhurbaşkanı yaveri gibi görüyorsa elbette açar!”)

***

Gerdanlık lafı iki nedenle çok tutarlı...
• Yavuz Sultan Selim, küpeli tek padişahımız olduğuna göre, “gerdanlık” da ona çok yakışacaktır.
• CIA resmi sitesi Worldfactbook, “Türk halkının yüzde 29.4’ünün yani üçte birinin obez olduğunu” ilan ediyor!
Bizim iktidar da herhalde “Obez millete, ‘kolye’ değil, elbette ‘gerdanlık’ yakışır” diye düşündü!

***

“Ormanımdan bir ağaç kesenin kafasını keserim!” diyen bir dedenin torunu adına asılacak gerdanlık için yüz binlerce ağaç kesen iktidar için acaba demokrasi âşığı halkımız ne düşünüyor?
Acaba bunun kararını verenler, binlerce dönümlük balta girmemiş ormanlık araziyi, yolunmuş kaza çevirirken trafiği mi düşündüler, yoksa dünyanın en pahalı benzinini kullanan ve köprüler vesilesiyle daha da kaz gibi yolunacak milletin nasıl olsa birkaç günlük bedava geçişle gönlünün ve oylarının alınacağını mı?
Halkımızın köprüyü geçerken yeterli vakti. Dünyanın en uzunu...
Şunu da düşünebilirler.
Sadece köprü ile trafik çözülseydi... Londra’da Paris’te trafik sorunu olmazdı. İstanbul gibi, bu iki dünya kentinde de nüfus iki ayrı yakada yaşıyor.
İngilizler Thames Nehri üzerine 1800’lerde köprü yapmaya başladılar. Tam 37 tane yaptılar.
Aynı tarihlerden itibaren Fransızlar da Seine Nehri’ne 38 köprü kurdular. Ama bu iki kentin de ulaşım sorunu var. Ama İstanbul gibi kördüğüm değil. Çünkü ulaşım köprüler ile değil, yaygın “metro” ağı sağlanıyor.
Bizim “gerdanlık” ise, yeryüzündeki tüm gergedanların boynuna yetecek pahaya çıktı. Ama sonunda çözüm çıkacağı çok kuşkulu.
TMMOB İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman hesabı yapıp ortaya döküyor:
Bu maliyet ile İstanbul’un dört bir yanına tam 150 km metro yapılabilecekti!!.
“Gerdanlık” İstanbul’un merkezinden çok uzakta, 30 km. kuzeyde olduğu için o güzergâhta çok yoğun ve yeni bir kaotik trafik sorunu İstanbulluları bekliyor.
Gerdanlık’a yönelecek araçlar mevcut trafiğin sadece yüzde 4’ü!
Yok edilen ağaçlık alanların, su havzalarının ve doğal hayatın maliyetini ise tabiat ileride önümüze koyacaktır.
Köprüler araçlar için, metro ise insan içindir...
“Gerdanlık” diyerek “insan”ı öne çıkartmak istiyor. Gerdaniye tatlısı gibi, Binali Bey’in sevdiği deyimle “yersen!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rastlantı 27 Ekim 2024
Tek şer 2 hayır 20 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları