Eskiden bir tesis işletmeye girerken “Ortadoğu ve Balkanlar’ın en iyisi” denirdi. TT Arena için ise Avrupa’nın en modern statlarından biri deniyor şimdilerde. Acaba gerçek böyle mi? Öncelikle bir şeyin bilinmesi gerekiyor. Dünyada ‘spor mimarisi’ diye uzmanlık alanı var bizim buralara pek uğramayan. Kayseri Belediyesi yetkilileri Kadir Has Stadı için Avrupalı spor mimarlarına yüklü bir para vermemenin yolunu bakın nasıl bulmuşlardı. 2-3 genç mimarı Avrupa’daki önde gelen statlara yollayıp döndüklerinde stadın tasarımını yaptırmıştı. Pratisyen hekime 3-4 beyin ameliyatını izlettirip beyin ameliyatı yaptırmak gibi bir şey. Ama biz TT Arena’yı irdeleyelim.
TT Arena’nın hem yapısal hem işletim sorunları var. Öncelikle ulaşım ve park sorunlarına bakalım. Yahudilerin toplama kamplarına trenle nasıl gittiklerini anlamak istiyorsanız tavsiye ederim, TT Arena’ya metroyla gidin. Ya da arabayla gidip otoyolun kenarına park edin. Otoyol dedim, ara sokak demedim. Bir de yıllardır işareti duran ama yapılmayan ve yapılsa trafiği rahatlatacak Cendere’ye inen yol var.
Bir de tasarımla doğrudan ilgili sahanın tamamının görülmesi (c-value) durumu var. Statta sahanın tamamını göremediğiniz ciddi sayıda koltuk var.
Stadın bir türlü kaliteli çime sahip olamamasının nedeni çimlerin tasarım nedeniyle güneşi yetersiz görmesidir. Bunu Avrupa’da birçok stat, zemini maç olmayan günlerde dışarı taşıyarak çözmüş durumda. Ama TT Arena’nın ne tasarımı ne de konumu buna izin verir. Bunu çözmeden stadın üstünün kapanması hususu tali bir konudur.
Gelelim zeminin alttan ısıtılmasına... Zemin ısıtması soğuk havalarda çimin korunmasına yönelik olduğu kadar belirli bir dereceye (genellikle -10’a) kadar karın zeminde tutunamamasını sağlar. Tabii zeminin kar tutmaması biraz da karın yağma yoğunluğuyla da ilgilidir. TT Arena’da bu sistem vardır ve de Juventus maçı sırasında çalışıyordu. Yoğun yağdığı anda karı eritmemesini anlasak da kar durduktan sonra karı niye eritemediğini ilgililer açıklasın.
İşletim sorunlarının başında saha bakımı ve karın zeminden kaldırılması süreci geliyor. Kar yağacağı bilinmesine karşın Galatasaray yönetimi aynen yangın, deprem tatbikatı gibi bir kar temizleme tatbikatı yapmış mıdır? 7 kişiyle sahanın temizlenebileceğini kim düşünmüştür? Ya da hangi sivri zekâlının fikridir sahaya küçük traktör sokmak?
Velinimet seyirciyi tribünlerde ısıtacak sistemi 3 yıldır devreye sokmamaya ne denir, bilemiyorum... Ya locaların dışındaki catering hizmetleri!.. En iyi ihtimalle harcıâlem denebilir. Hadi diyelim ki iyi örnek görmek için Avrupa’ya gidemiyorsunuz, Kadıköy de mi çok uzak? Bir de maça giderken yanınıza büyüteç alın ki aradığınız koltuğun sıra numarasını görebilin.
Okuyucular karar versin; bu durumdan sorumlu TOKİ mi Galatasaray yönetimi mi ve de gerçekten TT Arena Avrupa’nın en iyi statlarından birisi mi?