'Eşekliğe' Anayasal Önlem!..

30 Nisan 2013 Salı

Bu köşede hep yinelediğimiz bir öneri var.
Öneriye dolaylı da olsa Habertürk -
Fatih Altaylı’dan destek geldi...
Anayasaya bir madde eklenmesi ve o maddenin
“değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler arasına” yerleştirilmesidir.
O madde:
-
“Vatandaş, zinhar eşek yerine konulamaz!”
Tam zamanı!
PKK cinayet
“aktivitesine” (şimdilik de olsa) son veriyor.
Barış süreci işliyor.
Akil insanlar kelle koltukta, yurdun yedi köşesinde akıl dağıtmayı sürdürüyor.
Yeni anayasaya İmralı’nın
“aktif katkı” sunacağı belli oluyor.
“Vatandaş eşek yerine konulamaz!” maddesini gündeme almanın tam zamanıdır.
Bu maddeyle demokratikleşmenin önündeki tüm engeller kalkacaktır.
Böylece Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Laz ve Romanıyla tüm vatandaşlar hiçbir ayırım gözetilmeden çok temel ve somut bir yasal güvenceye kavuşmuş olacaktır.
Konuyu, Hıdiv Kasrı’ndaki bir yemekte Anayasa Profesörü
Serap Yazıcı ile bir dönem anayasa tasarısını hazırlıklarını da yürütmüş olan değerli hukukçu Profesör Ergun Özbudun’a açtım.
Haklı olarak önce ölçülü bir tereddüt gösterdiler.
Konuya çok boyutlu bakmak gerekiyordu.
Devletin en temel hukuk metninde, malum yaratığa atıfta bulunmanın bazı şart ve ahvalde, o cefakâr yaratığa bizatihi bir haksızlık olabileceğine dair endişelerini belirttiler.
Ama yine de
“demokratik ve uygar bir toplumsal düzen” yaratacaksa ve “anayasal vatandaşlığı” güvence altına alacaksa, böyle bir maddenin yararına da nezaket ve zarafetle zımni destek verdiler.
Fatih Altaylı ise öfke ile yazdığı hafta sonundaki yazısında, trafik ve belediye hizmetleri ölçeğinde bile olsa belli ki
“eşek muamelesi maddesi”ne destek olacak.
Önce başlıkta soruyor:
-
“Vatandaş eşek midir, tipi mi öyle gösteriyor!”
Ardından da siyasetin ve toplumsal hayatın özünü çok gerçekçi biçimde ilan ediyordu:
“Vatandaş eşek olursa semer vuran çok olur!”

\n

***

\n

Bu noktada vatandaşın da kendi kendisine karşı korunması şart.
Çünkü yüksek makamlardan sadır olan her tür eşeklik ve maruz kalınan eşek muamelesi vatandaşta bir tür alışkanlık yaratmaktadır.
Bu alışkanlığın kaynağında tepkisizlik vardır.
Bu nedenle söz konusu maddeye küçük bir ek daha gerekiyor:
“Vatandaş da kendisine eşek muamelesi yaptıramaz!”

\n

***

\n

Bu kapsamda bir madde eklenmesi anayasamızın bütün boşluklarını doldurabilecektir.
İktidardan, muhalefetten ve hatta
Abdullah Öcalan’dan gelebilecek her türlü maddi ve lafzi tehlikeye karşı en önemli yasal güvence olacaktır.
Bundan ötesi takdiri ilahiye ve elbette ABD’ye kalıyor...

\n

Çerçevelik Soru

\n

Yasak denilen şey...

\n

“Uysa da koyduk, uymasa da..” gibi bir şey midir?

\n

Ayran İç, İngilizce Yaz Türkçe Konuş

\n

Yılda, 30 milyon turist geliyor.
Üçte ikisi biracı Almanlar ve İngilizler.
Diğer yarısı şarapçı, Fransızlar.
Kalanı votkacı Ruslar...
Ötesi de biracı, şarapçı, rakıcı ve kolacılar...
Keşke hepsi
“milli içki ayrancı” olsalar.
Ayrana dadansalar.
Petrol zengini Araplardan sonra biz de yoğurt zengini olsak!
Onlar bol bol ayran içse biz de bütçeyi denklesek.
Onlar kafayı bulsa...
İngilizce yazıp.. Türkçe konuşsalar.
Biz de kulak versek:
- I run each thin me?
- On bar duck each team.- Why high one why!
- Gurkhh!
(Ay-ran iç-tin mi?..
On bar-dak iç-tim!
Vay hay-van vay!
- Gurkhh!)

\n

Halife Dönemi Yasası!

\n

İktidarın yeni savaş alanı “alkol”!
Amaç her zamanki gibi bir taşla iki kuş.
- İktidar, İslamın haram dediği alkolü hedef alacak.
- Muhalefet de
“yaşam tarzına müdahale!” diye karşı çıkacak.
Ve alkolü ve haram olanı savunur duruma düşürülecek.
Ardından da iktidar sözcüleri TV’lerde çıkacak:
“Sarhoş muhalefeti” türünden ucuzluklar yapacak.
Yersen.
Alkol insanlık kadar eski ve yaygın.
Tarihçi
İlber Ortaylı dikkat çekiyor:
“Bazı padişah efendilerimiz dahi, içki içerdi. Elbette hem içkiyi yasaklayanlar hem içenler de vardı!”
Ülkemiz sırat köprüsünden geçerken içki tartışması da neyin nesi?
Başbakanımız, gözden gündem kaçırmakta rakipsiz.
Cumhuriyetten önce,
Mustafa Kemal’in 1920’de, TBMM Başkanlığı döneminde çıkarılan “Men’i Müskirat (İçki Yasağı) Kanunu”na göndermede bulunuyor.
O dönemde henüz Halifelik kalkmamış.
Devletin temelleri atılıyor. İleride kurulacak Tekel İdaresi ile ilgili yasal altyapı hazırlanıyor.
Ama bunlar Başbakan için ayrıntı.
Tek amacı var:
Cumhuriyet dönemine,
Atatürk’e ve CHP’ye topyekûn alkol karası çalmak.
Bunun için faili meçhul bir
“milli içkimiz biradır!” diye bir afiş gerekiyor.
Onu ortaya atıyor.
Ardından
“Hayır bizim milli içkimiz ayrandır!” diye fetvayı çıkarıyor.
Ayrana sanki karşı çıkan var.
Sanki,
“yoğurt” Eskimoca dahil dünyanın tüm dillerine girdiğini bilmeyen var!
Elbette kamuda TC’yi söküp atma modası yayılırken,
“milli” sözcüğü sakıncalı ilan edilmişken, “ayran” üzerinden “Milliliğin” kabul edilmesi yine de çok sevindirici.
Ayran elbette millidir.

\n

Ama, içki değildir.
“İçki” sözcüğü Türkçede “alkollü” içecekler için kullanılır.
Ayran içki değil,
“içecek”tir.
Alkol içermeyen içeceklere
“içki” denmez.
“Alkolsüz içecek” olur.
Limonata, gazoz, ayran, vs.
Başbakan’ın ağzından
“milli” duymaya susamış yurttaşlarımız, bundan böyle bol bol “milli içecek ayran” içinler.
-
“Bu iktidar ayık kafayla çekilmez” diyenler de zararı ve günahı boyunlarına elbette “Aslan Sütü”nden vazgeçmesinler.
Yeter ki THY’ye binmesinler!

\n

İhtimal Göklerdedir!!

\n

Hiçbir yasak havadan değil.
Hesaplı kitaplı.
Atış sırası THY Başkanı Sayın Hamdi Topçu’da.
“İlla uçakta içki içerim ısrarı niye” diyor ve ekliyor:
“2012’de içki içip taşkınlık yapan tam 28 yolcuya kelepçe taktık!”
İzahatı burada kesse...
Yasağa bendeniz dahil herkes arka çıkabilirdi.
Ama ekliyor:
“2012’de tam 39 milyon yolcu taşıdık!”
- De-meceeedin, Hamdi Bey, söyle-meceedin!
39 milyon yolcuda 28 yolcuya kelepçe demek...
Küfelik ve kelepçelik olma ihtimalinin 1 milyonda 1’den bile az olduğunun kanıtı!..
Keşke 11 yolcuyu daha kelepçeleseydiniz...
Hiç değilse, içkiden milyonda 1 yolcunun kelepçelik olduğunu kanıtlamış olurdunuz!
- Bir de söyler misiniz, bir uçağın Allah saklasın düşme ihtimali kaçta kaçtır!

\n


\n

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rastlantı 27 Ekim 2024
Tek şer 2 hayır 20 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları