Güzin Dino’nun mezarı kurtarılmalı...

04 Temmuz 2024 Perşembe

Başlıktaki şu üç sözcük, 22 Haziran günü, sevgili arkadaşım yazar Erendiz Atasü’den aldığım bir mektupla hayatıma girdi. Ve o andan sonra beni Kafka romanlarına taş çıkartacak kaotik bir labirente fırlattı. Kahroldum, yaralandım, vefasızlığın, vicdansızlığın böylesi görülmemiştir dedim, ağladım, güldüm, şaştım, inanamadım, yardım isteyince de müthiş bir dayanışma ağıyla sarıldım.

Şimdi bunu en kısa ve özlü biçimde siz okurlarla paylaşmak istiyorum.

SÜRE BİTER KEMİKLER YOK EDİLİR!

Mektup, bir arkadaştan aldığı haberle başlıyordu. Haber. Türk siyasal tarihinin, sanat tarihinin, edebiyatımızın ayrılmaz bir parcası olan Abidin ve Güzin Dino’yla ilgiliydi.

Zürih’te yaşayan Ahmet Oltan, Paris’e gittiğinde Güzin Dino’nun mezarını ziyaret etmek istemiş ve acı bir gerçekle karşılaşmıştı. Güzin Dino’nun mezarı bakımsız kalmış, adı silinmişti. Ziyaret sırasında, mezarın 10 yıl için kiralandığını, süre dolunca Fransa’daki yasalara göre kemiklerin çıkarıp atılacağı, mezarın yok olacağı söylenmişti!

Yazar, dilbilimci, çevirmen, radyocu, öğretim görevlisi Güzin Dino’yu 2013 Haziran’ında kaybettik. On yıl için kiralanan mezarın süresi doldu. Haziran 2025’e kadar kira uzatılmaz ise Güzin Hanım’ın kemikleri çıkarılacak ve imha edilecekti.

Erendiz Atasü, PEN Yazarlar Derneği olarak bir şey yapmamızı istiyordu. Gel de kahrolma! Bizim derneğin eti ne budu ne! Ama bir seferberlik ilan edebilirdik.

DAYANIŞMA: BİZ NE YAPABİLİRİZ?

Hürriyet’te Ahmet Tek “Paris’te Bir İsimsiz Mezar” başlıklı, şu yukarıda özetlediklerim üzerine geniş bir yazı yazdı, Abidin ve Güzin Dino’nun önemini vurguladı.

Tam o sırada uluslararası bir toplantıdaydım, en güvenilir gazeteci arkadaşlarımdan Nazım Alpman’a konuyu anlattım. Derhal o da “Güzin Dino Yok Olmasın” diye ayrıntılı bir yazı yazdı. (Her iki yazıyı da internette bulabilirsiniz.)

O andan sonra müthiş bir haberleşme ağı kuruldu. Türkiye’nin her yerinden aydınlar, vakıflar, dernekler, İBB yetkilileri biz ne yapabiliriz diye soruyordu. Ah bir bilebilsem. O andan sonra elimden telefon düşmedi.

Alev Ebüzziya, Haldun Dostoğlu, Zeynep Altıok, Zeynep Avcı seferberliğin neferleriydiler. Bana en yardımcı olabilecek bilgileri Fransa’da yaşayan ve Güzin Dino’nun “manevi kızı” olarak bilinen Gaye Petek ve çeşitli kaynaklardan öğrenecektim.

BLOKE EDİLEN VASİYET

İşte öğrendiklerim: Güzin Dino, vefatından 10 yıl önce biri Türkiye’de, diğeri Fransa’da iki vasiyet dosyası düzenlemişti. Fransa’daki vasiyeti Türkiye Başkonsolosluğu’nda ve noterlik bürosunda kayıtlıydı. Buna göre Fransa’daki eserlerin sorumluluğu Haldun Dostoğlu’na veriliyordu. Bankadaki birikimini, vârisleri Füsun Akatlı ve Gül Ar’a bırakıyordu.

Her ikisi de Güzin Hanım’ın ikinci dereceden kuzinleriydi. Manevi Kızı Gaye Petek’i de vasiyetnameye göre uygulayıcı (“exécuteur testamentaire”) tayin ediyordu. Füsun Akatlı, Güzin Hanım’dan önce vefat edince onun payı kızı Zeynep Akatlı’ya değil, manevi kızı Gaye Petek’e geçiyordu. Bütün bunlar ayrıntılarıyla noter tasdikliydi.

Ama zaten vasiyet uygulanamadı. Çünkü Gaye Petek’in açıklamasıyla, vârislerden Gül Ar, 2014 tarihinden sonra hiçbir toplantıya katılmadı, randevulara gelmedi ve noter çağrılarına yanıt vermedi. Herkes onun ulaşılmaz olduğunu söylüyor. (Bu yazıda adı geçenlerin herkes gibi Gül Ar da benim eski arkadaşım. Elimde Türkiye’den üç, Fransa’dan üç telefon numarasını bir haftadır arıyorum, ben de ulaşamıyorum.)

EN ÇOK ACITAN GERÇEK

Bütün bu süre içinde beni en çok düşündüren şu oldu: Acaba Güzin Dino, niçin, niçin kocası Abidin Dino’nun yanına, Aşiyan’daki mezarlığa gömülmemişti?

Güzin Dino’nun yazdığı “Gel Zaman Git Zaman” kitabını okuduysanız, Abidin ve Güzin’in her satırı aşkla yazılmış mektuplarını içeren “Sensiz Her Şey Renksiz” kitabını okuduysanız neden mezarları ayrı diye sormadan edemezsiniz. (Her iki kitap da Can Yayınları tarafından basıldı. Abidin Dino, Güzin Dino’ya yazdığı bir mektupta, “Can, sensiz her şey renksiz” diyordu. Bu aşk seslenişi, kitaba adını vermişti.)

Neden, neden? Sordum soruşturdum. Herkes aynı yanıtı verdi. Aşiyan’daki aile mezarlığı, Türkiye komünist hareketinin ulu bir çınarı Rasih Nuri İleri’ye aitmiş. Ve R.N. İleri’nin varisleri, Güzin Dino’nun oraya gömülmesini kabul etmemişler.

Sözün bittiği yerdeyim. Umarım bu bilgi yanlıştır. Doğru değildir. Bana herkes yalan söylemiştir. Böyle bir şey olmamıştır!

Kimdir o vârisler, kaç kişidir, ben bilmiyorum. Umarım yarın telefonum çalacak ya da bir e-posta gelecek, birileri bana yanıldığımı, böyle bir vicdansızlığın söz konusu olmadığını söyleyecek ve ben de okurlardan hepinizden özür dileyeceğim.

Güzin ile Abidin; 1943 yılında evlendiler. Abidin Dino 1993'te; Güzin Dino 2013'te sonsuzluğa göçtü. 50 yıl boyunca her tür güçlüğe birlikte göğüs gerdiler. İnsanın eşi ölünce birliktelik sona ermiyor. Beraberlik devam ediyor. Abidin Bey’den sonra Güzin 20 yıl daha yaşadı. Yani o sadece 70 yıl değil, sonsuza kadar Abidin Dino’nun eşi.

Haydi seferberliğe devam. İki âşığı bir araya getirelim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları