Veda töreni ve savaşa hayır...

04 Ağustos 2024 Pazar

Canım kardesim Genco Erkal’ın Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlenen veda töreninde İstanbul’da değildim. Hazırlıkları adım adım biliyordum ancak töreni canlı yayın yapan organlardan izledim ve o törenin her ama her saniyesinin birbirinden önemli anlar içerdiğine tanıklık ettim... O müthiş izdihamı, o sonsuz sevgi ve saygı selini gördüm...

Fazıl Say’ın, Serenad’ın, Tülay Günay’ın, tiyatro eleştirmeni Dikmen Gürün’ün, Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı 2. Başkanı Özcan Arca’nın, haksızlığa uğrayanın yanında yer alan hukuk insanı Turgut Kazan’ın, Ercan ve Gökhan Çağıran’ın yorumları ve konuşmaları birbirinden değerliydi. 

Özcan Arca’nın 12 Eylül dönemini “postmodern engizisyon” diye nitelemesi çok yerindeydi. O dönem Dostlar Tiyatrosu’nun Galileo Galilei’yi sahneledigini anımsattı. (Evet muhtesem bir prodüksiyondu) Ancak Özcan Arca, heyecandan ve duygu yoğunluğundan şunu söylemeyi unuttu. Genco son olarak yeniden aynı oyun üzerinde çalışıyor, Galileo Galilei’yi tekrar sahnelemeyi düşünüyordu. Ama farklı bir yorumla... Öyle ya askeri darbe ile sivil darbe elbet farklı yansıyacaktı tiyatro sahnesine...

Ancak bir konuşma vardı ki beni can evimden yakaladı... Ekrem başkanın konuşması... O anda orada olup Ekrem İmamoğlu’nun iki yanağından öpmek isterdim...

SAVAŞA HAYIR ÇAĞRISI 

Tuhaf bir gündü... Bir yandan Türkiye’nin en büyük tiyatro sanatçısı uğurlanıyordu bir yandan da dünya ve Türkiye hızla evet hızla, savaş tamtamlarının içine çekilmeye çalışılıyordu... Başımızdaki iktidar da bu savaşa körükle gitmeye niyetli gibi görünüyordu.

Böyle bir ortamda bir siyaset insanının çıkıp da Genco Erkal’ın barış yanlısı tavrını öne çıkaran bir konuşma yapması çok önemliydi.

Evet, Genco’nun tiyatro alanındaki başarılarını, gerçekleştirdiği birbirinden güzel eserlerini asla unutmayacağız. Onu daha nice kuşaklar boyu, var olduğumuz sürece yaşatacagız. 

Konuşmasında Ekrem İmamoğlu’nun Genco’nun kişiliğiyle, aydın sorumluluğunda savaş karşıtlığını buluşturması, savaşa hayır çağrısını tekrar tekrar yinelemesi olağanüstüydü...

Savaşa hayır çağrısı bence çok önemliydi. O sözleri burada tekrarlamak istiyorum.

Ekrem başkana göre Genco Erkal, “Koca Çınar” ya da “Gülhane Parkı’nda bir ceviz ağacıydı ve hepimiz de bunun farkındaydık. Çünkü bu ceviz ağacı çok ama çok verimliydi. Tiyatroya olan müthiş tutkusuyla hep üretti, hep sahnede var oldu.” Ve şu özelliklerini vurguladı:

“Verimliliği, üretkenliği, mücadele insanı olması...”

“Eğilmedi, bükülmedi, susmadı, susturulamadı. Sanatçı onuruyla hep dimdik durdu...”

“Sadece bu toplumun da değil tüm dünya halklarının sorunlarını ele alan bir bilge, bir aydın tavrından asla ödün vermedi.”

Sonra o vurucu tümceler geldi:

“Genco Erkal; oyunlarıyla, söylemleriyle her zaman barışın ve halkın yanında olan, savaşa hayır diyenlerdendi. Tüm dünyada gerginliğin tırmandığı, çatışmaların ve savaşların etrafımızı sardığı bu dönemde onun söylediklerini tekrar tekrar dinlemeye, hep birlikte ‘savaşa hayır’ demeye çok ihtiyacımız var.”

Evet başkanın hakkı var. Şimdi hepimizin “savaşa hayır” demeye çok ihtiyacı var. Ben de Ekrem İmamoğlu’nun çağrısını tekrarlıyorum ve Genco Erkal’a bir borcumuz var diyorum: Hep birlikte savaşa hayır diyelim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bodrum bitmez... 3 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları