Malzeme mi siyasetin aleti?\n

“Siyaset malzemesi yapılmadan, yasal zeminde çözümlenmesi hususunda görüşbirliği...” \n

Belli ki ilk mutabakat metni bir oyalamaca idi!\n

Dün eklenen, “Siyaset malzemesi yapılmadan” ifadesi neyin nesi?\n

Umalım ki bu laf da yeni oyalamalara malzeme olmasın.\n

Aslında “Siyaset malzemesi yapılmasın” demenin kendisi, en damardan siyaset malzemesi!\n

Din, mezhep, ırk ve daha birçok şey siyasetin malzemesi oluyor..\n

Daha da ötesi..\n

Siyasetçi (ve siyaset) hukuksuzluğun malzemesi oluyor da..\n

Hukuksuzluk niye siyasetin malzemesi olmasın ki?\n

Hukuk gökten inmiyor.\n

Hukuku siyaset oluşturuyor, çerçeveliyor.\n

Ama o hukuk siyaseti (siyasetçiyi) darp etmeye başlayınca, siyasetin devreye girmesi şart oluyor.\n

12 Eylül hukuku siyaseti ve siyasetçiyi darp etmişti..\n

Devreye siyaset girdi.\n

Demokrasi ile yaralar bir ölçüde sarıldı.\n

Ardından “ikinci bir 12 Eylül vakası”..\n

28 Şubat’ta da hem hukuk hem siyaset yaralandı.\n

Şimdi sıra o yaralardan yararlanmaya gelmiş görünüyor!\n

***\n

AKP, 9.5 yıldır hem siyaseti hem de hukuku kendisine malzeme yaparak iktidarını sürdürüyor.\n

Bir defa bile dönüp kendi yanlışlarını sorgulamıyor.\n

“Parti kurucusu” kimliği, “başbakan yardımcısı” ve “bakan” sıfatı taşıyan çekirdek kadrodan onlarca kişi şimdi yok.\n

Niye yok?\n

Niye yollarını ayırdılar?\n

Bunun yanıtını arayan yok.\n

Olsa bile verecek de yok.\n

***\n

Aylardır/ yıllardır tutuklu 8 yurttaşımıza en yüksek yargı kurumu onay vermiş:\n

“Milletvekili seçilebilirsiniz!”\n

Egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi milletimiz de oy vermiş, destek vermiş.\n

Seçim bölgelerindeki görevli yargıçlarda her birinin milletvekilliğini “onaylayıp mazbatalarını” teslim etmişler.\n

TBMM Başkanlığı da bunu kabul etmiş. Kendilerine makam, sekreter, danışman tahsis edilmiş.\n

Maaşları da tahakkuk etmiş.\n

Geriye “milletvekili andı” kalmış..\n

Bunu da örneğin Mustafa Balbay “Anayasanın öngördüğü çerçevede” mahkemenin huzurunda yerine getirmiş. Anayasanın ilgili 81. maddesi “milletvekili ant içer” diyor. Bu ant illa genel kurulda yerine getirilir diye bir kayıt yok.\n

AKP ilk mutabakattaki imzasına sahip çıkmak isteseydi, sorun çoktan çözülmüş olacaktı.\n

Hukuk da siyasete malzeme yapılmayacaktı.\n

Dünkü “siyasete malzeme yapılmasın!” kaydı, umalım ki “İçeride yatmaya devam!” anlamına gelmesin!\n

Yapılacak olan öyle anlaşılıyor ki...\n

“Ceza Muhakemesi Yasası’na milletvekili sıfatı taşıyanların dava sonuçlanıncaya kadar tutuksuz yargılanmaları” ile ilgili bir madde eklemek.\n

Bunu da halen tutuklu olanlarla sınırlı tutmak.\n

***\n

Yoksa, milletvekilleri görev başı yapıncaya kadar CHP, MHP ve BDP, bu konuyu “siyasete malzeme yapmaya” devam edecektir.\n

Etmelidir de.\n

Çünkü, siyasetin malzemesi her şeydir.\n

İlk önce de hukuksuzluktur!

Faili meşhur dava!

AKP’li Tokat Belediyesi Başkan Yardımcısı Sefer Bayın’ın davası, merkezdeki birçok büyükelçi için gerçek bir umut kapısı olacak!\n

Bayın, “Beni boş oturtuyorlar. Boş yere maaş alıyorum. Devleti zarara uğratıyorlar!” diye suç duyurusunda bulundu.\n

“Benim gibi 3 müdür daha var. Biz özürlü müyüz ki bizi boş oturtuluyorlar?” diye soruyor. Savcılık bu soruyu haklı bulursa, Ankara’daki mahkemelere de iş çıktı.\n

Başta Dışişleri, İçişleri ve Başbakanlık’ta olmak üzere, “boş oturtulan, hatta bakanlığa gelmemesi için masa bile verilmeyen yüzlerce kamu görevlisi” var.\n

Ama dava açılırsa, “Boş oturtma suçu”nun asli failini bulmak çok zor olacak!\n

Bakan mı, başbakan mı, \tözlük işleri müdürü mü, \t\tmüsteşar mı, kim?

Süngü düşmesi değilse..!

Artık Anıtkabir’in günlük ziyaretçi sayısı açıklanmayacak.\n

Genelkurmay Başkanlığı haklı.\n

2007 yılı sadece 23 Nisan’ında 92 bin 489 olan ziyaretçi sayısı 2011’de 127 bin 867’e çıkmış.\n

Bu iktidarın Atatürk’e sempati beslemeyen tavrı dünyanın malumu.\n

İktidarın artan ziyaretçi sayısını görüp moralinin bozulmasını önlemek gerek!\n

Yoksa, Milli Savunma Bakanı’nın “Tam bizim gibi halk adamı!” dediği sayın Genelkurmay Başkanı’nın Anıtkabir’e akın eden halktan korkacak hali yok.\n

Yok ama neden bir geleneğe son veriliyor?

Tarih ve talih!

Toplumsal gerçeklere sırtını dayayıp konuşuyor.\n

Bunun rahatlığı içinde...\n

En güncel toplumsal gerçek.\n

1.8 milyon gencimizden 700 bininin matematikten sıfır çektiğidir.\n

Tarihten sıfır çekenlerin sayısı ise belli ki bundan az değil.\n

Ailelerini de hesaba katarsak...\n

İktidarın işi gerçekten çok kolay.\n

Matematik mantık demektir. \n

Tarih ise geçmiş bilinci.\n

2-3 gençten birinin bu iki konuda sıfır olduğu ülkede iktidar olmaktan rahat ne var ki?\n

Diline doladığı 1923 - 1950 CHP dönemi.\n

“Camiler yakılıp yıkıldı, ahır yapıldı. Sorumlusu CHP” derken..\n

Aslında hedefinde hep Atatürk var.\n

Çünkü o dönemin en uzun dilimi Atatürk dönemi.\n

Bir taşla iki kuş.\n

Muhalefeti sürekli savunmaya zorlarken..\n

Bayrak, dil, dinden sonraki ortak payda olan Atatürk sevgisini törpülüyor.