Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sığınmacılar, Ajanlar ve Suriye
Türkiye’nin son dönem Suriye politikasında hatalar yapıldığını düşünenlerdenim. İpin ucunu kaçırdık, başımıza çorap ördük. Varılan noktada “iç savaşta tarafız” denilebilir.
\nKomşuda iç savaş var ve sığınmacılar akın akın Türkiye’ye geliyor. Gelenlerin kaçta kaçı gerçekten zulümden kaçıyor, o da belirsiz. Yüzde 10’u mu, 15’i mi? Sünniler gerçekten rejime karşı mı? Yoksa bu da mı yalan?
\nSınır kentlerimizin yöneticileri yüksek sesle konuşmaktan çekiniyorlar. Keşke konuşabilseler. Hiç olmazsa kapalı kapılar arkasında bile olsa bir dinleyen çıksa onları.
\nBana verilen bilgiler doğru ise sığınmacıların önemli bölümü rejimden kaçanlar değil, işsiz güçsüzler.
\nAydın sınıfın tercihi ise zaten Türkiye değil. Türkiye’ye gelmemelerinin bir nedeni de Hatay ve Kilis’in şu anda ajan kaynıyor olması. Dolayısıyla can güvenliği endişesi taşıyorlar.
\nÖte yandan sığınmacıların beklentileri yerel yöneticilerin sinirlerini bozacak derecede yükseliyor.
\nİlk gelenler Kuzey Suriye köylüleriydi. Hama ve Humus’tan kaçanların tercihi Lübnan. Halep’te zaten hâlâ sorun yok. Daraa derseniz, ki ilk kıvılcımın çaktığı yerdir, oradan da gelen yok, çünkü ta Ürdün sınırında. Daraa’dan kurtulan Ürdün’e geçiyor.
\nRakka ve Afrin Kürtlerin denetiminde. Sorun İdlip’te. Burası 1516’dan önce Memluklara aitti. Sonra Osmanlı egemenliğine girdi. İdlip Suriye’nin 14 vilayeti içinde nüfus yoğunluğu en yüksek olanlarından biri ve sınırımızda.
\nSığınmacılar her geçen gün binlerle ifade edilen rakamlarla artış göstererek 25 bine dayandı. Dış dünyanın dayanışması zayıf.
\nÇok yakında Körfez Savaşı sonrasındakine benzer suçlamalarla karşı karşıya kalabilir Türkiye.
\nSığınmacı sorununu iyi yönetemezsek, yarın başımıza bela olacaktır. Türkiye’nin güney sınırı güvenli bölge olmadan Avrupa Birliği’ni de unutalım. Bu arada denklemi tamamlamak için sorulması gereken bir soru var: Suriye’nin Kürtleri ne olacak? Suriye’nin geleceğini şekillendirmeye kalkarken bunu da düşünmek gerekmez mi? İçeride hangi modeli uyguluyorsunuz ki, oraya ihraç edeceksiniz?
\n***
\nEkim 2009’da Suriye ile Vize Muafiyeti Anlaşması imzalandığında sınır kapısındaydım. İlk Suriye-Türkiye Stratejik Bakanlar Kurulu toplantısını basına ayrılan sandalyelerden izledim.
\nNe güzel günlermiş onlar...
\nÜrdün sınırındaki Daraa’da duvara yazı yazan bir gencin uğradığı işkence üzerine başlayan olaylar bizi bu güne getirdi. Beşşar Esad kukla oldu, ipler kardeşi Mahir’in elinde.
\nObama yönetimi ise Irak’tan dersini aldı. Kendi savaşmayacak ama işi başkasına yaptırtacak. Davul bizim boynumuzda, tokmak onun elinde.
\nSuriye’de şu anda muhalif lider vasfında kimse yok. Aklı başında Sünniler ise söylenenin aksine rahatsız.
\nEn büyük tehlike, radikal bir İslami rejimin kapıda bekliyor olması.
\nSınır bölgemize has yerel bir deyişle, “merhametli cerrah yara sağaltmaz”. Sığınmacılara kucak açmak insani boyutuyla yüksek bir duygu. Enayi yerine konulduğunu bilmek ise bunun tam tersi.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- İşte 2 milyon liranın aylık faiz getirisi
- Oğluna sahip çıktı, Özel'e hakaret etti!
- CHP, belediye operasyonlarına karşı kartını çekti
- 'Madem hedefiniz benim...'
- Zahide Yetiş canlı yayında cinsel ilişki videosu izletti
- Suriye'den Türkiye'ye görülmemiş gümrük vergisi!
- Evde boğazları kesilmiş halde bulundular!
- Özlem Gürses'ten 'Bahçeli' itirafı
- Kürsüde Kürşad Yılmaz'a sert yanıt!
- Gözaltındaki Rıza Akpolat’tan mesaj var!