Acılıyız, öfkeliyiz. 

Enkaz altından gelen sesler, yardım dileyen çığlıklar depremin üçüncü günü de dördüncü günü de hâlâ geliyorsa ve kimi bölgelere hâlâ en ufak bir yardım ulaşamıyorsa...

Yıllardır jeologların, “Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, dinletemedik” demelerine; deprem uzmanlarının uyarılarına, “Deprem geliyor, önlem alın” feryatlarına kulaklar tıkanıyorsa...

Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın beş buçuk yıldır hükümete, bakanlara yolladığı çağrılara tek bakan, tek yetkili yanıt vermiyorsa... Sen bize oy vermedin, ölmeye mahkûmsun deniyorsa... 

1955-2002 yılları arasında neredeyse 50 yıl içinde imar affı sekiz kez yapılmışken AKP döneminde dokuz kez yapıldıysa...

Uzmanların “Yapmayın ölümcüldür” uyarılarına rağmen fay hattı üzerine, dere yataklarına, su havzalarına, gökdelenler dikiliyor; hastaneler, havaalanları yapılıyorsa... 

Her alanda liyakate değil “Bizdensin ya da bize karşısın, ya biat edersin ya düşmansın” denip, insan yaşamı, insan onuru yok sayılıyorsa... 

Yunanistan’a, Suriye’ye “Bir gece ansızın geliveririz” diye tehditler savurup; “Ay’a köprü kurarız” diye insan aklıyla alay edilebiliyorsa ve millet de buna hâlâ inanıyorsa... 

1999 Marmara depreminden beri tüm muhalefet partilerinin sorduğu “Deprem vergileri nereye gitti” sorusuna, 20 yıldır “Gerektiği yere gitti” den başka yanıt verilemiyorsa... 

 “Ülke itibarından tasarruf olmaz” diyerek ülkeye saraylar dikerken deprem toplanma alanları AVM’lere teslim ediliyor ve en ihtiyaç olduğu anda panikleyip vatandaşa ekmek su ulaştırılamıyorsa... 

Ulaştırılan yardımlar bile “Bu bizden, bu bizden değil” diye ayırıma tabi tutuluyorsa...

Yaşanan korkunç afet sonrasında koordinasyon kurmak yerine, askerin yardımı, muhalif belediyelerin yardımları, kimi STK’lerin yardımları engellenmeye çalışılıyorsa... 

Kimileri saltanatını sürdürebilsin diye, ülke çıkarını değil, rant sistemini, yağma, vurgun, talan, rüşvet sistemini yerleştirip, bilime liyakate, ilme sırtını çevirip, cehalet, kadercilik savunuluyorsa... 

Milletin acı ve öfke içinde olduğu şu zamanda en çok şefkate, dayanışmaya, bir arada mücadeleye ihtiyacı olduğu sırada, bunca ölüme neden olan hırsızlarla, bilgisizlerle, sadece kâr amacı güden müteahhitlere, yasadışı ruhsat verenlerle değil de acısını ve öfkesini tweet atarak belirtenlere “Sizinle sonra hesaplaşırız” diye tehditler savrulup azarlar, cezalandırmalar sürüyorsa... 

Profesör geçinenin biri “Deprem değil, Allah öldürür. Depremde ölenler aynı anda Mars’ta da olsalar yine öleceklerdi” diyebiliyorsa... Böyleleri çoğalsın diye cehalet destekleniyorsa... 

Ne diyeyim... Lanet olsun! 

DEPREMDEN ÇOK YANLIŞ POLİTİKALAR ÖLDÜRÜR İNSANI VE TOPLUMU... 

Doğal afet öncesi de sonrası da her adım politiktir. Ve bir gün mutlak hesabı sorulacaktır. Dayanışmaya ve mücadeleye devam!