Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ferit Edgü için satırbaşı

08 Ağustos 2024 Perşembe

Ferit Edgü için bugüne dek sayısız araştırma, tez, yazı yayımlandı. Kitapları birçok dile çevrildi. Sayısız ödül kazandı. Tüm okurlarını derinden etkiledi. Hepsi bu köşenin boyutlarını, sınırlarını çok aşar. Önem sırası gözetmeden işte onun için bendeki birkaç satırbaşı: 

BÜTÜNLÜK-GERÇEK-DÜŞ 

-Onun eseri bir bütündür: Çok yönlü kültür birikimi, resim sanatıyla, dünya edebiyatıyla donanımı... Yerel olanın derinine indikçe, evrenselleşmesi... Günceli, gelenekseli, çağdaş kılması ve tarih bilinciyle bütünlemesi... Bunlar, o bütünlüğün özellikleridir. 

-Bu bütünlük, düşün içindeki gerçeği; gerçeğin içindeki düşü aramak peşindedir. Rüyaları değil, gözleri açık düş gücünü kullanır. Bunu yaparken insan ruhunun derinliklerine, farklı coğrafyalara, tarihlere, farklı edebiyat eserlerine, farklı kültürlere uzanır. Bu yolculukta sözcüklerle, dille didişir, kendiyle ve dünyayla hesaplaşır. Roman, öykü, şiir, deneme, aforizmalar. Hiç fark etmez. Öz-üslup-biçem, yok öyle bir derdi! 

-Yalınlık, doğallık ve son yıllarda yoğunlaştığı minimalizm. Ama yine de varsa yoksa düşün içindeki gerçeği; gerçeğin içindeki düşü aramak...Tüm kitapları tanığımdır. 

KARDEŞLERİ-YOLDAŞLARI

-Yaşamında güzel sanatlardan edebiyata savrulduğu gibi, Paris’te geçirdiği uzun yıllar sonunda Hakkâri’nin Pirkanis köyüne savruldu. Okulu olmayan köye öğretmen oldu. Ve yeniden doğdu. 

-Sait Faik, Melih Cevdet, Oktay Rifat, Marquez, Sartre, Borges, Genet, Beckett, Alfred Jerry ve Demir Özlü, Tezer Özlü, Orhan Duru, Onat Kutlar hepsi kardeşleriydi, aynı ailedendiler. Ama en çok Kafka yakasını bırakmadı. 

-Abidin Dino, Yüksel Arslan, Bedri Rahmi, Eren Eyüboğlu, Füreya, Aliye Berger, Füreya, Fikret Mualla can dostlarıdır; Rembrant, Bacon; Goya, Picasso, Matisse, Dubuffet, Giacometti yoldaşları, omuzdaşları... 

NİÇİN YAZMAK 

-Ferit Edgü’nün tüm yazma eylemi, “Niçin yazıyorum” sorusuna yanıt aramak içindir. Hep yanıtları değil, soruları yeğlemiştir. Uyumu değil çatışmayı; gölleri değil okyanusları, rüzgârı değil fırtınaları, uçakla çıkılan değil, masa başı kalemle çıkılan yolculukları; bulmayı değil aramayı yeğlediği gibi. Tıpkı onun için çağdaşlığın yolu geleceği düşlemek kadar geçmişi düşünmekten geçtiği gibi.

-Şu son satırbaşını, “Şimdi Saat Kaç” adlı kitabındaki “Susmuyordu, Ağlıyordu” yazısında çok iyi açıklar. 

“Bazı yazarlar vardır, yazı masasının başına oturduklarında kendilerine ilk sordukları soru: ‘Niçin yazıyorum?’dur. Doğrusu, yazmak için binbir neden varsa, yazmamak için biniki neden vardır bu tür yazarlar için: Yazmak çözülmüş bir sorun değil, her yazmaya oturuşta çözülmesi gereken sorunlar yumağıdır.” Dedikten sonra şöyle devam eder:

“Yazar, her şeyi bilen, çözümleri ve bileşimleri gerçekleştirmiş, çıkacağı yolculuğun haritasını çizmiş; pusulasını, usturlabı, basınç ve derinlik-ölçerini yedeğine almış kişi değildir. Böylesi bir yolculukta bunların işine pek fazla yaramayacağını bilir. Dahası kendisini yanıltacaklarını, yanlış yol gösterebileceklerini düşünür. Can yeleği de yoktur bu tür yazarların. Okyanusa açılmayı aklına koymuş bile olsa. Tüm güvencesi kendisidir. Bir de kendisi gibi böylesi yolculuklara çıkmış olanlar. Ama bu güvenceye sahip olmak için, geceyle tan ağartısı arasındaki çizgide ilk ve son sorusunu sormak gerekliliğini duyar: Niçin yazmak?”

Şu son paragraftan da anlaşılacağı gibi Ferit Edgü’nün eserlerinin ipuçları, açılımları, yüreğinize ve aklınıza dokunuşları, sadece ve sadece o eserin içindedir. 

O nedenle şimdi tam da Ferit Edgü kitaplarını okumak zamanıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Casus olmaya beş kala... 14 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları