Türkan Saylan’a mektup

01 Eylül 2024 Pazar

Sevgili Türkan Saylan, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladığımız gün, benim aklım, kalbim hep sizinleydi.

Atatürk sevgi, saygı ve minnetinin her zamankinden daha çok hissedildiği, o gün, İstanbul Arnavutköy’de yaşadığınız sokağa adınız verildi. Kararı elbet daha önce alınmıştı, biliyorduk. Ama resmi tören 30 Ağustos’ta, sizin o geleceğe umutla bakan pırıl pırıl gözlerinizin ışıdığı dev afiş ve Türk bayrakları arasında yapıldı. 

İster istemez birkaç yıl öncesine döndüm. Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği ve Arnavutköy Muhtarlığı 2020’de adınızın o sokağa verilmesini istemişti. Beşiktaş Belediye Meclis’i bu talebi onaylamıştı ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de onayı gerekiyordu. Çok iyi anımsıyorum. İBB Meclisi’nde o dönem çoğunlukta olan AKP ve MHP üyeleri “istemezük” demişler, bununla yetinmeyip “Biz burada olduğumuz sürece Saylan’ın adı hiçbir yere verilmeyecek” diye tutturmuşlardı. 

E istemezler elbet. Siz bilimden, ilimden, laiklikten güç alıyorsunuz; adamlar cehaletten, bilgisizlikten, şiddetten, tarikat ve cemaatlerden besleniyor. İBB Meclisi’nde 31 Mart seçimleriyle çoğunluk CHP’ye geçince yöre halkının talebi gerçekleşti. 

GÖNÜL İNSANI

Tören çok kalabalıktı. Sizi sevenler, ÇYDD üyeleri... Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, adınızı taşıyan plaketi kendi çaktı duvara. En ilginç anekdot, avukat ve ÇYDD’nin onur kurulu başkanı Hüseyin Karataş’tan geldi. 

O kahrolası kumpasla evinize bir polis ordusu baskın yapıp, evinizi didik didik aradıklarında, avukatınız anında evinize gelmişti. Öyle ya amaç sahte delil yerleştirmekti. Hiçbir şey bulunamadı elbet. Tam gideceklerken bir polis bir kız çocuğu için sizden burs ricasında bulundu ve siz dönüp “Hüseyin’cim evi basan polisler görevlerini yapıyorlar, içlerinden biri bir çocuk için burs istiyor, lütfen yardımcı olalım” diyecektiniz. 

Vicdan sahibi olmak, gönül insanı olmak işte böyle bir şey.

Törende bir de müjde aldık: Yaşadığınız evin “Türkan Saylan Müzesi” olması için kollar sıvandı. Hedefe ulaşmak için her şey yapılacak. Ne de olsa sizden ilham alıyoruz.

VAZİYET 

Sevgili Türkan Saylan, 

Ülkede vaziyet siz gideli daha da kötüleşti. Bir avuç insanın refahı, saltanatı ve de itibarı için milyonlar sürünüyorsa da... 

Emeğin değeri, yaşamın onuru, eğitimin, sağlığın erdemi sıfırlanmak isteniyorsa da... 

Açlık sınırı, asgari ücretin üstüne; reel enflasyon üç rakamlı sayılara çıktıysa da...

Hak, hukuk adalet, siyasi güçlerin elinde pazarlık kozu olarak kullanılıp, tamamen keyfi, tamamen çıkar hesaplarına dayalı, korkutma, tehdit etme, baskı altına alma, yıldırma, susturma, muhalif herkesi ve her şeyi yok etme üzerinden işliyorsa da...

Ülke demografisi ülkeye sığınan 10 milyon Ortadoğulu ve Asyalıyla değiştiriliyor, ülke toprakları parsel parsel yabancılara satılıyorsa da...

Mücadeleye devam ediyoruz. Ve asla umutsuz değiliz. “Geldikleri gibi gidecekler” diyoruz. Yeter ki başta laiklik olmak üzere devrim ilkelerine sahip çıkalım. 

Mektubumu güzel bir haberle bitireyim: Ağustos ayında AKP‘nin gençlik kolları bir anket yaptırdı. “Kendinizi hangi kimlikle tanımlıyorsunuz?” sorusuna açık arayla verilen ilk sıradaki yanıt neydi biliyor musunuz? “Atatürkçülük”.

Hangi görüşten olurlarsa olsunlar artık gençler de din ile aldatılmaya, hayat tarzlarına karışılmasına razı değiller galiba. E, bu da bir umut! 

Sevgili Türkan Saylan, bugün 1 Eylül, Dünya Barış Günü. Bu akşam “Biz Şişli” etkinliği var. Maçka Demokrasi Parkı’nda. Şişli Belediyesi düzenliyor. Kardeş Türküler, Katerina Papadopoulou, Kyriakos Tapakis ve Lena Chamamyan’ın katılımıyla hep birlikte barış şarkılarımızı sizinle birlikte, sizin için söyleyeceğiz. Özlemle.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tiyatro ve öteki 15 Eylül 2024
Müjdat Gezen ve adalet 8 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları