Adnan Binyazar

Dijital bağımlılık

19 Ağustos 2022 Cuma

İcat edilen her silah, canlıların yaşamına her saniye binlerce ölü katıyor. Böyle giderse yaşam alanlarını sarmaşık gibi saran dijital gereçler, bedeninden, akıl sağlığından ederek insanı ölmeden öldürecek! 

Son günlerde gazetelerde dijitalleşme konusunda yayımlanan yazıların başlıkları bile, insanın bedeninde, beyninde yaratacağı onulmaz hastalıkların hemen yanı başımızda fırsat kolladığını düşündürüyor: 

Uzmanlar, elektronik cihazların beyinsel gelişimi olumsuz etkilediğini açıklayarak dijital gereçlerin bilinçli kullanımında anneyi babayı uyarma gereğini duyuyor. Başka bir yazıda “Dijital bir feodalizme doğru mu gidiyoruz” diye soruluyor. Akademisyenlerden biri de mektubun artık çağın ruhuna yenilen bir değer olduğunu ileri sürüyor. Buna şöyle bir soru da eklenebilir:

“Dijital gereçler, insanı giderek tek boyutlu kılacağına göre, bu durum, doğal olarak onun duyumsama, düşünme ürünü yaratıcı gücünü de silip süpürecektir!” 

Yazımda uzmanların geleceğe yönelik görüşlerini, yorumlarını özetleyerek okurun bilgisine sunmak istedim... 

SORUNLAR

Psikolog Gizem Emre, ebeveynlerin bu konuda en çok yaptığı hataları sıralarken, çocukların 0-2 yaş aralığında beyinsel gelişiminin çok önemli olduğunu, onların ellerine erken yaşta telefon verilmesinin önemli sıkıntılara yol açacağını canlı örneklerle dile getiriyor:

“Etrafımızdaki her şey elektronik. Bunlar çocuklarımızın dikkatini dağıtabilir. Ebeveyn olarak bunun kontrolünü elimize almamız gerekiyor. Çocuk ekrana ne kadar az bakarsa çevreye o kadar dönük olacak. Böylece gerçek hayatta olanların ayrımına varacak deneyimlerde bulunmaya yönelecektir...”       

UYARILAR 

Prof. Dr. Levent Eraslan, dijital bağımlılığın, son 10 yılda her alanda kendini gösterdiğini, kişilerin dijital ortamda farklı alışkanlıklar edindiğini, özellikle 14-18 yaş grubundaki bireylerin dijital dünyada çok fazla vakit geçirdiğini, günde sekiz saat cam ekrana bakan Türklerin sekiz saat de uyuduğunu belirterek dijital bağımlılıkta önlem alınmazsa ortaya büyük sorunlar çıkacağını söylüyor. 

Prof. Dr. Süleyman Sadi Seferoğlu, dijitalleşme ve teknoloji kullanımının, özellikle çocuklarda yıkıcı sonuçlar yaratacağını ileri sürüyor: 

“Dijital bağımlılıkla ergenlik dönemindeki gençlerin sanal zorbalığa uğradığını, hatta sanal zorbalık yaptıklarını belirtiyor. Özellikle ‘çevrimiçi’ ortamlarda birey riske, tehdit altına giriyor. Örneğin cinsel içerikli fotoğraf görme, cinsel içerikli mesaj alma, kanlı ve şiddet içeren içeriklerin ortaya çıkması, uyuşturucu kullanımıyla ilgili içeriklere maruz kalıyor. Çocuklar, böylece pornografiyle yüz yüze geliyor.”

YİTİRİLENLER

Doç. Dr. Ulvi Saran, insanda duyumsama, düşünme etkileşimi sağlayan mektup üzerinde duruyor:      

“İnternetin keşfi mektubu öldürdü. Mektubun ölümüyle birlikte binlerce yıllık bir kültür birikimi, bu birikimin yazılı ve sözlü edebiyata yansımaları, gündelik dilde kullanılan ifade biçimleri, deyimler, sözcükler birkaç 10 yıl içinde sessizce kaybolup gitti. Mektubu neredeyse bütünüyle devreden çıkaran dijital teknolojiler ve internet haberleşmesi duyguları körelterek insanlar arası ilişkileri de sığlaştırdı.

Oysa mektup, yazıldığı ve okunduğu çağın yaşam ve sosyal ilişki yapısı içinde, zaman, mesafe ve mekân boyutlarının anlamını, ağırlığını ve derinliğini de içinde barındırıyordu. Bu nedenle sadece zarf içindeki yazılı kâğıtlarda bulunan bilgi, haber veya anlatımdan ibaret değildi mektup. Metnin içeriğinden başka özlem, sevgi, umut gibi duyguları da içeriyordu.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sözün gücü 15 Kasım 2024
Kitap dünyası 8 Kasım 2024
Öğretmenden mektup 1 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları