Ahmet Süha Umar

Trump açık sözlü bir kişi!

19 Şubat 2025 Çarşamba

Milas’a bağlı Kıyıkışlacık-İasos’u bilir misiniz? Hani şu, balık pazarı ve deniz suyu katmadan içilemeyecek kadar kötü şarabı ile ünlü antik kentimiz. Mandalya-Güllük Körfezi’nin sonunda, Asin Körfezi’nde, küçük bir yarımadanın üzerindeki, tarihi MÖ 3000’li yıllara dayanan kent. Ulusal mirasımızın önemli bir öğesi. Arkeolojik sit alanı. Etrafındaki deniz, dalışa bile yasak bölge.

ÖZEL ŞİRKET AYRICALIĞI

Özel bir şirket buraya maden yükleme iskelesi yapıyor. Deniz dibi, 14 metre kazılıyor ve hafriyat, Türkbükü önlerinde denize dökülüyor. Koruma kurulu kendi kararını yok sayarak; yargı da proje aleyhine açılan davaları sürüncemede bırakarak şirkete arka çıkıyor. Latmos Dağları’ndan, doğayı yok ederek çıkarılan maden bu iskeleden yurtdışına götürülecek. İasos tek örnek de değil.

Erzincan-İliç’i, mitolojinin ünlü İda-Kaz Dağları’nı ve daha nice bulunmaz doğa parçasını yok ederek altın ve değerli maden çıkaran madencilik hep böyle çalışıyor. Ülkenin ormanları, zeytinlikleri, su kaynakları, bazıları sadece Türkiye’ye özgü -endemik- flora ve faunası, tarihi yok ediliyor. Madenlerde köle gibi çalıştırılan vatandaşlarımız toplu halde ölüyorlar.

TÜRKİYE’YE YARARI YOK

Altın ve değerli madenler, neredeyse tek gramı ülkemize kalmadan, yurtdışına götürülüyor. Yaratılan değerin büyüklüğü düşünüldüğünde, aradaki taşeron Türk firmalarının kazancı ihmal edilebilecek düzeyde. Tıkır tıkır işleyen hatta bu talanı önlemeye çalışanlara karşı jandarma ile korunan bu düzenle elde edilen madenler, yurtdışında üretimde kullanılıp bize her türlü sanayi ürünü olarak geri dönüyor. Kaynaklarımızı sömüren, en değerli doğa alanlarımızı yaşanmaz hale getiren bu talan her geçen gün yayılıyor.

EMPERYALİZM SÖMÜRÜ DEMEKTİR

Emperyalizm, bir ülkenin zenginliklerine ve yarattığı artı değere bir başka ülke tarafından el konulmasıdır. Sömürü tarihinin çeşitli evreleri vardır.

Sömürü önce savaşların, işgallerin sonucu idi. Kazananın, kaybedenlerin kadınlarını, çocuklarını tutsak edip götürmeleri; her türlü malın ve değerin ganimet kabul edilmesi, o dönem sömürgecilik anlayışının özelliğidir. Amerika’nın keşfi ile kıtadaki uygarlıkların tüm birikiminin Avrupa’ya taşınması bu tür sömürgeciliğin en bilinen örneğidir. İspanya, İngiltere ve Hollanda’nın zenginliğinin bir kaynağı da Amerika’nın keşfi sonrasındaki bu sömürüdür.

İzleyen dönemde, Belçika, Fransa, Hollanda ve İngiltere, özellikle Afrika’da, kömürden elmasa tüm değerli madenleri, Afrikalıları köle olarak çalıştırıp çıkartarak ülkelerine taşımışlardır. Bu ülkelerin bugünkü zenginliği bu sömürü düzeninden gelir. Afrika Birliği’nin birkaç gün önce aldığı, çalınan zenginliğin geri alınması kararı bu açıdan bir ilktir ve önemlidir.

Sömürü, Sanayi Devrimi sonrasında ve günümüzde, çokuluslu şirketler ve küreselleşme şekline bürünmüştür. Emperyalizm artık sömüreceği ülkeleri askeri harekâtlarla istila etmiyor. İngiltere’nin geçmişte “Afyon Savaşları”nda Çin’e yaptığı gibi, limanları topa tutup ülkeyi sömürüye açmıyor. Emperyalizm bugün ülkeleri, çokuluslu şirketler aracılığı ile sömürüyor. Türkiye’deki madencilik gibi.

Trump, Putin’le telefonla konuştuktan sonra baklayı ağzından çıkardı. Geçen hafta kısaca değindim. Ukrayna kaybedecek. Herkesin sorusu; ABD ve Trump bu savaştan ne kazandı? Savaşı bitirmekle ne kazanacak?

ABD silah endüstrisi savaştan milyarlarca dolar kazandı.

İkinci sorunun yanıtını da Trump verdi: Ukrayna’dan 500 milyar dolar tutarında, titanyum, uranyum, lityum gibi, elektronikte kullanılan değerli maden istiyor. Uranyumla ayrıca nükleer silah üretiliyor. Trump açık sözlü bir kişi!

YENİ, ‘ESKİ SÖMÜRGECİLİK’

Trump, ABD emperyalizminin, sömürgeciliğin neredeyse ilk yıllarına döneceğini söylüyor. Türkiye’de ve daha birçok ülkede bir süredir özellikle madencilik alanında sürdürülen üstü kapalı sömürgeciliğin bundan böyle artık göstere göstere hatta tehditle yürütüleceği anlaşılıyor.

Ancak unutmayalım. Bir ülkenin sömürülmesi, o ülkenin içinden, çoğu kez yöneticilerinden destek görmedikçe olanaksızdır.

Trump yararlı bir başkan. Ukrayna’nın uranyumunu istiyor ama “Putin’le konuştum. Artık, nükleer silah üretmemeliyiz” diyor. İran’a, nükleerden vazgeçmesi koşuluyla yeni bir anlaşma öneriyor. Bir dediği diğerini tutmayan bir kişiyi neden yararlı bulduğumu bir başka yazıya bırakalım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları