Uygarlık ve rezillik bir arada

27 Ağustos 2023 Pazar

23 Ağustos Çarşamba akşamıydı. Taksim’de Atatürk Kültür Merkezi’ndeydi. O güzelim salon tıka basa doluydu. O dev sahnede Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası yerini almaya başladığında sahneye adımını atan her gençle birlikte alkışlar çoğalıyordu...

Onlara bakmaya kıyamıyordum. Öylesine güzel, öylesine genç, öylesine heyecanlıydılar. Azimliydiler. Yaşları 16 ile 22 arasında değişen 73 yetenekli gençtiler. Kız erkek omuz omuzaydılar, gözlerinin içi parlıyordu. Kolay mı yüzlerce başvuru içinden, özenle, dikkatle seçilmişlerdi. Sonra üç hafta boyunca kampa girmişler, birbirlerini tanımışlar, en özverili, en yetkin hocalar tarafından çalıştırılmışlardı. Berlin Filarmoni Orkestrası’ndan keman sanatçısı Hande Küden, İstanbul Devlet Senfoni ve Borusan Filarmoni Orkestrası solo obuacısı Sezai Kocabıyık eğitmenleri arasındaydı. 

Ve şef Cem Mansur yerini aldı. Zaten Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası onun eseri. Kurucusu, eğitmeni, gençlere bu olanağı sağlayan o. Sabancı Vakfı, orkestranın ana destekçisi. Çeşitli sponsorlarla 2007’den beri varlığını sürdüren bu orkestra bugüne dek yurtiçi ve yurtdışında sayısız başarılara imza attı. Yıldan yıla orkestranın elemanları değişiyor ama gençlerin coşkusu, azmi, gelişimi değişmiyor. Ülkemin uygar ve aydınlık yüzü olmayı sürdürüyor. (Gülçin Gülan’ın Cumhuriye’te Cem Mansur’la röportajını kaçırmayın.) 

Konser U. Cemal Erkin’in, Mendelssohn, J. Sibelius’un eserleriyle ve olağanüstü piyanist, bugüne dek sayısız başarıya imza atmış Başar Can Kıvrak’ın ustalıkla yorumladığı  Rahmaninov’un çok popüler 2. Piyano Konçertosu’yla dinleyicileri bulutların üzerinde uçurdu. Alkışlar dinmek bilmedi. (Ayrıntıları Evin İlyasoğlu’ndan okursunuz.) 

Bu yazıyı sizler okuduğunuzda Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, Ankara, Nevşehir konserleriyle Türkiye turnesini tamamlamış olacak ve İtalya turnesine geçecek. Sicilya kentlerindeki dört konseri, 6 Eylül’de Roma konseri izleyecek. 

Dünyaya, ülkemin farklı bir yüzünü gösterdiği, nefret, kin, öfke dolu, baskıcı değil, aydınlık, güler yüzlü, güzel, ileriye dönük, yaratıcı yüzünü sunduğu için orkestraya, Cem Mansur’a ve destekleyen, katkıda bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. 

AKM ÇÖKÜYOR MU? 

Gelelim bu yazının başlığına ve bu ara başlığa. Hayır AKM yani Taksim’in göbeğindeki Atatürk Kültür Merkezi bina, yapı olarak herhalde çökmez! Sağlamdır diye düşünmek istiyorum. Ama ruhen çöküyor. 

1- Konser akşamı kadınlar tuvaleti leş gibiydi. Üstelik henüz konser öncesiydi.

2- Koridorda birkaç herif, avaz avaz, ana avrat küfür kıyamet belden aşağı konuşuyordu ve herkes duyuyordu. Önlerinden geçerken durup baktım. İçlerinden biri “Bir şey mi istedin” (hitap şekli SEN) diye sordu. Şaşkınlıktan “Kimsiniz sizler?” diyebildim. “Buranın temizlik işçisiyiz” dedi bir başkası. “Önce ağzınızı dilinizi temizleyin” diyemeden koltuğuma döndüm. 

3- Aynı bilet, aynı koltuk, aynı yer numaralı davetiyeler birkaç kişiye birden verilmiş ve satılmıştı. Yer göstericiler şaşkınlık içinde, kimi nereye oturtacaklarını bilemeden koşuşup duruyorlardı. “Her akşam böyle mi, sizler yeni misiniz” diye sordum. Yok değilmiş. 

4- Önümdeki beyefendi kızlardan birine “Acaba program var mı” diye sordu, genç kızımız “Hayır yok, artık basılmıyor” dedi. Beyefendiye elimdeki dört dörtlük hazırlanmış basılı güzel programı sundum. 

5- Konserin orta yerinde ansızın salonun ışıkları yandı. Trafoya kedi mi girdi, ışık odasında birinin çocuğu mu oynuyordu, yoksa ışıkçının canı mı sıkkındı anlamadık. Bir süre sonra yandığı gibi söndü. 

6- Konser sona erdiğinde AKM’nin yürüyen merdiveni yürümez olmuştu. “Neden” diye sordum. Yanıt “Bozuk” diye geldi. Yürüyen merdivenin yürümeyen dev basamaklarını yürüyerek çıktık. 

Bunları yazmak zorunda kaldığım için tüm okurlardan özür dilerim...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları