Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir gecelik kutlama değil sahiplenme!

02 Kasım 2023 Perşembe

Cumhuriyetin 100. yıldönümünü müthiş bir katılımla, resmi değil halktan gelen bir inatla kutladık. Hükümete rağmen, Cumhuriyet Devrimlerine öfke ve kin duyup Atatürk’e alerjisi olan bir zihniyete karşın sevinçle, muhteşem bir coşkuyla kutladık. AKP’nin bu ülkeye en büyük yararı Atatürk sevgi, saygı ve minnet duygusunu bilemesi oldu! 

Muhalefet, özellikle CHP belediyelerinin son anda düzenledikleri konserler sadece katılanları değil, televizyon başında izleyenleri de sevinç gözyaşlarına boğdu. Harikaydı, şahaneydi. Şölendi. İyi ki yapıldı. Ancak... (Hiç sevmesem de kimi zaman şu “ancak” sözcüğünü kullanmak zorundayım.) 

Ancak gerçek kutlama, bir gecelik şölenlerle değil, Cumhuriyet Devrimlerine sahip çıkmakla olur! Laiklik ayaklar altında çiğnenirken, anayasa yok sayılırken, hak hukuk adalet değil, padişah fermanı geçerli kılınırken, bunlara karşı direnmeyenler hâlâ koltuklarına sıkı sıkı sarılmışken, nasıl umut besleyebilirim ki...

Bkz: Can Atalay. Bkz: Osman Kavala. Bkz: Antalya’daki edebiyat öğretmeni Emine Karakaş’ın başına gelenler. Bkz: Kayseri’de camiye götürülüp “Katil İsrail” diye slogan attırılan 4-6 yaş çocuklar... 

Cumhuriyet kutlamalarına son anda değil de bir yıl öncesinden katılan kurumlar, kuruluşlar da vardı. İlk aklıma gelen TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı; Borusan Kocabıyık Vakfı, Türkiye İş Bankası Yayınları... Her biri ayrı, geniş yazıları hak ediyor ama yerim kısıtlı. “Cumhuriyetin Yüzü” sergisinden başlıyorum:

DEVRİM RUHUNU BUGÜNLERE TAŞIMAK

Önceki gün İstanbul Galataport’ta O2 Blok’ta açılan “Cumhuriyetin Yüzü” sergisi Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yaşanan toplumsal değişime ışık tutuyor. Kültür devriminden izleri, özellikle dönemin plastik sanatlar, müzik, grafik ve mimari tasarım, sahne sanatları, müzecilik, sinema gibi kültürel disiplinlere bakışıyla görüyoruz... Kurtuluş Savaşı’ndan 1930’lara uzanan süreçte tasarımın önemi, hatta bunun siyasal propaganda aracı olarak kullanılması dikkat çekici...     

Kolay mı? 1912-22 yılları arasında sürekli savaşmış bir komutanın Cumhuriyeti ilan etme kararıyla birlikte hemen o yıl başlattığı devrimlerden söz ediyoruz. Savaştan çıkmışız. Ülke perişan; devrimciler, mimari diyor, opera diyor, sinema diyor... Bunların öyle bir anda şıp diye olmadığını, adım adım, danışarak dövüşerek, araştırıp inceleyerek müthiş bir seferberlikle bir mucizenin gerçekleştiğini görüyoruz.

Borusan Kocabıyık Vakfı’nın, bir yıldır hazırladığı sergi Borusan Contemporary’nin ve birçok kuruluşun katkılarıyla İzzeddin Çalışlar’ın küratörüğünde, Haluk Oral’ın danışmanlığında gerçekleşti. Serginin dört dörtlük, çok başarılı tasarımı ise PATTU tarafından o dönemin motifleriyle yapıldı.

GÖRÜN, DİNLEYİN, OKUYUN, HİSSEDİN! 

Açılışta vakıf başkanı Zeynep Hamedi, “Bu memlekete gönül borcum var, hayatım boyunca bunu ödemek için çalıştım” diyen babasını anarak serginin “yeni kuşaklara ilham vermesini” diledi. Borusan Grup CEO’su Erkan Kafadar, “Sanatı erişebilir kılma” çabasını önemserken vakıf genel sekreteri Canan Ercan Çelik, “Devrimin ruhunu bugünlere taşıma” vurgusu yaptı. 

Haluk Oral izleyicilerden “bir zaman yolculuğuna çıkmalarını isterken” sergi ile buzdağının sadece tepesini gördüğümüzü belirtti. İzzeddin Çalışlar ise “Sergi tasarımı ve gelişmiş teknolojilerin kullanımı ile her yaştan ziyaretçimizin Cumhuriyeti farklı açılardan duyumsayacağı, bir şekilde GÖReceği, DİNLEyeceği ve HİSSEdebilecekleri bir zemin yaratarak gelecekte 100 yıllık emaneti daha da ileriye taşıyacağını umut ediyoruz” dedi.   

Sergide 500’ü aşkın orijinal eser, belge yer alıyor. Her bir belgeyi, nice koleksiyondan alınmış eserleri saatlerce izleyebilirsiniz.

Gidin görün, okuyun, dinleyin ve hissedin! “Cumhuriyetin Yüzü” 3 Mart’a dek ücretsiz izlenebilir. Siz siz olun ziyareti ertelemeyin! 


Not: Canım çalışkan arkadaşım, eşsiz gazeteci, her daim gençlik hareketlerinin içinde, emekçilerin yanında olan; barışı, hakkaniyeti, insanı insan yapan değerleri savunan Osman Arolat’ın acısını paylaşıyor, tüm yakınlarına sabır diliyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Casus olmaya beş kala... 14 Kasım 2024
Yaşamak için okumak 10 Kasım 2024
Hak arama çığlığı 7 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları