Vefa

20 Nisan 2023 Perşembe

Sezen Aksu’nun “Yol Arkadaşım” şarkısındaki iki satır, belleğimde dönüp duruyor son günlerde: “Korkular basmış dünyayı/ Şimdi bir semt adı vefa!” 

Vefa sadece bir semt adı değildir” sözcüğü eskiden sık sık kullanılırdı, vefasızlığı vurgulamak için. Bu başlıkla onlarca şiir de yazılmıştır... Şimdi pek kullanılmaz oldu. Hem İstanbul hem insanlar hem de vefa duygusu değiştiği için olsa gerek. 

Vefa duygusu bende hastalık derecesinde. Benim için vefa, oldum olası bellekle, birikimle ve vicdanla ilgili. Bir bakıma vicdanımızın belleğidir vefa...  Belleğimizin birikimidir vefa... Birikimlerimize minnet duymaktır bir bakıma da... Artık sadede gelebilirim:

CASA BOTTER: BİR MÜCEVHER

Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) muhteşem bir işe imza attı. İstanbul’un ilk “Art Nouveau” yapısı Botter Apartmanı’nı, İBB Miras, çok özenli bir restorasyonla, olağanüstü bir çabayla, “Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi”ne dönüştürdü. Merkez geçen hafta açıldı. (Haberini bu sayfalarda okuduğunuz için ayrıntılara girmeyeceğim.)

Kısaca anımsatayım: 2. Abdülhamit döneminde, sarayın resmi terzisi ve modacısı Hollanda uyruklu Jean Botter için yaptırılan Botter Apartmanı İtalyan mimar Raimondo D’Aronco’nun eseri. 1900’de tamamlanmış. 1901’de de “Botter Modaevi” açılmış.  

Yapı bir mücevher niteliğinde. Girişi, balkon ve merdiven korkulukları, pencere çevreleri, kolonlar, muhteşem dekoratif süslemelerle donatılmış. Tüm detayları okşamak geliyor insanın içinden. Anlatılmaz. Gidip görün. 

İstanbul’da, ilk “Art Nouveau” bina, ilk moda evi olmanın ötesinde, inşaatında ilk çelik konstrüksiyon kullanılan yapı. Hem konut hem işyeri olarak kullanılan ilk yapı. Pera Palas’tan sonra asansörü olan ikinci yapı vb.

YENİ İŞLEVİ 

Merkezin yeni işlevi kültür ve sanat... Zemin kat, devasa bir sergi salonuna dönüştü. İlk sergi, küratörlüğünü Melike Bayık’ın yaptığı “Düşler, Hakikâtler” sergisi, 12 sanatçının eserlerini bir araya getiriyor. 

Üst katların restorasyonu tamamlanınca, film arşivi, bilgi belge merkezi, konferans salonu, tasarım atölyeleri ve sanatçı ofisleri gibi farklı etkinlik alanlarını içerecek. Botter Apartmanı’nın bahçesindeki ek yapı kafe, müştemilat ise tasarım evi olarak kent sakinlerini ağırlayacak.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve İBB Miras’ın sorumlusu Mahir Polat ve ekibini  bu başarılı çalışma için kutladıktan sonra, gelelim aklımı ve gönlümü taktığım vefa duygusuna...

BİR PLAKET LÜTFEN  

Botter Apartmanı’nın o duvarlarının, o  asansörünün, o basamaklarının dili olsa da anlatsalar keşke... İki kuşak yazarları ve ressamları anlatırlardı...

Yazarların ve ressamların uğrak yeri, buluşma yeri, tartışma yeriydi orası... Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Salah Birsel, Metin Eloğlu, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Tomris Uyar, Tahsin Yücel, Tezer Özlü, Nazlı Eray, Edip Cansever, Orhan Duru, Demir Özlü, Can Yücel, İlhan Berk...

Ve de oradan geçen, oraya eserlerini veren sanatçılar: Yüksel Arslan, Cihat Burak, Komet, Adnan Varınca, Abidin Dino, Avni Arbaş, Aliye Berger, Füreya, Kuzgun Acar, Nedim Günsur, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mustafa Pilevneli...

Ne işi var bütün bu isimlerin Botter Apartmanı’nda dediğinizi duyar gibiyim. 1960 yılından başlayarak Ferit Edgü o yapıya yerleşti. Edebiyatımızda öncü rolünü de üstlenen Ada Yayınları’nı 1976’da orada kurdu. Yayımladığı hem edebiyat hem resim kitapları, çok özel tasarımlarla Ada Yayınları’ndan çıktı. Bu kitapların en önemli özelliği numaralanmış olmaları ve sınırlı sayıda basılmalarıydı. Bugün bile grafik tasarım derslerinde bu kitaplar örnek gösteriliyor.   

Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi’nin açılışında gözlerim hep bir plaket aradı: “Ada Yayınları burada kuruldu ve burada kapandı” diyen bir plaket. Bakarsınız olur. Bakarsınız, bundan sonraki sergi Ada Yayınları’ndan geçen ressamlar sergisi olur. Neden olmasın?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları