Kötülüğün kaynağı politiktir

12 Eylül 2024 Perşembe

Söylenmeyen hiçbir şey kalmadı. 

8 yaşındaki Narin’in çuvala tıkılmış çocuk bedeninin bulunması bekleniyormuş yayın yasağının kalkması için! O günden beri herkes her şeyi söylüyor.

Erdoğan bile “sorumluların bulunması için takipçi olacaklarını” söyledi. Elbet hiç kuşkunuz olmasın, mutlak olacaklardır! Belki de sorumluları bulmayı Ensar Vakfı’na, şu ya da bu cemaate bırakırlar. 

***

Narin’in kaybolması... 19 gün boyunca bulunamaması... Köy halkının her şeyi bilip de susması. Onu ortadan kaldıranların, cesedini çuvala tıkanların jandarmayla birlikte aramaya katılmaları... “Çuvalın ağzını bağladıktan ve dere yatağına sakladım, üzerine kaya yerleştirdim, sonra da eve dönüp namazımı kıldım” sözleri... 

Sakın, sakın ola ki, bütün bunlar geleneğimizde var falan demesin kimse! 

Geleneklerimize, inançlarımıza nasıl baktığınıza bağlı bütün bu yaşananlar! 

Köy Enstitülerini kapatmak, ÇYDD ve Türkan Saylan’a çocukları okutuyor diye davalar açmak, Ensar Vakfı yurdunda 45 çocuğa tecavüze “Bir kereden bir şey olmaz” diyebilmek geleneksel değil, politik seçimlerdir! 

***

Bizim geleneğimiz, dini ahlaksızlığa alet etmez! Dini vahşet için kullanmaz! Kaç namaz bir cinayeti ve suç ortaklığını affettiriyor? Kaç yüz bin dua çocuklara tacizi “normalleştiriyor?” Kaç hacca gitme, kaç zekât verme, doğa ve hayvan katliamını affettiriyor? Camilere konan hoparlörlerin sesi avaz avaz açıldıkça, kaç zavallı yavrunun sesi boğuluyor? Bu işin borsası ne, bileniniz var mı? 

Bir zamanlar bu ülkede sevaplar gizli yapılırdı. Kimseye belli etmeden, itibar ya da gösteriş aracı kılınmadan. Küçük yaşta, idrak yeteneği sınırlı kendileri seçim yapma olgunluğuna erişmemiş çocuklar sokaklarda toplu namazlara zorlanmaz, dinle korkutulmazdı. 

Geleneklerimize nasıl baktığınıza ve politik amaçlarınıza bağlı bütün bu yaşananlar! 

Ülkemiz kayıp çocuklar, öldürülen küçük kızlar, genç kızlar, genç kadınlar ülkesi. Resmi olarak Türkiye İstatistik Kurumu kayıp çocuklarla ilgili en son raporunu 2016’da vermiş. Buna göre 2008 ile 2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğu belirlenmiş. O tarihten sonra kayıp çocuk istatistik verileri açıklanmıyor. Nedeni, politiktir! 

***

Eğer ülkeyi gerici bir iktidar yönetmeseydi... Devrim ilkelerini yok sayan, laiklikten nefret eden, Atatürk adını anmaktan korkan, Atatürk nefreti ve intikam tutkusuyla bilenmiş bir iktidar yönetmeseydi... Bunca karanlığa gömülmezdik. 

Çıkar uğruna, din siyasete alet edilmeseydi...

Eğitim sisteminin içine edilmeseydi... Eğitim, cemaatlerin, tarikatların kulu kölesi ve oyuncağına döndürülmeseydi... 

Kadınları ve çocukları koruyan eldeki tek yol gösterici yöntem olan “İstanbul Sözleşmesi”nden bir gece keyfi biçimde çıkılmasaydı...

Her kadın cinayetinden sonra bu vahşet cezasızlıkla ödüllendirilmeseydi... 

Cehalet bunca pompalanıp, yüceltilmeseydi... Liyakata bir nebze önem verilebilseydi... Bugün bu kadar acı çekmezdik! 

***

Narin’in tabutuna ve mezarına konan gelinlik de Diyarbakır’da bir gelenekmiş. Birçok kadın derneği, laikliği hiçe sayan, erkek egemen bu “sözde geleneğe” karşı çıkıyor. Hani “Seni öldürdük, öldürmeseydik, gelin olacaktın!” der gibi.

Bunca yıldır Diyarbakır’a gider gelirim, bu “geleneği” ilk duyuyorum. Eğer doğruysa ben de meslektaşım Özlem Gürses gibi “Batsın bu gelenek” diyorum! 

***

Ne kadar kahrolsak, acımızı haykırsak, hiçbir şey küçük Narin’i geri getirmeyecek. Ama yapabileceğimiz bir şey var: Sonuna dek adaleti aramak. 

İlk kez sadece kadının hayatı, emeği, onuru için mücadele edenler değil, milletimizin büyük bir kısmı çocuklara yönelik bu ahlaksızlık ve şiddete bunca yoğun tepki gösterdi.

“Camiye siyaset girerse ibadet kalmaz, mahkemeye siyaset girerse adalet kalmaz” demişti biri. 

Camilere, siyaset çoktan girdi. Şimdi adaleti siyasetten kurtarmaya çalışalım. Öyleyse mücadeleye devam. Ve elbet, elbet, kötülüğün ve ahlaksızlığın kaynağına inmeyi ihmal etmeden!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tiyatro ve öteki 15 Eylül 2024
Müjdat Gezen ve adalet 8 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları