Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vox Populi..
Bu tempoya can mı dayanır? Perşembe yahut cuma gecesi deplasmanda THY Euroleague maçı oyna, bin uçağa gel Türkiye’ye, hafta sonunda Beko Basketbol Ligi maçı oyna; sonra ertesi haftanın Euroleague maçına hazırlan. Havaalanı, uçak, otel, salon, uçak, ev, salon, falan filan... İşte Beşiktaş, Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes’in haftalık yaşam temposu!
\nDiğer Avrupa liglerine katılan takımların durumları da pek farklı değil ama bu sezon değişen tek şey, THY Euroleague maçlarının perşembe ve cuma akşamlarına alınmış olması. Belli ki Euroleague organizasyonu, yerel ligleri hiç umursamamış: “Araya sıkıştırın annenizin ligi klasman maçlarını, sonra... Play-off’ta hesaplaşırsınız rakiplerinizle” demiş kendi ligine katılan takımlara.
\nDoğru! Haklı... Play - off sistemi var tüm basketbol liglerinde. Ligi yukarıda bitirip saha avantajını ele geçirme şansını bir kenara bırakırsanız, sezon sonunda lig yeniden başlıyor sayılır. Şampiyon olmak istiyorsan, rakiplerini tek tek eleyerek finale yürümen gerekir. Sonra da final maçları serisini kazanacaksın. Yani... Sezon içerisinde yorgun yakalayıp yendiğin takımlar, play-off’larda dirilip yeniden karşına dikilecekler. Yani... Yok öyle ‘kapan da kaçan mı?’ hikâyesi...
\nAh! “Ligi yukarıda bitirip saha avantajını kazanma” konusunu pek küçümseyerek yazmış olabiliriz belki ama bu durum, Galatasaray Medical Park veya Karşıyaka gibi seyirci desteğini altıncı oyuncu gibi kullanabilen bir takım için söz konusu olunca iş değişir. Eşit güçler arasında eşitsizlik yaratır bu sıralama ama olacak o kadar. Sen de (Beşiktaş, Fenerbahçe ve Efes Avrupa’nın en üst liginde Top 16’ya kaldıysan, en az 24 sert maç oynamış olmanın avantajıyla başlayacaksın play-offlara. Artılar eksileri götürür, daha iyi olan şampiyon olur. Yeterince adil değil mi bu durum?
\n“Adaletsizliklerin oyunu” futbol ise bir kez doğruyu bulmuştu ama nedense yeniden geriye dönüş yaptı. Sizce Şampiyonlar Ligi’nde “tartaklanmış” bir takımı, uçaktan iner inmez bambaşka bir şehre gönderip, yıllardır o maçı bekleyen bir takıma “parçalatmak”; şampiyonu fikstüre göre belirlemek çok mu adil? Oynatırsın ilk sırayı elde eden dört takım arasında bir play - off... Hak eden şampiyon olur. Ne şike, ne teşvik primi ne de “kapan da kaçan” durumu söz konusu olur ama yok! Futbol bu: Gücünü yaşam gerçeğinden alır o. Şans, direkler, saha, yağmur, çamur, hakem, hak, haksızlık, yorgun yakalanmak falan filan. Adil veya değil; her şey vardır bu oyunun içinde. Zaten... Futbolu futbol yapan da bunlar değil mi? Futbolu diğer sporları ezecek kadar popüler yapan da bunlar değil mi? Vox populi, vox dei... Halkın sesi tanrıların sesidir. Halk futbolu seviyorsa, sorun yok demektir. Bize ne!
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Türkiye'nin en ünlü tekstil devi kapandı
- SMA'lı bebeğin babası intihar etti!
- Salonu terk ettiler!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- Türkiye bağlantıları dikkat çekti!
- Muğla'da helikopter kazası: 4 kişi öldü!
- Fenerbahçe'den Jose Mourinho kararı!
- 'Su sorununu çözmek, DSİ'nin görevi değil'
- 'Ev hapsi' kararının ardından ilk kez konuştu